NewsIgnifer
NewsIgnifer Menu
  • Çerezler ve Gizlilik İlkeleri
  • Checkout
  • Cookie Policy (EU)
  • Hakkımızda
  • Kullanım Koşulları
  • Login/Register
  • My account
  • Reklam & İletişim
  • Sample Page
  • Sürdürülebilirlik
  • Takip et
  • Teşekkürler
  • Yeşil Enerji, Enerji Hisseleri, Yeşil Endeks, Sürdürülebilirlik, Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Haber Ekip
  • Yeşil Haber Yazarlar
  • Yeşil Haber’de en çok okunan 100 makale
  • Yeşil Haber’de öne çıkanlar
NewsIgnifer Logo

Search

Unilever 2025’e kadar gıda atığını yarı yarıya azaltacak

Dünyanın en büyük gıda üretici şirketlerinden biri olan Unilever, dünyada 2 milyar insanın fazla kilolu olduğu, buna karşın 1 milyar insansa açlık sınırında yaşam mücadelesi verdiği gerçeğinden yola çıkarak besleyici ve sürdürülebilir gıdaların herkes için erişilebilir olması hedefiyle “Yarının Gıdaları İnisiyatifi” adıyla yeni bir proje başlattı.

İnisiyatif kapsamında Unilever 2025 yılına kadar yeterli ve dengeli beslenmeye katkı sağlayacak ürünlerini iki katına çıkarırkan, aynı sürede gıda atığını da yarı yarıya düşürmeyi hedefliyor. Şirket ayrıca  2021’de Lipton çay dahil tüm ürün poşet ambalajlarında yüzde 100 geri dönüştürülebilir hale gelecek.

SÜRDÜRÜLEBİLİR HEDEFLER DOĞRULTUSUNDA DÖRT TAAHHÜT

Unilever Türkiye Gıdadan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Kölükfakı düzenlenen basın toplantısında  “Dünyanın en büyük gıda üreticilerinden biri olarak, adil bir küresel gıda sisteminin şekillenmesi için taşıdığımız sorumlulukla Yarının Gıdaları İnisiyatifini başlatıyoruz. Bu kapsamda 4 temel taahhütte bulunuyoruz” diyerek bu hedefleri şöyle sıraladı:

  • Ürünlerimizde sürdürülebilir tarımsal ham maddeler kullanımını ve bitkisel temelli gıda seçeneklerini artırmak.
  • Besleyici gıdaları herkes için erişilebilir kılmak. 2025 yılına kadar yeterli ve dengeli beslenmeye katkı sağlayan ürünlerimizi iki katına çıkaracağız.
  • Tüm ürün gruplarımızda kalori, tuz ve şeker miktarını azaltmaya devam edeceğiz.
  • Gıda atığını yarıya indirmek. 2025’e kadar üretimden, ürünlerimizin raflara ulaşmasına kadar olan süreçteki doğrudan faaliyetlerimizde gıda atıklarını yarıya indireceğiz.

MEVCUT GIDA SİSTEMİ ÇEVREYE ZARAR VERİYOR

Özgür Kölükfakı, dünya gıda sisteminde ciddi aksaklıklar var olduğunu ve bu durumun, herkesi değişim için zorladığını belirterek, “Dünyada 2 milyar insan fazla kilolu, buna karşın 1 milyar insansa açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada hala 2 milyar insan vitamin ve mineral eksikliği yaşıyor. Gıda sistemi çevreye büyük zarar veriyor.

Küresel sera gazı salımının yüzde 20’sinden fazlası gıda endüstrisi tarafından gerçekleştiriliyor, buna karşılık üretilen tüm gıdaların üçte biriyse çöpe gidiyor. Dünya genelinde yiyeceklerimizin %75’i 12 bitki ve 5 hayvan türünden geliyor. Bitkisel gıda tüketiminin %60’ı sadece buğday, pirinç ve mısırdan elde ediliyor. Dünya, önümüzdeki yılarda 10 milyar insanın nasıl besleneceğine sorusuna yanıt bulmaya çalışıyor” dedi.

BİTKİSEL BAZLI GIDALARIN HACMİ      1 MİLYAR EURO’YA ULAŞACAK

Özgür Kölükfakı, “Sürdürülebilir bir gıda sistemine geçişe öncülük etmek için ölçeğimizi, markalarımızı ve yeteneklerimizi kullanacağız. Ayrıca önümüzdeki beş ila yedi yıl içinde, et ve süt ürünlerine seçenek olarak bitkisel temelli gıdalardan oluşan global büyüklüğü 1 milyar Euro’ya ulaşacak yeni bir gıda iş kolu geliştirmeyi planlıyoruz.

