NewsIgnifer
NewsIgnifer Menu
  • Çerezler ve Gizlilik İlkeleri
  • Checkout
  • Cookie Policy (EU)
  • Hakkımızda
  • Kullanım Koşulları
  • Login/Register
  • My account
  • Reklam & İletişim
  • Sample Page
  • Sürdürülebilirlik
  • Takip et
  • Teşekkürler
  • Yeşil Enerji, Enerji Hisseleri, Yeşil Endeks, Sürdürülebilirlik, Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Haber Ekip
  • Yeşil Haber Yazarlar
  • Yeşil Haber’de en çok okunan 100 makale
  • Yeşil Haber’de öne çıkanlar
NewsIgnifer Logo

Search

TEMA: “Zeytinliklerin yok edilmesine izin veriliyor”

Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) TBMM’ye sunulan 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun ile 4342 sayılı Mera Kanunu ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nda yapılacak değişikliklerin, başta gıda güvenliği olmak üzere, çevre ve insan sağlığı, doğal hayat ve tarımsal üretimi ciddi derecede tehdit etmesinden endişe duyulduğunu açıkladı. TEMA açıklamasında tasarıyla zeytinlik sahalarda her çeşit hayvan otlatılması yasaklanırken, zeytin alanlarının yok edilmesine izin verilmesinin çelişki oluşturduğuna dikkat çekildi

TEMA’nın konuyla ilgili açıklaması şöyle;
Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelen yeni bir kanun tasarısı ile 24 adet kanunda ve 2 adet kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılması öngörülmektedir.
3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun, 4342 sayılı Mera Kanunu ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nda yapılacak değişikliklerin, başta gıda güvenliğimiz olmak üzere, çevre ve insan sağlığı,doğal hayat ve tarımsal üretimi ciddi derecede tehdit etmesinden endişe duymaktayız.

ZEYTİNLİKLER, MERALAR VE KIYILAR TEHDİT ALTINDA
1) Zeytinlik sahanın tasarıdaki tanımına göre; bir dekar alanda 15 ağaçtan daha az ağacın bulunduğu sahalar, zeytinlik sahası dışında tutularak, Kanun’un zeytinlik alanlar için öngördüğü korumacılıktan mahrum bırakılmaktadır.
Ziraat Mühendisleri Odası’nın (ZMO) açıklamasında da değinildiği üzere, ülkemizde geleneksel olarak daha önce kurulmuş zeytinliklerde bir dekar alandaki ağaç sayısı 10-12 arasında değişmektedir. Tasarı ile zeytinlik saha için 15 ağaç sınırı getirilmesi kadimden beri zeytinlik olan, yaşlı ağaçların bulunduğu sahalarda önemli sorunlara ve telafi edilemez tahribatlara yol açacaktır.
Tasarı, zeytinlik sahalarda her çeşit hayvan otlatılmasını yasaklarken, zeytin alanlarının yok edilmesine izin verilmesi çelişki oluşturmaktadır. Tasarıda “Yatırımları yapanların bu faaliyetlerini izin amacına uygun, çevre ve zeytinlik sahalarına zarar vermeyecek şekilde yürütmekle yükümlü olduğu” belirtilse de bu durum uygulamalarda çok farklı sonuçlanacaktır. Çünkü herhangi bir zeytinlik sahaya tesis yapılırken ağaçların korunması mümkün olmayacaktır.
2) Tasarıda yer alan en sorunlu düzenlemelerin, 3573 sayılı Kanun’un 20. maddesinde yapılan değişikliklerle ilgili olduğu görülmektedir.

