NewsIgnifer
NewsIgnifer Menu
  • Çerezler ve Gizlilik İlkeleri
  • Checkout
  • Cookie Policy (EU)
  • Hakkımızda
  • Kullanım Koşulları
  • Login/Register
  • My account
  • Reklam & İletişim
  • Sample Page
  • Sürdürülebilirlik
  • Takip et
  • Teşekkürler
  • Yeşil Enerji, Enerji Hisseleri, Yeşil Endeks, Sürdürülebilirlik, Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Haber Ekip
  • Yeşil Haber Yazarlar
  • Yeşil Haber’de en çok okunan 100 makale
  • Yeşil Haber’de öne çıkanlar
NewsIgnifer Logo

Search

Tarımda teknoloji kullanımı büyümeyi hızlandırır

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Gökhan Özertan, teknoloji kullanımında bilginin çok değerli olduğunu, bilgi işlendiğinde Türkiye’nin en önemli sorunlarından verimliliğe yönelik ciddi iyileştirmeler yapmanın mümkün olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Özertan ile teknoloji kullanımını konuştuk. Özertan’a göre sadece üreticilikle kalıp katma değer sağlayamıyoruz ve işin sadece üretim tarafı değil, ekolojik sürdürülebilirliği de önemli. Bilgi ve teknolojinin birlikte kullanımıyla girdi tasarrufu sağlayarak hem maliyetleri düşürebilir hem de çevreye kimyasal salınımı azaltabiliriz. Aynı zamanda doğal kaynakların ve özellikle suyun kullanımında etkinlik sağlanabilir. Türkiye bugün 180’ün üzerinde ülkeye önemli bir miktarda ihracat yapıyor. Ama bir yandan ithalat var. İhracatçı olduğumuz önemli kalemlerde şimdi ithalat yapılıyor.

gokhan-ozertan1jpgSürdürülebilirlik açısından ihracat-ithalatı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Her ülke her ürünü üretmek zorunda değil. Bana kalırsa burada kritik olan Türkiye’nin hangi plan ve programa göre hareket ettiği. Türkiye’de tarım-gıda-hayvancılık politikaları dönemden dönem farklılıklar gösteriyor, uzun vadeli politikalar da net olarak ortaya konmadığı için ürünlerin üretimleri yıllara göre farklılıklar gösteriyor. Üretim -elbette- iklimden kuvvetli olarak etkileniyor, ancak sadece iklime bakarak bu oynaklıkları açıklamak sağlıklı değil. Üzerinde çok fazla durulmayan bir konu piyasaların yapısı ve ne kadar rekabetçi oldukları.
Bununla bağlantılı olarak tarladan çıkan ürün fiyatı ile tüketiciye ulaşan fiyat arasındaki makası detaylı olarak incelememiz gerekiyor. Bütün bu faktörler bir araya gelince bahsettiğiniz ihracat ve ithalat değerlerindeki değişim ile karşı karşıya kalıyoruz. Üretici tarafında ise fiyatlarda yaşanan belirsizlik ve istikrarsızlık hangi ürünün ekileceği konusunda kararsızlık yaratıyor. Hayvancılık sektörünün de kendine has sorunları var. Bu söylediklerim özellikle kırmızı et için de geçerli. Kırmızı et üretiminde bir türlü istikrar yakalanamamış durumda, sonuçta da ithalat gündeme geliyor ama yapısal sorunlara yönelik net çözümler üretilmiyor.

Teknoloji kullanımında dünyanın neresindeyiz?
Teknolojiyi yoğun olarak kullanan işletme sayısı çok az, kullananlar da nispeten büyük ölçekli çiftlikler. Basit teknoloji ürünleri, örneğin hava durumu raporları gibi, basın ya da internet-telefon aracılığı ile yoğun olarak takip ediliyor ancak tarla üretimini ya da hayvancılığı önemli ölçüde etkileyebilecek teknoloji kullanımı çok düşük oranda. Bu kısmen maddi faktörlerden ama en az o kadar üreticilerin yeniliğe açık olmamalarından ve eğitim seviyelerinden ve yaş faktöründen kaynaklanıyor. Neticede bu konuda alınacak çok yol var.

Uygulanan politikalar çerçevesinde geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uzun vadeli programların detayları saptanmalı ve bu hedeflere nasıl ulaşılacağı net olarak ortaya konmalı. Biz kısa vadeli çözümler ile aslında sektörü sürdürülemez bir hale getiriyoruz. Sektör, dünyanın her yerinde benzer sorunlar yaşıyor. İhtiyacımız olan istikrarlı politikalar.

