Ankara’da ODTÜ, Ankara Üniversitesi ve Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) işbirliğiyle “Enerji Geçişinin Güçlendirilmesi – Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliğinin Rolü” konulu bir konferans düzenlendi.
8-10 Eylül arasında gerçekleşen konferansın ilk gününde enerji uzmanları, akademisyenler ve sektör temsilcileri bir araya geldi. Düzenlenen oturumlarda yenilenebilir enerjinin geleceği ve atılan adımlar değerlendirilerek uzun vadede neler yapılabileceği konuşuldu.
Etkinlikte Türkiye ile Almanya’nın kamu, özel ve akademik sektörlerinin ilişkilendirilmesi ve sürdürülebilir enerji alanında işbirliği şekilleri ele alındı.
“ENERJİYİ YENİ UFUKLARA NASIL TAŞIYACAĞIZ”
Konferansta konuşma yapan Almanya Türkiye Büyükelçisi Martin Erdmann Türkiye ve Almanya’nın yenilenebilir enerji konusunda ortak noktalara sahip iki ülke olduğunu söyleyerek ortak hareket etmesinin oldukça önemli olduğunun altını çizdi. Enerji dönüşümünün iklim değişikliği açısından hayati önem taşıdığını belirten Büyükelçi konuyla ilgili, “Yakın dönemde yaşanan tufanların altındaki nedenleri iyi incelemek lazım. Neden böyle? Bunun doğal nedenleri olabilir fakat araştırmalar gösteriyor ki asıl neden iklim değişikliği. Bu sorun hepimizi etkiliyor.
Küresel ekonomide de etkili bir konu. Fosil enerji geçmişten günümüze, insanlar için tipik bir konuydu. Şimdi yüz yılardır kullanılan bu enerjiyi yeni ufuklara nasıl taşıyacağız onu tartışmamız gerekiyor. Artık fosil enerji üretiminden uzaklaşacağız. Bu konu aya insan yollamak kadar, önemli bir konu olarak görülüyor. Enerji dönüşümünü sağlamak hepimizi ilgilendiren bir konu. Çünkü hepimiz bunun maliyetini karşılayacağız. Hala eski fosil anlayışını tutuyor ve yenilenebilir enerji modellerini eş zamanlı olarak yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
“YENİLEBİLİR ENERJİ EKONOMİNİN ÖNÜNDE ENGEL DEĞİL”
Enerji dönüşümüne uluslararası tepkiler olduğunu ifade eden Büyükelçi Erdmann bu konferansın deneyimleri paylaşmak açısından önemli olduğunu söyleyerek, “Yenilenebilir enerji ekonominin önünde engel değil şüphesiz yeni sektörleri geliştirdiği için bir gelir kapısı olarak görülmelidir. Almanya enerji dönüşümünde öncü olarak görülüyor. Yaklaşık 25 yıl önce temel düzeyde başlayan bu proje politikada anılmayla harekete başladı.
İnsanların çoğu yenilebilir enerji tesislerini kendi mahallerinde kurmaya başladı. Bu diğer kaynaklarda pek yapılamayacak bir şey. Bu yüzden yenilenebilir enerjin benimsenmesi insanlar tarafından daha kolay hale geldi. Yenilenebilir enerji ile birlikte hem üreten hem de tüketen insan kavramı ortaya çıktı. Eko vergiler de ortaya çıktı. Almanya’daki enerjinin 3’te birinden fazlası yenilenebilir enerji kaynaklarından üretiliyor. 350 binden kişi yeni oluşturulmuş istihdam fırsatlarından faydalanıyor. Bunu kamuoyuna anlatmamız gerekiyor” dedi.
“FAALİYETLERİMİZİ DOĞAYA UYGUN OLARAK YÖNETMELİYİZ”
Marmara Üniversitesi Enerji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tanay Sıdkı Uyar esas sorumluluğumuzun faaliyetlerimizi doğaya uygun olarak yönetmek olduğunu ifade etti. Sanayi devriminden bu yana fosil yakıtlarla uğraştığımızı belirten Uyar, yenilenebilir kaynaklarının yeterli olduğunu belirterek konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Günümüzde Yenilebilir enerjinin kaynağı ve teknolojileri yeterli düzeyde. Konvansiyonelle aradaki fark diğerlerinin yakıt fiyatları kullandıkça artarken yenilenebilir enerjide giderek ucuzluyor.
Bunu da insanlığın giderek kavraması gerekiyor. Dünyada temiz enerji devrimi başlamıştır. Herkes burada yerini almak zorundadır. Güneş ve rüzgar, doğalgazdan daha ucuzdur. Yatırımcılar da bunun artık farkındalar. Enerjinin etkin kullanımını iyi anlamalıyız” diye konuştu.
“ENERJİ VERİMLİLİĞİ İÇİN HEDEFLER BELİRLENDİ”
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Uzman Yardımcısı Bahadır Sercan Gümüş yaptığı sunumda Türkiye’de enerji verimliliğinin giderek arttığını ve bu noktada konulan hedeflere ulaşmak için “Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı” oluşturulduğunu söyledi. Gümüş, planla ilgili ayrıntıları katılımcılarla paylaştı.
Türk hükümetinin enerji verimliliğinin seçmesinin temel nedeninin sorulması üzerine Gümüş; “Ülkemizde enerjide bağımsızlaşma ve ekonomik yüklerinden kurtulma sorumluluğu olduğunu söyleyebilirim. Cari açıkta en büyük kalem enerjide olduğu için ülkemiz bu sorunun üzerine düşüyor” diye konuştu.
KÜRESEL GELİŞMELER ELE ALINDI
Gün boyu gerçekleştirilen panellerde, Almanya ile Türkiye arasındaki enerji politikalarının benzerlikleri ve farklılıkları konunun uzmanları tarafından detaylarıyla incelendi. Toplantıda Yenilenebilir Enerjinin Geleceği ve Enerjideki Dönüşüm küresel boyutlarıyla ele alındı.