Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından yapılan yeni bir analize göre, iklim önlemleri alma konusunda daha cesur ve acil adımlar atılması zorunluluğu güncelliğini korurken, elektrifikasyonla kombine edilmiş yenilenebilir enerjinin enerji kaynaklı emisyonları dörtte üç oranında azaltabileceğine dikkat çekiyor.
IRENA’nın Global Enerji Dönüşümü-2050 Yol Haritası başlıklı yeni raporu yenilenebilir enerji ile küresel enerji talebinin yüzde 86’sını karşılayacak yolların mevcut olduğuna işaret ediyor. Rapor küresel enerji arzının çoğu güneş enerjisi ve rüzgar olmak üzere yenilenebilir enerji sayesinde iki kattan fazla artacağını belirtiyor.
EMİSYONLARI YÜZDE 75 AZALTABİLİR
IRENA Genel Direktörü Francesco La Camera, raporla ilgili olarak “İklim güvenli bir geleceği güvence altına alma yarışı kararlı bir aşamaya girdi. Yenilenebilir enerji, yükselen karbondioksit emisyon eğilimini tersine çevirmek için en etkili ve hali hazırda elimizde bulunan en iyi çözümdür. Yenilenebilir enerjinin daha derin bir elektrifikasyonla birleşimi, ihtiyaç duyulan enerjiyle ilgili emisyon azaltmanın yüzde 75’ini sağlayabilir ”dedi.
16O TRİLYON DOLARLIK TASARRUF
Raporda 2050 Yol Haritasına uygun olarak hızlandırılmış bir enerji dönüşümünün küresel ekonomiye sağlık harcamaları, enerji sübvansiyonları ve iklim hasarları konusunda yaratacağı olumlu etki ile toplam 160 trilyon dolarlık bir tasarruf sağlayacağına işaret ediliyor. Ayrıca enerji dönüşümüne harcanan her doların ekonomiye yedi katlık bir geri dönüş sağlayacağı da kaydediliyor. Raporda 2050 yılına kadar küresel ekonominin yıllık ortalama yüzde 2.5 oranında büyüyeceği belirtilirken, iklim değişimi kaynaklı sosyo ekonomik tahribatın daha büyük olacağı savunuluyor.
La Camera, yenilenebilir enerjilere doğru geçişin ekonomik olarak anlamlı olduğunu belirterek “Yüzyılın ortalarına gelindiğinde, küresel ekonomi daha büyük olacak ve enerji sektöründe yaratılan işler küresel istihdamı yüzde 0,2 artıracaktır. Adil ve kapsayıcı bir geçişi teşvik eden politikalar, farklı ülkeler, bölgeler ve topluluklar için en yüksek düzeyde fayda yaratabilir. Bu aynı zamanda uygun maliyetli ve evrensel enerji erişimini de hızlandırır. Küresel enerji dönüşümü, enerji sektörünün dönüşümünün ötesine geçiyor. Bu, ekonomilerimizin ve toplumlarımızın da bir dönüşümüdür aynı zamanda.”
EYLEM GECİKİYOR UYARISI
IRENA raporu “Eylem gecikiyor “uyarısında bulunurken şu noktalara vurgu yapıyor: “Enerji sektörü kaynaklı CO2 emisyonları geçen beş yıllık dönemde yıllık ortalama yüzde 1 oranında artmaya devam etti. 2050 Küresel iklim hedefflerini tutturmak için karbon emisyonlarının mevcut düzeylere göre yüzde 70 oranında aşağı çekilmesi gerekiyor. Bu hedefe ulaşabilmek de ülke düzeyinde daha fazla kararlı olmayı, yenilenebilir enerjiye ve iklim hedeflerine de daha fazla odaklanmayı zorunlu kılıyor”.
IRENA’nın yol haritasının ülkelere ulusal düzeyde sıfır karbonlu uzun vadeli stratejilere odaklanmasını önerdiğini belirten La Camera, akıllı enerji sistemleri yanı sıra, taşımacılık, ısıtma ve soğutma gibi sektörlerin elektrifikasyonla daha fazla buluşmasını ve esnek elektrik şebekesi modelinin yaygınlaştırılmasını savunduğunu hatırlatıyor.
“2050 DÜNYASI ALACAĞIMIZ KARARLARA BAĞLI”
IRENA Genel Direktörü Camera, raporla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “Enerji dönüşümü hız kazanıyor, ancak bu sürecin daha da hızlanması gerekiyor. BM’nin 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ve Paris Anlaşması kapsamındaki ulusal iklim taahhütlerinin gözden geçirilmesi, kararlılık seviyesini yükseltmenin kilometre taşları oalrak kabul edilmelidir. Tüm seviyelerde acil eylemler çok önemlidir, özellikle bu enerji dönüşümünün ivmesini daha da güçlendirmek için gereken yatırımların kilidini açmak açısından da ayrı bir önem taşıyor. Hız ve ileriye dönük liderlik kritik öneme sahip olacak, çünkü 2050’deki dünya bugün aldığımız enerji kararlarına bağlı durumda.”