Son dönem tarımda teknoloji kullanımında öne çıkan yaygın akım ya da trend nedir?
Büyük veri kullanımı önemli, Türkiye’de istatistikler detaylı olmadığı için bu bizim eksiklerimizden biri. Bilgi çok değerli, bilgiyi işleyerek öğrenebileceklerimiz çok, bunları hayata geçirdiğinizde de Türkiye’nin en önemli sorunlarından verimliliğe yönelik ciddi iyileştirmeler yapmak mümkün.
Türkiye iklimi ve coğrafyası nedeniyle bir çok ürünün yetiştirilmesine uygun koşullara sahip, zaten bir çok üründe dünyanın en büyük üreticisiyiz. Ancak sadece üreticilikle kalıp katma değeri sağlayamıyoruz. Bir de işin sadece üretim tarafı değil, ekolojik sürdürülebilirlik de önemli. Teknoloji, girdi tasarrufu sağlayarak hem maliyetleri düşürüyor hem de çevreye kimyasal salımını azaltıyor, benzer şekilde doğal kaynakların ve özellikle suyun kullanımında etkinlik sağlıyor.

Türkiye’de tarımda kronik bir çok sorunla karşı karşıya. Küçük, bölünmüş tarım arazileri, girdi maliyetleri… Bu noktada çıkış noktası ya da iyileştirmeler için neler önerirsiniz? Model bir ülke var mı?
Her ülkenin kendi koşulları ve gerçekleri var, Türkiye şu ülke modelini uygulamalı demek sağlıklı değil. Küçük ölçek bu ülkenin gerçeği, çok hızlı bir şekilde arazileri büyütmeniz mümkün değil, dolayısıyla biz bu durumu kabul ederek nasıl uygulamalar yapabiliriz, enerjimizi buraya yoğunlaştırmamız gerek. Kritik olan hem bitkisel üretim hem de –özellikle- hayvancılıkta girdi maliyetleri. Yaşlanan çiftçi nüfusu ve eğitim ikinci önemli konu. Eğitim-araştırma-yayım öncelik vermemiz gereken alan. Tarımda Ar-Ge çok düşük seviyede; şu an için teknolojiyi üreten değil ithal eden bir konumdayız. Bizim tüm sektörü göz önünde bulunduracak bütüncül modellere ihtiyacımız var. Sektör sadece üretimden oluşmuyor, nakliye, depoculuk, pazarlama, finans, sigorta, teknoloji mühendisliği, atık yönetimi, enerji gibi çok farklı ve fazla boyutu var. Üretilecek politikalar bunları göz önünde bulundurmalı.

Çiftçilerin dünya ile rekabeti açısından teknoloji kullanımında neler önerirsiniz?Türkiye’de üreticilerin çok önemli kısmı ismi üzerinde sadece “üretici” ve ne yazık ki “işletmeci” boyutuna geçememiş durumda. Düşük eğitimli, yaşlı ve küçük ölçekli üreticileri nasıl “işletmeci” haline dönüştüreceğiz, bunun üzerinde çalışmalıyız. Teknoloji bunun için önemli alternatifler oluşturuyor ama böylesi bir dönüşümün çok hızlı olması zor. Ne yazık ki rekabetçi dünyada bir çok ülke diğerleri ile arayı açmış durumda, bu arayı kapatmak için çok daha yoğun çalışmamız gerekli. Küçük üreticiyi nasıl “yenilikçi çiftçi” haline getirebiliriz, bu sorunun cevabı bizim için kritik.

İnovasyon sosyal ve ekonomik gelişmeyi destekler
Prof. Dr. Gökhan Özertan, kırsal kalkınma ve yoksulluğun azaltılması için bilim, teknoloji ve mühendislikteki gelişmelerden faydalanılması gerektiğini söyledi.
Özertan, “Globalleşmenin de etkisiyle zirai gıda sektörünün ve entegre tedarik zincirlerinin gelişimi, teknolojik ve kurumsal yenilikler, çevreye olan etkiler ile birlikte tarımın kapsamı çok daha genişlemiş durumdadır. Global olarak yaşanan finansal krizler, mevcut olarak kullanılan büyüme modellerinin ve takip edilen tarım politikalarının uygulanabilme ve sürdürülür olma açılarından zaafiyet taşıdıklarını göstermektedir. Bu sebeplerle yeni yapısal çözümlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu gelişmelere karşılık, modern büyüme teorisi, ekonomik kalkınmanın motorunun teknolojik değişiklik olduğunu belirtmektedir. Teknoloji kullanımının kırsal kalkınma ve yoksulluğu azaltma yönünde de önemli katkılarının olacağı sıklıkla belirtilmektedir. Bu hedeflere ulaşabilmek için temel araçlar arasında bilim, teknoloji ve mühendislikteki gelişmelerden faydalanmak yer almaktadır. Dünya ekonomilerinde teknoloji kullanımının rekabetin belirleyici unsurlarından biri olması ve tarım sektörünü de yakından ilgilendirmesi sebebiyle, teknoloji kullanımının tarımın büyüme ve istihdam etkilerinin yanısıra özellikle kırsal kalkınma ve yoksulluğun azaltılmasına yönelik katkıları da önemlidir” şeklinde konuştu.

