NewsIgnifer
NewsIgnifer Menu
  • Çerezler ve Gizlilik İlkeleri
  • Checkout
  • Cookie Policy (EU)
  • Hakkımızda
  • Kullanım Koşulları
  • Login/Register
  • My account
  • Reklam & İletişim
  • Sample Page
  • Sürdürülebilirlik
  • Takip et
  • Teşekkürler
  • Yeşil Enerji, Enerji Hisseleri, Yeşil Endeks, Sürdürülebilirlik, Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Haber Ekip
  • Yeşil Haber Yazarlar
  • Yeşil Haber’de en çok okunan 100 makale
  • Yeşil Haber’de öne çıkanlar
NewsIgnifer Logo

Search

Türkiye’nin buğday haritası çıkarıldı

Türkiye’de 15 milyon kişinin geçim kaynağı olan buğdayın üretiminde son 30 yılda herhangi bir artış yaşanmazken, yaşamsal öneme sahip buğdayın yerel çeşitleri kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu yüzden ETİ ve WWF-Türkiye, Anadolu topraklarında buğdayın bugünkü fotoğrafını çekmek ve buğday çeşitlerimizin yaşatılmasına katkıda bulunmak için Türkiye’nin Buğday Atlası’nı hazırladı.

Proje, siyez, kavılca ve gernik gibi yok olma riski altındaki buğday çeşitlerimizi Türkiye’nin gündemine taşıyor. Proje, gıda güvenliği açısından Türkiye’nin buğday çeşitliliğini öne çıkarmayı, yerel buğday çeşitlerimizin karşı karşıya bulunduğu tehlikelerle ilgili farkındalık yaratmayı ve alınması gereken önlemleri geliştirmeyi amaçlıyor.

Yok Olan Çeşitler Korunacak

Haziran 2015’te başlatılan Türkiye’nin Buğday Atlası projesi, Türkiye’nin buğday haritası ile ilgili mevcut tabloyu gözler önüne seriyor ve alınabilecek önlemler konusunda bir yol haritası ortaya koyuyor. Aralarında altı üniversite, iki tarımsal araştırma enstitüsü, bir tohum gen bankası ve ETİ AR-GE biriminin olduğu uzman bir ekibin katkılarıyla hazırlanan Türkiye Buğday Atlası, buğdayla ilgili çarpıcı veriler barındırıyor. Türkiye’nin sahip olduğu buğday çeşitlerinin yabani akrabalarının ve yerel buğday çeşitlerinin titizlikle korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması konusunda farkındalık yaratmayı amaçladıklarını belirten ETİ İcra Kurulu Başkanı Hakan Polatoğlu, “Doğal kaynaklarımızın korunması kadar temel besin maddelerinin doğru koşullarda yetiştirilebilmesi de şüphesiz ki büyük bir önem taşıyor. Bu da “sürdürülebilir tarım” anlayışına sahip olmaktan geçiyor.

“Anadolu Buğdayı”na sahip çıkıyoruz

Polatoğlu, ETİ olarak tarımsal sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak projeleri hayata geçirmeye büyük önem verdiklerini belirterek, “ETİ Burçak markamızın WWF-Türkiye ile birlikte 8 yıldır süregelen projeler kapsamında, Türkiye’nin en büyük tahıl ambarı ve en çok buğday üretilen bölgesi olan Konya Havzası’nda iklim değişikliğine karşı sürdürülebilir tarım anlayışını benimsetmek için öncülük ettik. Şimdiki aşamada ETİ olarak sürdürülebilir tarıma verdiğimiz önemi buğday konusu özeline taşımayı ve bu toprakların yani Anadolu’nun buğdayına sahip çıkmayı hedefliyoruz. Bu amaçla WWF-Türkiye ile Türkiye Buğday Atlası’nı hazırladık. Buğday Atlası ile Türkiye’nin buğday çeşitliliğini öne çıkarmayı, yerel buğday çeşitlerimizin karşı karşıya bulunduğu tehlikelerle ilgili farkındalık yaratmayı ve alınması gereken önlemleri geliştirmeyi amaçlıyoruz.” dedi.

Biyolojik ve Genetik Miras

Türkiye’nin buğday haritası Buğdayın ekonomik, toplumsal ve kültürel evrimine ışık tutmak, tehlike altındaki yerel buğday çeşitlerimizin korunması ve bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla projeyi hayata geçirdiklerini belirten WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak, “Buğday, artan insan nüfusuna karşılık azalan kaynaklarla birlikte gıda güvenliği açısından dünya gündeminde hızla ön plana çıkıyor. Türkiye’nin Buğday Atlası ile buğdayın biyolojik ve genetik mirasımızdaki yerini ortaya koymayı ve buğday çeşitliliğimizin kamuoyunca daha iyi bilinmesiyle bu değerlerimizin korunma ve geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedefledik.” diye konuştu.

