MIT araştırmasına göre çeşitlendirilmiş karbon giderme stratejileri, net sıfır emisyona ulaşmada en düşük maliyetli ve en etkili yöntem olarak öne çıkıyor
MIT (Massachusetts Institute of Technology) Sürdürülebilirlik Bilimi ve Strateji Merkezi’nin (CS3 – MIT Center for Sustainability Science and Strategy) 2024 yılına ait araştırmasına göre, karbondioksit giderme (CDR – Carbon Dioxide Removal) stratejilerini çeşitlendirmek, hem ekonomik hem de çevresel açıdan en verimli yöntem. Çalışma, birden fazla karbon giderme yönteminin birlikte uygulanmasının, 1,5 derece hedefi doğrultusunda, net sıfır emisyona ulaşmada en düşük maliyetli çözüm olduğunu ortaya koyuyor.
Küresel ısınma ile mücadelede karbon giderme
2023 yılında küresel sıcaklık artışı, sanayi öncesi döneme kıyasla 1,5 dereceyi aşarak iklim değişikliği kaynaklı felaketlerin şiddetini artırdı. NASA ve Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO – World Meteorological Organization) raporlarına göre, bu artış aşırı hava olaylarının daha sık ve şiddetli yaşanmasına neden oluyor. Paris Anlaşması’na taraf olan ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltmanın yanı sıra atmosferdeki karbondioksiti (CO₂) çekmek ve güvenli bir şekilde depolamak için karbon giderme stratejilerini hızla devreye sokmaları gerekiyor.
Karbon giderme yöntemlerinde geniş bir perspektif
Daha önce yapılan analizler genellikle üç temel CDR yöntemine odaklanıyordu:
- Biyoenerji kaynaklı karbon yakalama ve depolama (BECCS – Bioenergy with carbon capture and storage): Biyokütleden elde edilen enerji üretimi sırasında açığa çıkan karbondioksitin (CO₂) yakalanarak uzun vadeli depolanması.
- Ağaçlandırma ve yeniden ormanlaştırma: Büyük ölçekli ağaç dikimi ile CO₂ emiliminin artırılması.
- Direkt havadan karbon yakalama ve depolama (DACCS – Direct air capture with carbon storage ): Havadan doğrudan CO₂ çekerek jeolojik depolama ya da dayanıklı ürünlerde kullanma.
MIT araştırması, bu yöntemlere iki yeni seçeneği ekleyerek daha kapsamlı bir analiz sundu:
- Biyokömür: Bitki bazlı kömürün toprağa gömülerek karbonun uzun vadeli depolanmasını sağlama. Biyokömür, organik atıkların oksijensiz ortamda piroliz edilmesiyle üretiliyor, toprak verimliliğini artırıyor ve su tutma kapasitesini iyileştiriyor. Uzun vadeli karbon depolama sağlıyor.
- Gelişmiş hava koşullandırma (EW – Enhanced Weathering): Doğal kayaçların kimyasal süreçlerini hızlandırarak atmosferdeki karbon dioksiti yakalama ve depolama. Bu yöntemle, kayaçlar öğütülerek mikron boyutunda ince toz haline getiriliyor. Yüzey alanını artırarak CO₂ ile kimyasal tepkimenin hızı artırılır. Öğütülen kaya tozları tarım arazilerine, çayırlara, ormanlara veya sahil bölgelerine serpiliyor. Alternatif olarak, okyanuslara eklenerek deniz suyundaki CO₂ seviyesinin düşürülmesi sağlanabilir.
Araştırmadan önemli bulgular
Karbon giderme portföyünü çeşitlendirmek en düşük maliyetli strateji
Farklı CDR yöntemlerinin birlikte kullanılması, Brezilya ve Endonezya gibi yüksek orman kaybı yaşayan ülkelerde ağaçlandırma projelerini teşvik ederken, ABD ve Avrupa’da biyokömür ve gelişmiş hava koşullandırma yöntemlerinin tarımsal verimliliği artırmasını sağlıyor. Bu çeşitlendirilmiş yaklaşım, tarım alanları ve enerji tüketimi üzerindeki baskıyı en aza indirirken, aynı zamanda gıda güvenliği ve enerji kaynaklarının azalması gibi olumsuz etkileri de en aza indiriyor. Çalışma, 2100 yılına kadar yıllık 31,5 gigaton CO₂ gidermenin mümkün olduğunu ve bunun en uygun maliyetli, net sıfır emisyon stratejisi olduğunu ortaya koydu. BECCS ve biyokömür en ekonomik CDR yöntemleri olarak öne çıkarken, DACCS yüksek maliyet ve enerji gereksinimi nedeniyle uygulanabilir bulunmadı. Biyokömür ve EW yöntemlerinin ise tarımsal verimliliği artırma potansiyeli taşıdığı belirlendi.
Tek tip bir karbon giderme yöntemi küresel ölçekte uygulanamaz
Karbon giderme stratejileri bölgesel koşullara göre değişkenlik gösteriyor. Örneğin, ağaçlandırma Latin Amerika ve Afrika gibi bölgelerde hem karbon emilimini artırırken hem de ekolojik dengeyi koruma açısından büyük faydalar sağlıyor.
“Karbon giderme portföyleri tasarlanırken, bölgesel kaynaklar ve depolama imkanları göz önünde bulundurulmalı.” – Sergey Paltsev, MIT CS3 direktör yardımcısı.
Karbon giderme yatırımlarındaki gecikme maliyetleri artıracak
Araştırma, karbon giderme stratejilerinin büyük ölçekli uygulanmasının gecikmesinin küresel karbon fiyatlarını artıracağını ve enerji piyasalarında dengesizlik yaratacağını gösteriyor. Örneğin, 2050 yılına kadar karbon giderme yatırımlarının gecikmesi halinde, ton başına karbon fiyatının mevcut tahminlerden %40 daha yüksek olabileceği öngörülüyor. Bu da sanayi sektörlerinde maliyetlerin artmasına ve yeşil dönüşüm sürecinin sekteye uğramasına neden olabilir.
Geleceğe yönelik adımlar
İklim değişikliğiyle mücadelede karbon giderme yöntemlerinin entegre edilmesi hayati önem taşıyor. MIT çalışması, bölgesel uyarlanabilirlik, erken yatırım ve çok yönlü karbon giderme yaklaşımlarının sürdürülebilir bir geleceğin temel taşları olduğunu vurguluyor.