Kalkınmayı hızlandırır…
Özertan, “Özellikle çevre dostu inovasyonlar vasıtasıyla sadece üretime yönelik etkinliğin artırılması değil doğal kaynakların etkin kullanımı da mümkün olabilecektir. Dünyada değişen ekonomik, politik ve ekolojik koşullara bağlı olarak, inovasyonlar vasıtasıyla zincir içerisinde işlenmemiş hammaddeye değer katılması, üretim sonrası ise gıdanın işlenmesi, paketlenmesi, saklanması, ulaştırılması, dağıtılması ve gıda güvenliğinin sağlanması da mümkün olabilmektedir. Neticede, tarımda teknoloji kullanımı bahsi geçen süreçler ile birlikte etkin üretimi sağlayarak büyüme ve kalkınmayı hızlandırıcı bir etkiye sahiptir” diye konuştu.
İnovasyon hakkında özellikle teknoloji kullanımına yönelik zihniyetin oluşmasının önemli olduğunu vurgulayan Özertan, sözlerine şöyle devam etti: “Ar-ge ve yayım hem de kullanıcı olan çiftçilerin gözünde inovasyonun geliştirilmesinin ve uygulanmasının Türkiye tarımına yapacağı potansiyel katkıların net olarak algılanması gerekiyor. Ar-ge hedefi sadece ayrılan yüzdesel bütçe ya da tutturulması gereken sayılar olarak düşünülmemeli, bilimin topluma yapacağı katkıları Türkiye tarımsal üretiminin sürdürülebilir şekilde devam etmesi için en önemli unsurlardan olduğu kavranmalıdır.”
Dünya/Özlem AS

Recent Posts

  • IKEA 2030 döngüsel ekonomi vizyonu: Türkiye için ne vadediyor?
  • ESG’nin evrimi: Ricoh ve Unilever örnekleriyle sürdürülebilirliğin yeni yüzü
  • Türkiye’de her ilçeye bir gıda bankası hedefi: TİDER’den israfla mücadelede 15. yıl vizyonu
  • TÜREB, WindEurope 2025’te Türkiye’nin rüzgar gücünü tanıtacak
  • Trump’tan küresel ticarete tarife darbesi: Yeşil ekonomi ve Türkiye nasıl etkilenecek?

Recent Comments

  1. Seyfullah Pandır - Alfa Solar Enerji 2024 2. çeyrek finansal performansı
  2. Baha Ata - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  3. İbrahim Günel - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  4. Murat Türkmen - Türkiye’nin ilk yerli batarya enerji depolama sistemi
  5. Sadan KUCUKLER 0032 0476 400 480 Belcika - Türkiye’de güneş enerjisinde yeni dönem: Hücre entegrasyonu şartı ile gerçek üreticilere destek

Archives

  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019
  • Eylül 2019
  • Ağustos 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Eylül 2016
  • Ağustos 2016
  • Ocak 2016

Categories

  • AI
  • Biyokütle
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji Depolama
  • Etkinlikler
  • Güncel
  • Güneş
  • Hidroelektrik
  • Hidrojen
  • Jeotermal
  • Nükleer
  • Öne Çıkanlar
  • Röportaj
  • Rüzgar
  • Sürdürülebilirlik
  • Yazarlar
  • Yenilenebilir Enerji
  • Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Endeks
  • Yeşil Haber'den
  • Yeşil İK
  • Yeşil Sanat
  • Yeşil Sözlük
  • Yeşil TV
NewsIgnifer

© 2025 NewsIgnifer - A Magrus project.

  • Bluesky
  • Facebook
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Pinterest
  • TikTok
  • X
  • YouTube