Dünya genelinde sürdürülebilirlik hareketinin ivme kazanmasıyla birlikte Birleşmiş Milletler destekli Bilim Temelli Hedefler Girişi (SBTi), kurumsal net sıfır taahhütlerini değerlendirmeye yardımcı olan bir grup olarak rolünü güçlendirmek amacıyla stratejik adımlar atıyor.

Önemli bir adım olarak, SBTi yapısını iki farklı birime ayırıyor. Bir birim sürdürülebilir uygulamalar için endüstri standartlarına odaklanırken, diğer birim şirketlerin net sıfır hedeflerini doğrulamaktan sorumlu olacak.

Önemli atamalarla SBTi güçleniyor

SBTi, sadece yeniden yapılanmıyor, aynı zamanda liderlik ekibini geliştiriyor ve genişletiyor. Dikkate değer atamalar arasında eski Kolombiya Başkanı Ivan Duque’nin yer aldığı göze çarpmakta. Ayrıca, ENEL’in eski CEO’su ve şu anda İsveç yatırım firması EQT AB’nin ortağı olan Francesco Starace, başkanlık görevini üstlenecek. Bu yüksek profilli kazanımların, SBTi’nin misyonunu ilerletmek için değerli görüşler ve uzmanlık sağlayacağı ortada.

Politik rüzgarlarda seyir

Politik bağlamda bağımsız bir organizasyon olmasına rağmen, SBTi Amerika Birleşik Devletleri’nde politik zorluklarla karşılaşmakta. Eleştirmenler, özellikle GOP’dan, organizasyonun şeffaflığı ve iddia edilen Demokrat bağlantıları konusunda sorular sormaktalar. SBTi’nin CEO’su Luis Amaral, organizasyonun siyasi olmadığını ve şirketlere sürdürülebilirlik yolculuklarında destek olma taahhüdünde bulunduğunu kesin bir şekilde vurguluyor.

Doğrulama hizmetlerine artan talep

Politik gerilimlere rağmen, SBTi, doğrulama hizmetlerine olan talepte bir artış yaşandığını rapor ediyor. Binlerce şirket, net sıfır emisyonlarını gerçekleştirmeye ve küresel ısınmayı 1.5 dereceye sınırlamaya katkı sağlama konusundaki taahhütlerini göstermek istediklerini ortaya koyuyor. SBTi’nin doğrulama hizmetleri, bu taahhütlerin güvenilir ve etkili olduğundan emin olmak için kritik bir rol oynuyor.

SBTi’nin emisyon azaltma hedeflerine küresel etkisi

SBTi’nin etkisi sadece politik alanla sınırlı değil, aynı zamanda küresel ekonomi üzerinde de derin bir etkiye sahip. Son raporunda, SBTi, pazar değeri açısından dünya ekonomisinin %34’ünü temsil eden bağımsız olarak doğrulanan emisyon azaltma taahhütlerinin gerçekeleştiğini belirtiyor. Bu dikkate değer artış, önceki yıla göre %28 oranından gelerek gerçekleşti. Bu gelişme dünya genelindeki işletmelerin iklim değişikliği ile başa çıkmak için gösterdiği artan taahhüdü vurguluyor.

Büyüyen iş zorunluluğu

Yatırımcılar, inanılır ve iddialı emisyon azaltma hedeflerinin önemini anlayarak şirketleri taahhütlerini doğrulamaya ve ilerleme göstermeye baskı yapmakta. Bu eğilim, sadece çok uluslu şirketleri değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik profillerini iyileştirmeyi hedefleyen Türk şirketlerini de kapsayacak.      SBTi’nin kendi çalışmalarını izlemeyi ve taahhütleri yerine getirmeyen şirketlere “taahhüt iptal edildi” bildirimi eklemeyi planladığını belirtmesi, şirketlerin taahhütlerini takip etmeleri konusunda daha dikkatli davranmalarını sağlayacak.

Bilim temelli hedefler belirleme konusunda Japonya öncü

Japonya, bilim temelli hedefleri benimseme konusunda öncü bir rol üstleniyor ve Nikkei endeksine kayıtlı şirketlerin %40’ını bu yaklaşımı benimsemeye teşvik ediyor. Japonya’yı Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri, sırasıyla 181 ve 109 şirketle takip ediyor. Bilim temelli hedeflere doğru küresel geçiş, Türkiye’de ve dünya genelinde şirket stratejilerini ve sürdürülebilirlik çabalarını yeniden şekillendiriyor.

Emisyon azaltma zorlukları

Şirketler, iddialı hedefler koymalarına rağmen gerçekleşen emisyon azaltmaları konusunda farklılıklar yaşamaktalar. COVID-19 pandemisini takip eden ekonomik toparlanmanın, 2021’de 2020’ye göre emisyonlarda %0.4’lük bir artışa neden olabileceği belirtiliyor. Şu ana kadar, bir trend belirlemek için yeterli veri bulunmamaktadır ve dünya genelinde sürdürülebilirlik ilerlemesini takip etmek önemli.

Ağustos 2023’te yayımlanan SBTi İzleme Raporu’nu incelemek için tıklayınız.