NewsIgnifer
NewsIgnifer Menu
  • Çerezler ve Gizlilik İlkeleri
  • Checkout
  • Cookie Policy (EU)
  • Hakkımızda
  • Kullanım Koşulları
  • Login/Register
  • My account
  • Reklam & İletişim
  • Sample Page
  • Sürdürülebilirlik
  • Takip et
  • Teşekkürler
  • Yeşil Enerji, Enerji Hisseleri, Yeşil Endeks, Sürdürülebilirlik, Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Haber Ekip
  • Yeşil Haber Yazarlar
  • Yeşil Haber’de en çok okunan 100 makale
  • Yeşil Haber’de öne çıkanlar
NewsIgnifer Logo

Search

orman yangını

Orman yangınları ısınmayı daha fazla artıracak

Türkiye’nin başta gözde tatil bölgeleri olmak üzere, 35 ilinde çıkan orman yangınları, birçok ormanlık alanı küle çevirdi.

Yeşilden siyaha dönen bölgelerin yanı sıra, birçok vatandaş ve hayvan da çıkan orman yangınları dolayısıyla zarar gördü. Bilim insanlarının tahminlerine göre ise, orman yangınları son 20 yılda atmosfere yaklaşık 8 milyar ton karbondioksit saldı.

Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Doç. Dr. Öğr. Üyesi Canan Acar, arazi kullanımı ve orman yönetimine değinerek, kalıcı bir yıkımın önüne geçmek adına yanan alanların imara değil, tekrar hayata kazandırılması gerektiğinin altını çizdi.

“Yangından geri kalan bölgeler daha fazla ısınır”

BAU Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Doç. Dr. Öğr. Üyesi Canan Acar

BAU Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Canan Acar

Doç. Dr. Öğr. Üyesi Canan Acar, orman yangınlarının gezegeni ısıtan karbondioksit ve diğer sera gazlarını yaydığını ve ormanların yanmasının ısınma ve soğuma üzerinde karmaşık etkileri olan kurum ve aerosoller gibi kirleticileri de atmosfere yaydığının altını çizdi. Acar, “Ek olarak, yangınlar nedeniyle ormanlık bölgelerin renginin yeşilden daha koyu renklere dönmesi de yangından sonra geride kalan bölgede tutulan ısı miktarını artırır. Albedo etkisi denen bu faktör açık renkli bölgelerin koyu renkli bölgelere nazaran güneşten gelen enerjiyi daha fazla yansıtması, yani daha serin olmasının nedenidir.

Ağaçlar aynı zamanda serinletici olduklarından yanmaları geride kalan bölgelerin daha fazla ısınması anlamına gelir. Ortalama küresel sıcaklıkların artmasının önde gelen nedeni fosil yakıtların yakılması. Bu ısınma, yangın mevsimini uzatıyor, ormanları kurutuyor. Bu nedenle orman yangınları daha geniş alanlara daha hızlı yayılıyor ve bu yangınlar da ısınmayı hızlandırıyor. Yani ısınmanın sonuçlarının daha fazla ısınmaya yol açtığı bir kısır döngü görüyoruz” şeklinde konuştu.

“Daha uzun yazlar yangın riskini artırıyor”

Özellikle son zamanlarda çıkan yangınların sadece Türkiye değil tüm dünyada ekosisteme zarar verdiğini belirten Doç. Dr. Canan Acar, yangınların etkisini biyoçeşitlilik kaybı, sağlığa zararları, sera gazı emisyonlarında artış gibi birçok ciddi sonuçları olduğunu söyledi. Acar, “İklim krizi orman yangınlarının riskini ve kapsamını artırmada önemli bir faktör olmuştur. Orman yangını riski, sıcaklık, toprak nemi ve ağaçların, çalıların ve diğer potansiyel yakıtların varlığı gibi bir dizi faktöre bağlıdır.

Tüm bu faktörlerin iklim krizi ile doğrudan ve dolaylı güçlü bağları vardır. İklim değişikliği, ormanlardaki organik maddenin (yangınlarda tutuşan ve alevi yayan malzemeler) kurumasını hızlandırıyor. Araştırmalar, iklim krizinin daha sıcak ve kurak koşullar oluşturduğunu gösteriyor. Artan kuraklık ve daha uzun yazlar daha uzun yangın mevsimi demek ki bu da orman yangını riskini artırıyor” ifadelerini kullandı.

“İklim krizi yangın oranlarını artırıyor”

orman yangını

Orman yangınlarının sadece atmosfere karbondioksit gibi sera gazlarını salmakla kalmadığının altını çizen Doç. Dr. Canan Acar, yeşil bitki örtülerinin fotosentez ile atmosferdeki karbondioksiti emdiğini yani sera gazı miktarını düşürdüğünü söyledi. Yangınların yok ettiği ağaçlar ve bitki örtülerinin yanması sonrasında açığa çıkan sera gazlarına ek olarak birer karbon yutağı olmamaları da ileride daha hızlı ısınma riskini tetiklediğini belirtti.

Acar şöyle devam etti, “Tabi artan sera gazlarıyla birlikte ısınan gezegenimizde daha kurak ve sıcak havalar yaşanırken bu durum orman yangınlarını da tetikleyebilmektedir. Yani, orman yangınları iklim krizini etkilerken aynı anda bu krizden de etkilemektedir.