Yıllardır hayata geçirdiğimiz iyi uygulamaları, gıda kategorimizin yeni taahhütleriyle birlikte daha ileriye taşıyacağımız için çok heyecanlıyız. Önümüzde uzun bir yol var… Ancak ortak çabalar ile daha sağlıklı bir dünya yaratıp daha sürdürülebilir ve besleyici gıdaları beslenmeye dahil edebileceğimize inanıyoruz” diye konuştu.

“BU DÖNÜŞÜMLE 80 MİLYON YENİ İSTİHDAM YARATILABİLİR”

Gıda sistemini değiştirmenin, ekonomik büyüme açısından da önemli olduğunu vurgulayan Kölükfakı “Dünya genelinde 80 milyon istihdam yaratabilir ve üretimdeki büyümeye 2030 yılı itibarıyla 2 trilyon Euro oranında bir katkı sağlayabilir.  Eyleme geçmemenin maliyeti, aslında eyleme geçmenin maliyetinden çok daha yüksek. Çalışmalar beslenmeye harcanan her 1 dolar karşılığında ekonomik fayda açısından en az 16 dolar oranında geri dönüş sağlandığını gösteriyor” dedi.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR KAYNAKLARLA  BESLENEN ÜRETİM ZİNCİRİ”

“Sürdürülebilir yaşam yolculuğunda neler başardık?” başlığı altında Unilever’in faaliyetlerini anlatan Özgür Kölükfakı, sürdürülebilir tarımsal ham maddeler kullanma konusunda şu bilgileri verdi:

  • 2010 yılından bu yana sürdürülebilir kaynaklar kullanan tarımsal ham maddelerimizin miktarını %14’ten %62’ye yükselttik; öncelikli 13 sebze ve baharatımızın %86’sini sürdürülebilir kaynaklardan elde etmeyi başardık. Türkiye’de domateslerimizin %100’ünü Bursa, Karacabey’den geleceğe dost tarım yapılan tarlalardan sağlıyoruz. Nanemiz, Manisa Salihli ve Gaziantep Nizip’ten gelen %100 sürdürülebilir ürünler.
  • 2012 yılında WWF ile başlattığımız ‘Sürdürülebilir Tarım Programı’ ile bugüne kadar birlikte çalıştığımız 4.000 çiftçiye geleceğe dost tarım uygulamaları konusunda eğitimler verdik.
  • Türkiye, Lipton çayın hem üretilip hem tüketildiği ilk ve tek Yağmur Ormanları Birliği Sertifikası (RA) alan ülke oldu. Lipton Sürdürülebilir Çay Tarımı Projesi kapsamında 2011 yılından beri her sene 35.000 kişiye toplamda 100.000 saat doğru tarım uygulamaları hakkında eğitim verildi.
  • Magnum kakao çekirdeklerinin %98’inden fazlası sürdürülebilir şekilde Rainforest Alliance Certified ™ çiftçilerinden temin ediliyor.
  • Türkiye’de gıda, içecek ve dondurma işimizde, hammadde ve ambalaj malzemelerinin %72’sini sürdürülebilir kaynaklardan elde ediyoruz; harcamalarımızın %81’ini yerel kaynaklara yapıyoruz.

BESLEYİCİ GIDALARI ERİŞEBİLİR KILMAK

Besleyici gıdaları erişebilir kılmak konusundaki gelişmeleri de aktaran Özgür Kölükfakı, “Gıda çeşitliliğimizi artırarak yeme alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz. Knorr ve WWF bu amaçla, globalde farklı üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile çalışarak, ‘Geleceğin Gıdası’ olarak tanımlanan 50 ham maddenin yer aldığı bir rapor hazırladı.

Geleceğin 50 Gıdası listesinde Türkiye’de kolayca bulabileceğimiz gıdalar var: Kabak çiçeği, bamya, bakla, börülce, mercimek, maş fasulyesi, soya fasulyesi, karabuğday, horasan buğdayı, kinoa, kavuzlu buğday, kırmızı lahana, ıspanak, keten tohumu, kenevir tohumu, susam tohumu, ceviz, fasulye filizi, nohut filizi gibi.

Bu gıdaların besin değerleri de oldukça yüksek. Kadim Anadolu, tüm bu leziz ve besleyici gıdalar açısından tam bir cevher. Biz de tüketicilerimize en lezzetli ürünleri sağlamak amacıyla bu ham maddeleri kullanıyoruz, kullanmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.