Arazi Kullanımında Hatalar

Eski buğday çeşitlerimizin kullanımının azalması ve yetiştirilmemesine de dikkat çeken Tolga Baştak, “Arazi kullanımında yapılan hatalar ve doğal habitatların tahrip edilmesi nedeniyle buğdayın yabani akrabaları ve doğal yaşam alanları büyük bir hızla azalıyor. Oysa genetik çeşitliliğin korunması hem günümüzün sigortası hem de gelecek nesillerin güvencesi. Buğdayımıza sahip çıkmak için ülkemizdeki buğday çeşitliliğini araştırdık, karşı karşıya olduğu tehditleri tespit ettik ve çözüm önerileri geliştirdik ve ortaya Türkiye’nin Buğday Atlası çıktı. Bir anlamda buğdayın sırlarla dolu dünyasına adım atmamızı sağlayan bu çalışmanın ardından, Siyez, Kavılca, Beyaziye, Karakılçık gibi yerel çeşitlerimize daha yakından bakarak Anadolu’nun buğday çeşitliliğini korumak ve yaşatmak için yerel potansiyeli harekete geçirmek gerekiyor. İlk adımı da attık ve Atlas’ın son bölümünde, Türkiye’nin buğday çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilir kullanımı için yapılması gerekenlere yer verdik” dedi.

Sosyal Sorumluluk Rolü

Bisküvinin en temel hammaddelerinden birinin buğday olduğuna dikkat çeken Hakan Polatoğlu da konuşmasını şöyle sürdürdü: “ETİ olarak unlu mamuller alanında Türkiye’nin lider üreticilerinden biriyiz. Türkiye’nin Buğday Atlası projesi kapsamında kendi üretimimizde kullandığımız buğday türleri ile sınırlı kalmak yerine, konuya daha geniş bir perspektifle yaklaşmayı hedefledik. Türkiye’nin Buğday Atlası, buğday konusunda yapılan diğer birçok yayından farklı olarak buğdayı botanik, ekolojik, kültürel, beslenme ve insan sağlığı gibi çok yönlü bir bakış açısıyla ele alıyor. Dolayısıyla proje, buğdayın insanlık ve medeniyetler için önemine dikkat çekerek önemli bir sosyal sorumluluk çalışması rolü de üstleniyor.”