Harekete geçmeye duyulan acil ihtiyaç tarih boyunca hiç bu kadar net olmamıştı. Daha büyük ve daha yoğun orman yangınları, daha fazla duman ve kirleticiye maruz kalmak demek. Orman yangınları çevrelerindeki alanlarda hava kirliliğini artırıyor ve bölgesel olarak hava kalitesine zarar veriyor. Orman yangınlarından çıkan dumanın etkileri, göz ve solunum yolu tahrişinden akciğer fonksiyonlarında azalma, bronşit, astım ve kalp yetmezliği, erken ölüm gibi çok ciddi sonuçlara kadar değişebilir.

Orman yangınlarının sağlık üzerinde etkileri dumana kısa ve uzun süreli maruz kalmanın yanı sıra, pek çok farklı etmene bağlıdır. Ama bilinen şudur ki dumana maruz kalmak insanlarda sağlık sorunlarına yol açmakta, bu da doğrudan ve dolaylı olarak sağlık harcamalarını artırarak ekonomiye de zarar vermektedir.

Tabi sağlık dediğimizde sadece insan sağlığını değil, aynı zamanda o ormanda yaşayan tüm canlılar açısından durumu değerlendirmeliyiz. Ormanlar birer ekosistemdir, yangınlar sadece ağaçları yakmaz böcekler, arılar, solucanlar, kuşlar ve diğer büyük küçük hayvanları da öldürür, zarar verir. Bu kayıpların bir kısmı ne yazık ki geri dönülemez. Bu nedenle insan sağlığı kadar orman içinde yaşamını sürdüren tüm canlıların yaşama hakkını düşünmeliyiz.”

“Ormanlık alanlar kullanıma açılmamalı”

Doç. Dr. Öğr. Üyesi Canan Acar, şunları kaydetti: “Unutmamak gereken bir nokta var o da küresel olarak orman yangınlarının yüzde 80’inden fazlasının nedeninin insan kastı, hatası, ihmali kaynaklı olduğu. Tabi ki daha sıcak ve kurak havalar bu yangınların hızlanması ve etkilediği alanların büyümesini tetikliyor. İklim krizi elbette mücadele etmemiz ve acilen önlemler almamız gereken bir sorun.

Ama bunun yanında hepimiz doğaya bıraktığımız izden de sorumluyuz. En basitinden çöplerimizi geride bırakmamak, kibrit ve sigara izmaritlerini gelişi güzel atmamak, ormanlarımızda ateş ya da mangal yakmamak, özellikle gözetimsiz ateş yakmaktan kaçınmak, havai fişek kullanmamak yapabileceklerimizden birkaçı. Arazi kullanımı ve orman yönetimi de orman yangını riskini etkiler.

Bu konuda belediyeler gibi yerel yönetimler ve hükümetlerin mera, otlak veya tarım alanı açmak için ormanlık alanların dönüştürülmesine izin vermemesi gerekir. Yanan orman alanlarının imara değil, usulüne uygun bir şekilde tekrar hayata kazandırılması da etkili bir adım olur.”

Recent Posts

  • IKEA 2030 döngüsel ekonomi vizyonu: Türkiye için ne vadediyor?
  • ESG’nin evrimi: Ricoh ve Unilever örnekleriyle sürdürülebilirliğin yeni yüzü
  • Türkiye’de her ilçeye bir gıda bankası hedefi: TİDER’den israfla mücadelede 15. yıl vizyonu
  • TÜREB, WindEurope 2025’te Türkiye’nin rüzgar gücünü tanıtacak
  • Trump’tan küresel ticarete tarife darbesi: Yeşil ekonomi ve Türkiye nasıl etkilenecek?

Recent Comments

  1. Seyfullah Pandır - Alfa Solar Enerji 2024 2. çeyrek finansal performansı
  2. Baha Ata - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  3. İbrahim Günel - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  4. Murat Türkmen - Türkiye’nin ilk yerli batarya enerji depolama sistemi
  5. Sadan KUCUKLER 0032 0476 400 480 Belcika - Türkiye’de güneş enerjisinde yeni dönem: Hücre entegrasyonu şartı ile gerçek üreticilere destek

Archives

  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019
  • Eylül 2019
  • Ağustos 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Eylül 2016
  • Ağustos 2016
  • Ocak 2016

Categories

  • AI
  • Biyokütle
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji Depolama
  • Etkinlikler
  • Güncel
  • Güneş
  • Hidroelektrik
  • Hidrojen
  • Jeotermal
  • Nükleer
  • Öne Çıkanlar
  • Röportaj
  • Rüzgar
  • Sürdürülebilirlik
  • Yazarlar
  • Yenilenebilir Enerji
  • Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Endeks
  • Yeşil Haber'den
  • Yeşil İK
  • Yeşil Sanat
  • Yeşil Sözlük
  • Yeşil TV
NewsIgnifer

© 2025 NewsIgnifer - A Magrus project.

  • Bluesky
  • Facebook
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Pinterest
  • TikTok
  • X
  • YouTube