NewsIgnifer
NewsIgnifer Menu
  • Çerezler ve Gizlilik İlkeleri
  • Checkout
  • Cookie Policy (EU)
  • Hakkımızda
  • Kullanım Koşulları
  • Login/Register
  • My account
  • Reklam & İletişim
  • Sample Page
  • Sürdürülebilirlik
  • Takip et
  • Teşekkürler
  • Yeşil Enerji, Enerji Hisseleri, Yeşil Endeks, Sürdürülebilirlik, Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Haber Ekip
  • Yeşil Haber Yazarlar
  • Yeşil Haber’de en çok okunan 100 makale
  • Yeşil Haber’de öne çıkanlar
NewsIgnifer Logo

Search

Yenilenebilir enerjiye teşvik Türkiye için kalıcı çıkış yoludur

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) son dönemde oldukça tartışılıyor, hatta gerekliliği sorgulanıyor. Özellikle 2020 sonrasında kaldırılmasının beklendiği şu günlerde YEKDEM’e farklı açıdan bakılabilmesi için bazı veriler paylaşmak istiyorum. Bu sene sonuna doğru yayınlanması beklenen yeni teşvik sistemimizin başta ülkemizin, tüm yenilenebilir enerji yatırımcılarının ve yerli imalatçıların beklentilerini karşılaması ümidi ile yazıma başlıyorum.

Bilindiği gibi Türkiye’de 2020 yılı sonuna kadar devreye girecek olan tüm yenilenebilir enerji santrallerine YEKDEM ile 10 yıl boyunca ABD Dolarına endeksli bir teşvik uygulanıyor. Bu sayede ülkemizde özelikle son 10 yılda önemli miktarda yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretim santrali kurulmuştur. Son dönemde malesef YEKDEM desteği sorgulanırken, gerekliliği tartışılmaya başlanmıştır. Dönemsel olarak YEKDEM, özellikle dövizin aşırı değer kazandığı dönemlerde sorgulanmakta, TL’nin güçlü olduğu dönemlerde ise unutulmaktaydı. 2014 yılına kadar neredeyse hiçbir santral YEKDEM’e girmezken, dövizdeki ani hareketler nedeni ile şu an tüm uygun projeler YEKDEM’e katılmıştır.

Enerji yatırımlarında kısa vadeli düşünülmemelidir, dönemsel olarak bir yük gibi görünen YEKDEM’in bize son 10 yılda kazandırdıklarından bahsetmekte yarar var. Belirttiğim gibi enerji yatırımlarında kısa vadeli düşünerek başarılı bir strateji geliştirilemez, daha sonra ödenecek bedeller çok daha ağır olur.

Yazıya birkaç sayısal veri üzerinden devam etmek istiyorum. Dilerseniz önce 2019 yılı nihai YEKDEM listesi üzerinden sayılar ile bir analiz yapalım.

2018’DE YEKDEM KAPSAMINDA 48 GWh ELEKTRİK ÜRETİLMİŞTİR

2018 yılında Türkiye’de üretilen toplam elektrik enerjisi 304 GWh olarak gerçekleşmiştir. Bu üretimin 48 GWh’i YEKDEM dediğimiz destek mekanizmasına tabi olarak gerçekleşmiştir. Dolayısı ile bahsettiğimiz destek toplam elektrik üretiminin sadece yüzde 15’ine denk gelmektedir. Ülkemizde 2018 yılsonu itibarı ile YEKDEM’e tabi;

Hidroelektrik kurulu gücü / Toplam üretimi : 12,6 GW / 24,7 GWh

Rüzgar kurulu gücü / Toplam üretimi        : 6,5 GW / 16,7 GWh

Jeotermal kurulu gücü / Toplam üretimi    : 1,3 GW / 4,9 GWh

Biokütle kurulu gücü / Toplam üretimi      : 0,5 GW / 1,7 GWh

Güneş kurulu gücü / Toplam üretimi         : 0,08 GW / 0,024 GWh

Türkiye’de hidroelektrik santrallerin toplam kurulu gücü 28,4 GW’tır. Hidroelektrik santrallerin yarısından daha azı YEKDEM sistemine tabidir. Örneğin toplam 24,7 GWh üretimin dağılımına baktığımızda kanal tipi HES’lerin 13.8 GWh, rezervuarlı ve kanal tipi HES’lerin ise 10,9 GWh olmak üzere listede en büyük payı Hidroelektrik santraller ( HES ) almaktadır.