Buğday Atlasında Öne Çıkanlar

anadolu1• Dünyada buğday açısından en büyük üretimi AB ülkeleri ile Çin, Hindistan, ABD, Rusya, Kanada, Ukrayna ve Avustralya gibi ülkeler gerçekleştiriyor.
• Dünyada gelişmekte olan 94 ülkede 4,5 milyar insanın protein ihtiyacının %20’si buğday ürünleri tarafından karşılanıyor.
• Türkiye, yılda toplam 20 milyon tonluk buğday üretimiyle dünyadaki ilk 10 ülke arasında yer alıyor.
• Türkiye’de yaklaşık 2,9 milyon işletme, yani çiftçi, buğday üretimi yapıyor.
• Doğu Karadeniz kıyı şeridi dışında ülkemizin hemen her yerinde yetiştirilen buğday, toplam tarım alanlarının yüzde 26,5’ini oluşturuyor.
• 2006’da 8.49 milyon hektar olan buğday alanı, 2014’te 7.91 milyon hektara gerilemiştir, (%6.7 azalma).
• 2006’da 20.01 milyon ton olan üretim ise, 2014’te 19.0 milyon tona düştü (%5 azalma).
• Buğday Türkiye’de 15 milyon kişinin geçim kaynağı.
• Türkiye’de 1988 yılında 20.5 milyon ton buğday üretimi yapılmışken, bu rakam 2006 yılında yaklaşık 20 milyon ton, 2014 yılında ise 19 milyon ton olarak gerçekleşmiş. Yani yaklaşık son 30 yılda üretim miktarında pek bir artış söz konusu olmadı.
• Gelecekte bazı buğday çeşitlerinin ekim ve üretimi gittikçe azalmakta ve yok olmaya (Gerek 79 Buğday çeşidi) yüz tutmaktadır.
• Türkiye’nin en çok buğday üretilen bölgesi olan Konya Havzası’nı, iklim değişikliği ile ortaya çıkan kuraklaşma ve yer altı suyu seviyelerinde yaşanan hızlı düşüş ile önümüzdeki 50 yıl içinde daha ciddi tehlikeler bekleniyor.
• Yerel buğday çeşitlerinin ekim alanları, yüksek verimli modern çeşitlerin yaygınlaşmasından sonra büyük bir hızla azalıyor ve kayboluyor. Örneğin siyez buğdayının üretimi yalnızca Kastamonu’daki dağlık alanlarda çok az sayıda çiftçi tarafından yapılan 3.500 tonla sınırlı.
• Ekmek, bulgur, makarna, irmik, bisküvi, nişasta ve buğdaya dayalı diğer unlu mamuller tüketimi dikkate alındığında Türkiye’de kişi başına düşen buğday ürünleri tüketimi ise yılda 173.5 kilogram.
• Avrupa Birliği ülkelerinde kişi başına düşen yıllık buğday tüketimi 102.9 kilogramdır.
• Türkiye’deki tüketiciler, günlük enerji ihtiyaçlarının yüzde 35’ini buğdaydan sağlıyor. Bu rakam AB ülkelerinde ortalama yüzde 22 civarındadır.
• Türkiye’nin yıllık buğday tüketimi 1996 yılında 17.1 milyon ton iken, bu miktar 2004 yılında 18.8 milyon ton, 2014 yılında ise 18.5 milyon ton düzeyine ulaşmıştır.
• Tarım ve Çevre Koruma Politikaları birbirleriyle uyumlu ve birbirini tamamlayıcı olmalıdır. Bu çerçevede, Sürdürülebilir Tarım yaklaşımı benimsenmelidir. Türkiye’de son 20 yıldır organik tarım çalışmaları yaygınlaşmaya başlamıştır. Ancak ne var ki, aşırı kimyasal gübre ve tarım ilacı kullanılan yoğun tarım uygulamaları devam etmektedir.
• Ekim, dikim, paketleme ve nakliyat gibi tüm üretim safhalarında enerji kaynakları sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde kullanılmalı, yenilenebilir enerji kaynakları hedeflenmelidir.
• Yeraltı suyu seviyesinin sürekli düşmesi ve aşırı tüketim önlenmelidir. Tarım uygulamaları yeraltı su kaynaklarını yok etmemeli ya da kirlenmesine neden olmamalıdır.
• Tarım alanlarında biyolojik çeşitlilik ve doğal habitatlar korunmalı; erozyon, toprak kayması ve yangın gibi riskler için gerekli tedbirler alınmalıdır.
• Yoğun hayvancılık faaliyetleri kontrol altına alınmalı; böylece hava, su kaynakları, yiyecekler ve içme suyunun kirlenme tehlikesi azaltılmalıdır.
• Karbondioksit ve azot oksitler gibi sera etkisi yapan gazlar ve ozonu incelten kimyasalların kullanımı en aza indirgenmelidir.
• Kimyasal tarım ilaçları ve gübre kullanımı azaltılmalıdır. Aşırı tarım ilacı kullanımına karşı gerekli tedbirler alınmalı; zararlı ve hastalıklarla mücadelede biyolojik (yararlı böcek /avcı türlerle) mücadele teşvik edilmelidir.
• Doğaya atılan her türlü tarımsal atığın biyolojik ve kimyasal içeriklerine dikkat edilmelidir.
• Yabani flora ve fauna türleri ile yerel çeşit ve ırkların çiftçi elinde korunmasını destekleyecek ve kolaylaştıracak programların geliştirilmesi ve uygulamaya konulması,
• Üreticilerin, tarımsal biyoçeşitliliğin korunması ve biyolojik kaynakların sürdürülebilir kullanımı ile ilgili süreçlere katılımlarının desteklenmesi,
• Geleneksel bilgilerin derlenmesi, korunması ve kullanılmasını sağlayacak mekanizmaların belirlenmesi ve uygulamaya konulması,
• Tarımsal açıdan temel rol oynayan bitki, hayvan ve mikrobiyal genetik kaynakların, en çok tehdit altında olanlara öncelik verilmek suretiyle koruma altına alınması öne çıkıyor.

Recent Posts

  • IKEA 2030 döngüsel ekonomi vizyonu: Türkiye için ne vadediyor?
  • ESG’nin evrimi: Ricoh ve Unilever örnekleriyle sürdürülebilirliğin yeni yüzü
  • Türkiye’de her ilçeye bir gıda bankası hedefi: TİDER’den israfla mücadelede 15. yıl vizyonu
  • TÜREB, WindEurope 2025’te Türkiye’nin rüzgar gücünü tanıtacak
  • Trump’tan küresel ticarete tarife darbesi: Yeşil ekonomi ve Türkiye nasıl etkilenecek?

Recent Comments

  1. Seyfullah Pandır - Alfa Solar Enerji 2024 2. çeyrek finansal performansı
  2. Baha Ata - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  3. İbrahim Günel - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  4. Murat Türkmen - Türkiye’nin ilk yerli batarya enerji depolama sistemi
  5. Sadan KUCUKLER 0032 0476 400 480 Belcika - Türkiye’de güneş enerjisinde yeni dönem: Hücre entegrasyonu şartı ile gerçek üreticilere destek

Archives

  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019
  • Eylül 2019
  • Ağustos 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Eylül 2016
  • Ağustos 2016
  • Ocak 2016

Categories

  • AI
  • Biyokütle
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji Depolama
  • Etkinlikler
  • Güncel
  • Güneş
  • Hidroelektrik
  • Hidrojen
  • Jeotermal
  • Nükleer
  • Öne Çıkanlar
  • Röportaj
  • Rüzgar
  • Sürdürülebilirlik
  • Yazarlar
  • Yenilenebilir Enerji
  • Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Endeks
  • Yeşil Haber'den
  • Yeşil İK
  • Yeşil Sanat
  • Yeşil Sözlük
  • Yeşil TV
NewsIgnifer

© 2025 NewsIgnifer - A Magrus project.

  • Bluesky
  • Facebook
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Pinterest
  • TikTok
  • X
  • YouTube