1.i) Tasarıda zeytinyağı fabrikaları ile tarımsal işletmelerin yapımı ve işletilmesinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın (GTHB) iznine bağlı olması zorunluluğu devam etmektedir. Ancak “bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir” ifadesi sorunludur.
Taslağa göre zeytinlikler bakanlıklarca alınacak kararla kamu yararı güden tüm yatırımlara tahsis edilebilecektir. Taslağı hazırlayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sadece tasarıyı kendi ilgi alanına giren endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri ve sanayi siteleri ile sınırlı da tutmamaktadır. Aksine “Bakanlıkların” denilerek kapsam daha da genişletilmektedir.
2.ii) Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu: Tasarıda zeytinlik sahası bulunan her ilde valinin başkanlığında dokuz kişiden oluşan zeytinlik sahaları koruma kurulu tanımı yer almaktadır.
Kurulun ziraat odaları ve ziraat fakültesi dışındaki üyeleri, Valinin emrinde yer alan çeşitli Bakanlıkların; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığının İl Müdürlükleridir. Kurulda bunlara ilave olarak Ziraat Fakültesi, Ziraat Odaları ve GTHB Araştırma Enstitüleri`nden birer üye yer almaktadır.
ZMO’nun 25.05.2017’de yaptığı açıklamasında dikkat çektiği gibi tasarıda bu kurulun dokuz kişiden oluşacağı belirtilmektedir. Ancak her ilde ziraat fakültesi olmadığından, bu kurula katılan sayısı yedi, sekiz kişi de olabilir. Ayrıca taslakta sadece araştırma enstitüsü ifadesi yer almaktadır. Ülkemizdeki bazı araştırma istasyonları doğrudan konuyla ilgili oldukları halde, kurulda yer alamayacaktır.
Kurulda zeytin üreticisi ve onların kuruluşları ile çevre ve ekosistem ile ilgili gönüllü sivil toplum kuruluşlarının da yer alması, çevrenin korunması ve arazinin kullanımında “katılımcılık” esaslı temel düzenlemeler içeren 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 3. ve 9. maddelerinin de gereğidir. Kurulların içinde yer alacak zeytincilikle ve toprakla ilgili çalışan kurumların bu doğrultuda genişletilmesi gerektiğine inanıyoruz.
iii) Tasarıda, zeytinlik sahaları koruma kurulunun görevleri hakkında da sakıncalı düzenlemeler yer almaktadır. Bu kurulun yetkisi, yatırım taleplerine ilişkin görüş bildirmekle sınırlandırılmaktadır. Görevleri arasında yatırım izinleri verilmesi yer almamaktadır.

MERA ALANLARININ DARALMASINA SEBEP OLACAKTIR
Tasarıda yatırım izinlerinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından verileceği, Bakanlığın bu yetkisini, gerektiğinde valiliklere devredebileceği öngörülmektedir. Bakanlığın, izin yetkisini valiliklere devretmesi durumunda, valilikler kendi başlarına izin verebilecektir. Kurulun yatırıma ilişkin görüşünün bağlayıcılığının bulunmamasının ve valiliklere bırakılacak yetki devrinin sorunlu olduğuna inanıyoruz.
Yasada, kurula ilişkin bir diğer sakıncalı durum ise kurula zeytinlik sahalarının geliştirilmesi, korunması, verimli kullanılmasına yönelik, inceleme, değerlendirme ve izleme yapılması görevi verilmesidir. Çünkü kurulda yer alan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığının İl Müdürlükleri’nin zeytin ile ilgili hangi yetkinliklerinin bu görevin yerine getirilmesi için öngörüldüğü anlaşılmamaktadır.
Ayrıca tarım ithalatı içinde en yüksek kalemlerden birinin ham yağ ve yağlı tohumlar olduğu bilinmektedir. Zeytin alanlarının daraltılması bu kalemlere ilişkin ithalatın daha da artmasına sebep olacaktır.
3) Tasarının öne çıkan bir diğer sakıncalı hususu da meralarla ilgilidir. Tasarının 30. maddesinde, 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 14. maddesinde yer alan istisna maddelerine bir ek daha yapılması mera alanlarının daraltılmasına sebep olacaktır. Eklenen madde ile endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ile yerleşim alanları içerisinde bulunan sanayi sitelerinin ve münferit sanayi işletmelerinin yerleşim yeri dışına çıkarılması ve gerekli arazi ihtiyacının karşılanması için meralar tahsis edilebilecektir.

SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM İLKESİ
Yem ithalatı, tarım ithalatında önemli kalemlerden biridir. Bu nedenle mera alanlarının daraltılması bir çelişki olarak görülmektedir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında 44 milyon hektarla ülke yüzölçümünün yüzde %56’sını oluşturan mera ve çayır alanları, 2014 yılı verilerine göre 14,6 milyon hektara inerek %19’a gerilemiştir. Mera alanlarındaki bu ciddi gerileme, söz konusu tasarı ile çok daha artacaktır. Ayrıca, tasarının 26. maddesi, 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nda da değişiklik yaparak, kıyılarda sağlık tesisleri ve endüstri bölgelerinin yapılmasının önünü açmaktadır. Bu durum ekolojik açıdan hassas ve değerli kıyı ekosistemlerinin tahrip edilmesine neden olacaktır.
Yukarıda belirttiğimiz sebeplerle, zeytincilik, meralar ve kıyılar başta olmak üzere, doğal varlıklarımızla ilgili düzenlemelerin “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”ndan çıkarılması gerekmektedir. Bu doğrultuda, karar vericileri tasarıyı, sürdürülebilir yaşam ilkesi çerçevesinde gözden geçirmeye davet ediyoruz.

Notlar:

3573 sayılı Kanun’un değişiklik yapılması planlanan maddeleri aşağıdadır.
1) 3573 sayılı Kanun, Madde 9 (mevcut hali)
“Dekar başına on beş ağaçtan fazla ve on ağaçtan aşağı olmamak üzere yabani zeytinlikleri aşılı bir hale getirmeyi taahhüt edenlere Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasınca, mevzuatı dairesinde ve kanunun 10, 28. maddeleri hükümlerine göre, ağaç başına bir liraya kadar kredi verilir.”
2) 3573 sayılı Kanun, Madde 20 (mevcut hali)
“Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.
Zeytinlik sahaları daraltılamaz. Ancak, belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması halinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının % 10’unu geçemez.
Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Bu iznin verilmesinde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin ve mahallinde varsa ziraat odasının uygun görüşü alınır. Bu halde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez, İzinsiz kesenler veya sökenlerden ağaç başına ikimilyon liradan beşmilyon liraya kadar hafif para cezası alınır. Kesilen ve sökülen ağaçlar müsadere edilir.
Bu Kanunun yayımından önce zeytinlik alanlarına ilişkin kesinleşmiş imar planları geçerlidir.”

Recent Posts

  • IKEA 2030 döngüsel ekonomi vizyonu: Türkiye için ne vadediyor?
  • ESG’nin evrimi: Ricoh ve Unilever örnekleriyle sürdürülebilirliğin yeni yüzü
  • Türkiye’de her ilçeye bir gıda bankası hedefi: TİDER’den israfla mücadelede 15. yıl vizyonu
  • TÜREB, WindEurope 2025’te Türkiye’nin rüzgar gücünü tanıtacak
  • Trump’tan küresel ticarete tarife darbesi: Yeşil ekonomi ve Türkiye nasıl etkilenecek?

Recent Comments

  1. Seyfullah Pandır - Alfa Solar Enerji 2024 2. çeyrek finansal performansı
  2. Baha Ata - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  3. İbrahim Günel - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  4. Murat Türkmen - Türkiye’nin ilk yerli batarya enerji depolama sistemi
  5. Sadan KUCUKLER 0032 0476 400 480 Belcika - Türkiye’de güneş enerjisinde yeni dönem: Hücre entegrasyonu şartı ile gerçek üreticilere destek

Archives

  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019
  • Eylül 2019
  • Ağustos 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Eylül 2016
  • Ağustos 2016
  • Ocak 2016

Categories

  • AI
  • Biyokütle
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji Depolama
  • Etkinlikler
  • Güncel
  • Güneş
  • Hidroelektrik
  • Hidrojen
  • Jeotermal
  • Nükleer
  • Öne Çıkanlar
  • Röportaj
  • Rüzgar
  • Sürdürülebilirlik
  • Yazarlar
  • Yenilenebilir Enerji
  • Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Endeks
  • Yeşil Haber'den
  • Yeşil İK
  • Yeşil Sanat
  • Yeşil Sözlük
  • Yeşil TV
NewsIgnifer

© 2025 NewsIgnifer - A Magrus project.

  • Bluesky
  • Facebook
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Pinterest
  • TikTok
  • X
  • YouTube