Bu HES’lerin de yüzde 50’si ilave yerli imalat teşviğinden faydalanmaktadır. Bugün ülkemizde hidroelektrik santrallerin türbin ekipmanlarının tümü yerli olarak imal edilebilmekte ve üretici firmalarımıza kazandırılan bu önemli yetki sayesinde sadece iç pazara yönelik değil ihracat ağırlıklı önemli bir iş kolu yaratılmıştır. Ekonomik daralma dönemlerinde özellikle medyada sıkça dile getirilen ancak yanıtı bir türlü bulunamayan “katma değerli üretime yönelelim ama nasıl” sorusunun sanayi uygulamasında en basit ve hızlı yöntemidir.

TEŞVİK SÜRERSE ÜRETİM MERKEZİ HALİNE GELEBİLİRİZ

Elbette artan döviz kurları nedeni ile toplam YEKDEM yükü artmıştır ancak biraz bakış açımızı genişletip bir geçtiğimiz 10 yıla bir de gelecek 10 yıla farklı bir tarafıyla şöyle bir göz atalım. YEKDEM’e ilave yerli imalat teşviğini sadece yatırımcıya sunulan bir avantaj gibi düşünmemek gerekir. Ülkemizde yaratılan istihdam, ek ihracat getirisi ve uluslararası firmaların imalat mühendislik bilgisi ile sadece hidroelektrik türbin ekipmanında bile dünya standartlarında üretim yapan birçok imalatçımız olmuştur.

Aynı gurur verici sonuç güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütle için de geçerlidir. Teşvik sistemi makul şekilde devam ederse önümüzdeki 10 yılda şu an geldiğimiz noktanın da ilerisinde, ülkemiz tam anlamıyla bir üretim merkezi haline gelecektir. Bunun için gerekli tüm altyapımız mevcuttur.

Örnek bir diğer başarı öyküsü rüzgar santrallerine verilen yerli imalat teşviği sayesinde bugün birçok global marka Türkiye’yi bir üretim üssü haline getirmiştir. GE’nin Bergama’daki kanat fabrikasında 1000’e yakın kalifiye mühendis ve teknisyen çalışmakta, üretiminin dörtte üçünü Avustralya, Güney Amerika dahil tüm dünyaya ihraç etmektedir. 2018 yılında yerli kanat kullanımı ile rüzgar santrallerine verilen ek destek sadece 20 milyon ABD Doları iken, ülkemize milyarlarca dolarlık kanat üretimi ve yan sanayi tesisleri kazandırmış, yan sanayileri ile birlikte onbinlerce kişiye istihdam sağlamıştır.

Ülkemizde tarım dışı kalkınmanın en önemli en kilit noktası ihracat ağırlıklı endüstriyel lisanslı üretimdir. Bir sonraki aşama kendi markalarımızın yaratılmasıdır bu çok daha zor, zahmetli, uzun ve riskli bir süreçtir. Ancak endüstriyel marka yaratıcısı olmak için bu ilk aşamayı tam anlamı ile tamamlamış olmamız gerekiyor.

TÜM ENERJİMİZİ YERLİ KAYNAKLARDAN SAĞLAYABİLİRİZ

Yerli ve yenilenebilir enerji kullanımının ülkemize bir diğer uzun dönemli faydası da cari açığımızın en büyük kalemi olan enerji ithalatı giderlerimizin azaltılmasıdır. Tüm enerjisini tamamen yerli kaynak ile karşılayan bir ülke düşünelim. Ebette bir teşvik maliyeti olacak ancak en fazla 10 – 15 yıl içinde yatırımlar kredi borç yükümlülüklerini tamamlayacak ve dövize endeksli olmayan, cari açığa sebep olmayan bir enerji ile elektrik fiyatları ucuzlayacak, imalat sanayi daha rekabetçi olacak, hayat kalitesi artacak.

Elbette bunları söylemek kolay, işin zor yanı ve birinci aşaması tamamı ile elektrifikasyona geçiş, yani taşıtlarda, ısınmada, sanayide fosil yakıt kullanımının en aza indirgenmesi ve ikinci aşama tüm kaynakların etkin şekilde kullanılarak tamamı ile yerli enerjiye dönüşmesidir. Pratikte zor olsa da hedef ve amacımız bu doğrultuda olduktan sonra tüm problemler çözülür.

Aslında petrol zengini olan Norveç’te taşıtların yüzde 32’si elektrikli araçlardır, 2019 yılında satılan her iki araçtan biri elektriklidir. Norveç elektrik enerjisinin yüzde 99’unu yenilenebilir kaynaklar ile karşılamaktadır.