ENERJİ KULLANIMI AZALIYOR

Özgür Kölükfakı üretim süreçlerinde enerji tasarrufunun da arttığını vurgulayarak “Carte D’or Light %35 daha az enerji, %45 daha az şeker, %50 daha az yağ içeren bir seçenek özelliğini taşıyor. Mevcut ürünlerimizde yürüttüğümüz programla da sadece bu yıl Carte D’or ürünlerinde ortalama %10,Algida Maraş Usulü ürünlerinde ortalama %5, Algida Keyif ürünlerinde ortalama %10 enerji azatımı sağlamış bulunmaktayız”dedi.

“2021’DE YÜZDE 100 GERİ DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR OLACAĞIZ”

Özgür Kölükfakı , sürdürülebilir ambalajda geri, dönüşümlü materyallerin ve kağıtların kullanıldığını belirterek şunları söyledi: “Ar-Ge ekiplerimiz ürün ambalajlarımız için inovatif çözümler üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyor. Örneğin; ‘dünyanın ilk geri dönüştürülebilir çorba ambalajı’nı Türkiye’de geliştirmeyi başardık.

Knorr çorba ambalajlarımız artık BPA’sız ve geri dönüştürülebilir şekilde üretiliyor. Çok katmanlı yapısıyla geri dönüştürülmesi en zor ambalajlardan birinde bunu başardık ve dünyaya örnek olduk. 2021’de tüm poşet ambalajlarda yüzde 100 geri dönüştürülebilir olacağız.

Dondurmada ise yüzde 97 oranında geri dönüştürülebilir ambalaj kullanıyoruz. Her geçen yıl Lightweight gibi teknolojilerle özellikle ev tipi dondurma kaplarımızda kullandığımız plastiği azaltıyoruz. Çay ambalajlarının %100’ü geri dönüştürebilirdir. 2021’de demlik ve bardak poşet çaylarımızda kullandığımız filtre kağıdında, doğada çözünebilir bitki bazlı çay kağıdına geçme planımız bulunuyor.”

GIDA ATIKLARI AZALIYOR

Gıda israfını azaltmak konusundaki çalışmaları da aktaran Özgür Kölükfakı “Konya Dondurma Fabrikası, Sıfır Atık Yönetmeliği’nce Sıfır Atık Yönetim Sistemini kurarak Sıfır Temel Belgesi almaya hak kazandık. 2013’ten beri hızlı tüketim ürünleri sektöründe bir ilk olarak, Türkiye’deki 6 fabrikamız ve 2015 yılından beri ofislerimiz, depolarımız ve Ar-Ge merkezlerimiz ‘çöplüğe sıfır atık’ statüsünde çalışıyor.

Lipton ile Rize’de; 2012’de katı atık toplama, 2013’te atık su arıtma tesislerini açtık.Gıda atığının ev dışı tüketimde çok önemli olduğunu biliyoruz. UFS Academy ile farkındalığı artırmak üzere çalışacağız” dedi.

Recent Posts

  • IKEA 2030 döngüsel ekonomi vizyonu: Türkiye için ne vadediyor?
  • ESG’nin evrimi: Ricoh ve Unilever örnekleriyle sürdürülebilirliğin yeni yüzü
  • Türkiye’de her ilçeye bir gıda bankası hedefi: TİDER’den israfla mücadelede 15. yıl vizyonu
  • TÜREB, WindEurope 2025’te Türkiye’nin rüzgar gücünü tanıtacak
  • Trump’tan küresel ticarete tarife darbesi: Yeşil ekonomi ve Türkiye nasıl etkilenecek?

Recent Comments

  1. Seyfullah Pandır - Alfa Solar Enerji 2024 2. çeyrek finansal performansı
  2. Baha Ata - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  3. İbrahim Günel - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  4. Murat Türkmen - Türkiye’nin ilk yerli batarya enerji depolama sistemi
  5. Sadan KUCUKLER 0032 0476 400 480 Belcika - Türkiye’de güneş enerjisinde yeni dönem: Hücre entegrasyonu şartı ile gerçek üreticilere destek

Archives

  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019
  • Eylül 2019
  • Ağustos 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Eylül 2016
  • Ağustos 2016
  • Ocak 2016

Categories

  • AI
  • Biyokütle
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji Depolama
  • Etkinlikler
  • Güncel
  • Güneş
  • Hidroelektrik
  • Hidrojen
  • Jeotermal
  • Nükleer
  • Öne Çıkanlar
  • Röportaj
  • Rüzgar
  • Sürdürülebilirlik
  • Yazarlar
  • Yenilenebilir Enerji
  • Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Endeks
  • Yeşil Haber'den
  • Yeşil İK
  • Yeşil Sanat
  • Yeşil Sözlük
  • Yeşil TV
NewsIgnifer

© 2025 NewsIgnifer - A Magrus project.

  • Bluesky
  • Facebook
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Pinterest
  • TikTok
  • X
  • YouTube