Derelerin Kardeşliği Platformu Başkanı ve aynı zamanda birçok çevre davasında avukat olarak görev yapan Remzi Kazmaz, özellikle Doğu Karadeniz’de yaygın olarak akarsu ve dereler üzerine inşa edilen hidroelektrik santrallerinin (HES) lisansları verilirken, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerinin doğru işletilmediğini savunarak, “Bunun için sokaklara döküldük, derelerde eylem yaptık ama anlatamadık. Sonuç olarak HES projeleriyle yatakları değiştirilen dereler, HES’lere daha fazla su taşıyabilmek için kurulan regülatörler Karadeniz’de yaşanan sel felaketlerinin tetikleyicisi olmuştur.” dedi.
Remzi Kazmaz, HES projeleri ile birlikte betonlaşma arttığını belirten şu görüşleri ileri sürdü: “Yağmuru emecek toprak kalmamış ve yağan yağmur doğrudan akışa geçmiş, adeta felakete davetiye çıkarılmıştır. Her dere üzerine sayısız HES lisansı verildi.
HES’LER İLE İLGİLİ MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMALI
Bugün yaşadığımız felaketin büyük bir kısmı insan eliyle yaratılmıştır. Böyle devam ederse Karadeniz’de çok daha büyük felaketlerin olacağından kimsenin şüphesi olmasın. HES’lerle ilgili çok acil Meclis Araştırması açılmalı, gerçekler ortaya çıkarılmalı ve önlemler alınmalı.
Bugüne kadar bölge halkıyla verilen mücadele sonucu 70 civarında hidroelektrik santralinin yapımını yargı kararıyla durduklarını ifade eden Kazmaz, “Eğer 70 HES durdurulmasaydı yaşanan sellerde Karadeniz’de katliam olurdu. Ancak tehlike devam ediyor. Doğu Karadeniz Bölgesi yaşanan sel ve heyelan felaketinden dolayı bir an önce doğal afet bölgesi ilan edilmeli.” görüşünü savundu.
BODRUM’DA “ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR” KARARINA İPTAL
Öte yandan Bodrum’un Güvercinlik Mahallesi’nde Yıldız Enerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan 33 MW’lik ve 13 adet türbinden oluşan Güllük RES ve Enerji İletim Hattı projesine ilişkin “ÇED gerekli değildir” kararının iptali için açılan dava geçtiğimiz yıl eylül ayında sonuçlanmıştı. Çamlık, Kumköy ve Yalı muhtarlarınca açılan davada Muğla 1. İdare Mahkemesi, Muğla Valiliği tarafından verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirilmesi gerekli değildir’ kararını iptal etmişti.
Konuyla ilgili yargı sürecini yakından takip ettiklerini belirten Remzi Kazmaz, iptal kararının Danıştay tarafından onaylanmasına rağmen şirketin aynı bölgede tekrar “ÇED gerekli değildir” belgesi alarak RES kurma faaliyetlerine başladığını söyledi.
Kazmaz, “Adı geçen şirket gücünü kimden alıyor bilmiyoruz. Hukuka ve mahkeme kararlarına rağmen bu konuda ısrarcı davranmasının arkasında başka niyetler olduğunu anlıyoruz.
Projede 900 bin dönümlük yerden bahsediliyor hem de turizm alanı. Ama sadece 8 tribün için bu kadar yerin kamulaştırılması düşündürücü. Bu bölge turizm bölgesi o nedenle RES kurulması düşünülemez.” diye konuştu.