UZUN VADELİ BAKMAK VE DOĞRU KARAR ALMAK ÖNEMLİ

Uzun dönem teşvik sistemi döviz paritelerinin yüksek olduğu dönemlerde genellikle eleştirilmiş, paritenin düşük ve serbest piyasa elektrik fiyatlarının döviz bazında teşvikten daha yüksek olduğu dönemlerde gözardı edilmiştir. Eleştirmek ve eleştiri almak gelişim için her zaman olumludur önemli olan konuyu tüm yönleri ile objektif bir şekilde değerlendirmek ve uzun dönemli bakabilmek ve doğru karar alabilmektir.

YEKDEM temel desteği olan 10 yıllık baz destek, yatırımların sürdürülebilir, kredilendirilebilir ve yapılabilir olması için halen gereklidir. Yenilenebilir enerji doğası gereği belirsizlikleri çok olan bir yatırımdır. Bir örnek ile YEKDEM’e dahil HES’lerde lisansa işlenen (santral yapılmadan önce tahmin edilen) elektrik üretimi 50 GWh iken, 2018 de gerçekleşen üretim bunun yarısıdır.

Tüm yenilenebilir enerji kaynaklarında bu riskler fazladır. Ayrıca ülkemizde malesef AB’deki gibi sıfıra yakın faizli proje finansmanları mümkün değildir. Yatırımcı ve girişimciler çok yüksek faiz oranları ile mücadele ederken bir taraftan proje risklerini de tamamen üzerlerine almaktadır. Tüm enerji yatırımlarında olduğu gibi santraller para basıyor algısı tamamıyle yanlıştır yatırım geri dönüşleri 15-20 yıla kadar çıkmaktadır. Ülkemizde mevduat faizinin dahi yüzde 20’ler civarında olduğu dönemlerde enerji yatırımı yapmak birçok açıdan zahmetlidir, risklidir ve özveri ister.

Özet olarak, yerli ve yenilenebilir enerjiye verilen her destek ülkemizin geleceği, dışa bağımlılığımızın azaltılması, temiz ve yaşanabilir bir çevre, cari açığın bitmesi, imalat sanayimizin gelişmesi ve ihracatçı sınıfına geçişimiz, kalifiye istihdamı ve daha sayılamayacak birçok etkisi ile son derece değerlidir. Net dış borç ödeyicisi ülkemizin her 10 yılda bir yaşadığı darboğazlardan en hızlı ve kalıcı çıkış yoludur diye düşünüyorum.

Recent Posts

  • IKEA 2030 döngüsel ekonomi vizyonu: Türkiye için ne vadediyor?
  • ESG’nin evrimi: Ricoh ve Unilever örnekleriyle sürdürülebilirliğin yeni yüzü
  • Türkiye’de her ilçeye bir gıda bankası hedefi: TİDER’den israfla mücadelede 15. yıl vizyonu
  • TÜREB, WindEurope 2025’te Türkiye’nin rüzgar gücünü tanıtacak
  • Trump’tan küresel ticarete tarife darbesi: Yeşil ekonomi ve Türkiye nasıl etkilenecek?

Recent Comments

  1. Seyfullah Pandır - Alfa Solar Enerji 2024 2. çeyrek finansal performansı
  2. Baha Ata - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  3. İbrahim Günel - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  4. Murat Türkmen - Türkiye’nin ilk yerli batarya enerji depolama sistemi
  5. Sadan KUCUKLER 0032 0476 400 480 Belcika - Türkiye’de güneş enerjisinde yeni dönem: Hücre entegrasyonu şartı ile gerçek üreticilere destek

Archives

  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019
  • Eylül 2019
  • Ağustos 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Eylül 2016
  • Ağustos 2016
  • Ocak 2016

Categories

  • AI
  • Biyokütle
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji Depolama
  • Etkinlikler
  • Güncel
  • Güneş
  • Hidroelektrik
  • Hidrojen
  • Jeotermal
  • Nükleer
  • Öne Çıkanlar
  • Röportaj
  • Rüzgar
  • Sürdürülebilirlik
  • Yazarlar
  • Yenilenebilir Enerji
  • Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Endeks
  • Yeşil Haber'den
  • Yeşil İK
  • Yeşil Sanat
  • Yeşil Sözlük
  • Yeşil TV
NewsIgnifer

© 2025 NewsIgnifer - A Magrus project.

  • Bluesky
  • Facebook
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Pinterest
  • TikTok
  • X
  • YouTube