NewsIgnifer
NewsIgnifer Menu
  • Çerezler ve Gizlilik İlkeleri
  • Checkout
  • Cookie Policy (EU)
  • Hakkımızda
  • Kullanım Koşulları
  • Login/Register
  • My account
  • Reklam & İletişim
  • Sample Page
  • Sürdürülebilirlik
  • Takip et
  • Teşekkürler
  • Yeşil Enerji, Enerji Hisseleri, Yeşil Endeks, Sürdürülebilirlik, Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Haber Ekip
  • Yeşil Haber Yazarlar
  • Yeşil Haber’de en çok okunan 100 makale
  • Yeşil Haber’de öne çıkanlar
NewsIgnifer Logo

Search

Rüzgar türbini bakımında dışarıya bağımlıyız

Rüzgar türbini bakımında dışarıya bağımlıyız

Danimarka Rüzgar Enerjisi Akademisi (DWPA) Türkiye Ülke Müdürü Açelya Günler, Türkiye’de rüzgar enerjisi yatırımcılarının türbin bakımı konusunda büyük oranda tedarikçi firmaya bağımlı olduğunu söyledi.

Rüzgar santrallerinin en büyük yatırım maliyetini türbinler oluşturuyor. Türkiye rüzgar enerjisi alanında son yıllarda önemli ilerleme kaydetti. Türbinler ise çoğu Avrupa merkezli üreticiler tarafından tedarik ediliyor. Her enerji santralinde olduğu gibi devreye alındıktan sonra santralin bakım ve onarımı verimlilik ve işletme süresi açısından önem taşıyor.

Rüzgar santrallerinin bakım ve onarımı dünyada büyük oranda yatırımcı ve işletmeci şirketin kendisi tarafından gerçekleştiriliyor. Türkiye’de ise yatırımcı firmaların santralin işletmesi, bakımı ve arızasıyla ilgili yeterli know-how’a sahip olmaması türbin tedarikçisi markaya bağımlılığın sürmesine neden oluyor. Danimarka Rüzgar Enerjisi Akademisi (DWPA) rüzgar santrali yatırımcılarına, işletmecilere ve servis bakım ekiplerine yönelik özel tasarlanmış eğitim programları sunuyor.

Türkiye rüzgar enerjisi pazarında 2016 Eylül ayında faaliyete başlayan DWPA Türkiye Müdürü Açelya Günler, türbin üreticisi firmaların bilgi paylaşımı konusunda ketum davrandıklarına dikkat çekerek, bunun da saha yatırımcılarının bilgi ve tecrübe kazanmasını doğrudan etkilediğini ve bağımlılığı zorunlu hale getirdiğini söylüyor.

Rüzgar türbinlerinin aslında oldukça basit sistemler olduğunu belirten Günler, “Bir yatırımcı şirket bünyesinde bulunan gaz santralini ya da hidroelektrik santralini kendi teknisyeni ile işletebiliyorsa, bu RES’ler için neden olmasın?” diyor. Açelya Günler, rüzgar türbinlerinin bakım ve onarımı konusunda RES yatırımcılarına verdikleri hizmetin yanı sıra dünyada ve Türkiye’deki durumla ilgili Yeşil Haber’in sorularını yanıtladı.

Danimarka Rüzgar Enerjisi Akademisi hakkında bilgi verir misiniz?

Danish Wind Power Academy (DWPA) yani Danimarka Rüzgar Enerjisi Akademisi 2004 yılında rüzgar endüstrisi alanında Danimarka’nın Middlefart şehrinde Carsten Lind Andersen tarafından kuruldu. Kurucuları arasında dünyada rüzgar enerjisi alanında çok derin deneyime sahip ekipler bulunuyor. DWPA, rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen bağımsız endüstriyel eğitim kuruluşudur.

Esas olarak rüzgar santrali yatırımcılarına, işletmecilerine ve servis bakım ekiplerine yönelik özel tasarlanmış eğitim programları sunmaktadır.

Nasıl bir eğitim veriyorsunuz? RES yatırımcılarına faydası ne oluyor?

Eğitimlerimiz ile müşterilerimizin kendi rüzgar santrallerine hiçbir firmaya bağlı kalmadan kendi ekipleri ile servis verebilmelerini hedefliyoruz. Her eğitimimiz sonrası başarılı olan katılımcılara sertifikalarını veriyoruz.

Eğitimlerimiz müşterinin isteğine göre Danimarka’dan alanında en uzman teknisyen ve mühendislerden oluşan eğitmenler ile Türkiye’de kendi sahalarında düzenlenip gerçekleştiriliyor.

DWPA müşterileri ile eğitim sonrasında da sürekli olarak iletişimde kalıyor. Faydaları ölçümlenerek raporlanıyor.

Bugüne dek yapılan projelerde özellikle EON, EDF, Juwi, Statkraft, RWE, ENE, NextEra Energy, Duke Energy, Iberdrola, AES ve daha birçok büyük rüzgar enerjisi operatörleri için DWPA projesi uygulandı.

7 farklı marka 60 türbin tipi

Yedek parça tedariği de yapılıyor mu?

Eğitimler tamamlandıktan sonra da acil ve çözülemeyen bir türbin arızası olursa DWPA eğitmenleri sahaya giderek müdahale ediyor. Bu süreçte teknisyenlerin arıza giderimi ile ilgili becerileri de geliştiriliyor.

Ayrıca tüm DWPA özel müşterileri için ortak bir yedek parça stok havuzu oluşturuluyor. Bu sayede bir santral işletme müdürü, herhangi bir yedek parçaya ihtiyaç duyduğunda dünya üzerinde bulunan tüm DWPA kulübü üyelerine anında ulaşabiliyor, stoklarında bulunan yedek parça için alternatif fiyat ve teslim süresi alabiliyor.

Elinde stok bulunan büyük müşterilerimizle doğrudan temasa geçilebiliyor ve ikili ticari anlaşma sağlanabiliyor. DWPA’nın burada herhangi bir ticari kaygısı bulunmuyor. Amaç müşterileri arasında iletişimi kurarak her iki tarafa da fayda sağlamak.

Rüzgar enerjisi alanında çok büyük yatırımları olan E.ON, Duke Energy, Mitsubishi Power System, Dong Energy, Vattenfall, RWE, ENEL, AGL, Pacific Hydro, EDF, Aksa Enerji, eğitim alan referans müşterilerimizden birkaçıdır. Bugün tüm dünya üzerinde beş kıtada 100’ün üzerinde farklı firma eğitimlerimizden faydalanmıştır. 7 farklı markadan 60 türbin tipinde eğitimler sunulmaktadır. Vestas, Siemens, Nordex, Gamesa, GE, Suzlon markaları eğitimimiz kapsamındadır.

“Türkiye DWPA için büyük bir pazar”

Türkiye rüzgar pazarına giriş sebebiniz nedir? Potansiyeli nasıl görüyorsunuz?

Eylül 2016 yılı itibari ile Türkiye’deki faaliyetlerimize başladık. Türkiye pazarı, Danimarka Rüzgar Akademisi için büyük bir piyasa teşkil etmektedir. Şu anda kurulu olan rüzgar santrallerinin yaklaşık yüzde 90’lık kısmının bakım ve onarım işleri tedarikçi türbin firmalarına ya da alt taşeronlarına yaptırılmaktadır.

Firmalar türbin bakımını neden kendileri yapamıyor?

Ne yazık ki yatırımcı firmalar, sahip oldukları rüzgar santralinin işletmesi, bakımı, arızası hakkında henüz yeterli düzeyde bilgi ve tecrübeye ulaşamadı. Ayrıca bazı türbin üreticisi firmalar bilgi paylaşımı konusunda oldukça ketum bir tutum içerisinde. Bu da saha yatırımcılarının bilgi ve tecrübe kazanmasını doğrudan etkilemekte, bağımlılığı zorunlu hale getirmektedir.

Rüzgar türbinleri aslında bir çok elektrik üretimi yapan diğer santral tiplerine göre oldukça basit sistemlerdir. Bir yatırımcı şirket bünyesinde bulunan gaz santralini ya da hidroelektrik santralini kendi teknisyeni ile işletebiliyorsa, bu RES’ler için neden olmasın? Türbin firmalarının yapmış oldukları anlaşmalar gereği yatırımcı firmayı işletme, bakım ve arıza konularından uzak tutması ve de yeterli bilgi paylaşımında bulunmaması, RES bakım onarımı konusunda ülkemizin dışa bağımlılığını arttırmaktadır.

Hem yedek parça tedariği olsun hem de herhangi bir arıza durumunda türbinlere nasıl müdahale edilebileceği konusunda hala türbin firmalarına bağımlılıkları devam etmektedir. Bu durum nedense sadece bizim ülkemiz için geçerlidir.

“Santral daha verimli hale geliyor”

Dünyada RES’lerin bakım-onarımı nasıl yapılıyor?

Avrupa’da ya da Amerika’da bu durum tam tersidir. Yatırımcı firmalar türbin firmalarına bağımlılıklarını azaltabilmek ve işletme maliyetlerini minimuma indirebilmek için teknisyenlerin eğitimlerine çok önem vermektedir. Biz Türkiye’de de bunu başarmak istiyoruz. Bir türbin için türbin firmalarına yıllık ödenen servis bedeli çok yüksek. Bu da yatırımcıların yıllık işletme karını oldukça etkilemektedir. DWPA olarak yatırımcıları servis anlaşması bedellerinden kurtarıp işletme net karlarında yüzde 40-50 arasında artış gerçekleştirebilmelerini hedefliyoruz.

Türbin bakımıyla ilgili verilen eğitimler santrallerin verimliliğini ve ömrünü ne kadar etkiliyor?

Santral ve projeye göre değişmekle birlikte DWPA’nın getirdiği ilave kazanç ile eğitim ve proje için yapılan yatırımın geri dönüş süreleri 1.5 – 2 ay arasında ölçülüyor. Eğitim yatırımı kendini tamamen amorti ettikten sonra, santral daha çok kazanmaya devam ediyor.

Eğitimli teknik kadro sayesinde ekibin firmalarına bağlılıkları artıyor. Personel sirkülasyonu tüm bu müşterilerde eski dönemlere nazaran önemli oranda azaldı. Sadece E.ON’da 200’den fazla teknik ve idari kadro DWPA eğitimleri aldı. Personel sirkülasyonunda önemli bir azalma görüldü. Bilgili ve işinde başarılı personelin motivasyonu dolayısı ile firmalarına olan bağlılık seviyesi ciddi oranda arttı.

Santrallerin gerçek emre amadelik oranlarında ortalama yüzde 3-4’lük artış gözlemlendi. Planlı bakım kayıp sürelerinde yüzde 30 mertebelerinde düşüşler gerçekleşti. Arızalar nedeni ile üretim kayıpları binde 4’lerden binde 0,2 lere düştü. (örnek projede, + 400 MWh/yıl).

Türkiye’de yapılan bir DWPA projesinde, türbin tedarikçisine bağımlılık azaltılarak yıllık türbin başına verilen servis bedelinde ortalama yüzde 40 oranında düşüş sağlandı.

Bu haberimiz ilginizi çektiyse rüzgar santrallerinde türbin  bakımına dikkat haberimize de bakabilirsiniz.

Recent Posts

  • IKEA 2030 döngüsel ekonomi vizyonu: Türkiye için ne vadediyor?
  • ESG’nin evrimi: Ricoh ve Unilever örnekleriyle sürdürülebilirliğin yeni yüzü
  • Türkiye’de her ilçeye bir gıda bankası hedefi: TİDER’den israfla mücadelede 15. yıl vizyonu
  • TÜREB, WindEurope 2025’te Türkiye’nin rüzgar gücünü tanıtacak
  • Trump’tan küresel ticarete tarife darbesi: Yeşil ekonomi ve Türkiye nasıl etkilenecek?

Recent Comments

  1. Seyfullah Pandır - Alfa Solar Enerji 2024 2. çeyrek finansal performansı
  2. Baha Ata - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  3. İbrahim Günel - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  4. Murat Türkmen - Türkiye’nin ilk yerli batarya enerji depolama sistemi
  5. Sadan KUCUKLER 0032 0476 400 480 Belcika - Türkiye’de güneş enerjisinde yeni dönem: Hücre entegrasyonu şartı ile gerçek üreticilere destek

Archives

  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019
  • Eylül 2019
  • Ağustos 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Eylül 2016
  • Ağustos 2016
  • Ocak 2016

Categories

  • AI
  • Biyokütle
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji Depolama
  • Etkinlikler
  • Güncel
  • Güneş
  • Hidroelektrik
  • Hidrojen
  • Jeotermal
  • Nükleer
  • Öne Çıkanlar
  • Röportaj
  • Rüzgar
  • Sürdürülebilirlik
  • Yazarlar
  • Yenilenebilir Enerji
  • Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Endeks
  • Yeşil Haber'den
  • Yeşil İK
  • Yeşil Sanat
  • Yeşil Sözlük
  • Yeşil TV
NewsIgnifer

© 2025 NewsIgnifer - A Magrus project.

  • Bluesky
  • Facebook
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Pinterest
  • TikTok
  • X
  • YouTube