NewsIgnifer
NewsIgnifer Menu
  • Çerezler ve Gizlilik İlkeleri
  • Checkout
  • Cookie Policy (EU)
  • Hakkımızda
  • Kullanım Koşulları
  • Login/Register
  • My account
  • Reklam & İletişim
  • Sample Page
  • Sürdürülebilirlik
  • Takip et
  • Teşekkürler
  • Yeşil Enerji, Enerji Hisseleri, Yeşil Endeks, Sürdürülebilirlik, Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Haber Ekip
  • Yeşil Haber Yazarlar
  • Yeşil Haber’de en çok okunan 100 makale
  • Yeşil Haber’de öne çıkanlar
NewsIgnifer Logo

Search

iklim krizi

İklim krizinde 2022’de neleri takip etmeliyiz?

Her yıl değişiklik gösteren mevsimsel yağış ve sıcaklıklar, sıklaşan orman yangınları, su baskınları, seller ve korona virüs salgını normal kavramını değiştirdi. Değişikliklerin arkasının kesilmeyeceğini biliyoruz. Nitekim araştırmalar da bunu gösteriyor.

WRI Dünya Kaynakları EnstitüsüDünya Kaynakları Enstitüsü’nün (WRI) her yıl dünyayı derinlemesine etkileme potansiyeline sahip, yakından takip edilmesi gereken kritik gelişmeleri paylaştığı Stories to Watch 2022’de, bu yıl takip edilmesi gereken gelişmelere yer verdi. Altı başlığın öne çıktığı araştırmada Türkiye’yi ilgilendiren ve küresel olarak takip edilmesi gereken sorulara dikkat çekmek istiyoruz.

Liderler, net sıfır taahhütlerini yerine getirmek için harekete geçecek mi?

IPCC Hükümetlerarası İklim Değişikliği PaneliHükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) Ağustos 2021’de yayınladığı rapor, 20 yıl içerisinde, dünyanın, maksimum 1,5 derecelik ısınma hedefini tutturamayacağını gösteriyor. Rapora göre, iklim değişikliğinin etkilerini önlemek için şart olan 1,5 derece hedefine ulaşmak için çok daha hızlı ve iddialı hareket etmeliyiz.

Net sıfır karbon emisyonu hedefleri de tam burada devreye giriyor. Birkaç yıldır çeşitli ülke ve şehirlerden ve artık özel sektörden net sıfır karbon emisyona dair açılımlar duyuyoruz. Kasımda düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26) da 81 ülkeden yüzlerce şirket ve binlerce şehir net sıfır taahhütlerini duyurdu. 2053’e kadar net sıfıra ulaşma taahhüdüyle Türkiye de bu ülkeler arasında.

Hedef koymak önemli, ama daha önemlisi hedefi yakalayabilmek. 2022 boyunca da bu net sıfır hedeflerini destekleyecek eylemlerin hayata geçip geçmediğini takip etmek gerek. Örneğin küresel sera gazı salımlarının yüzde 75’inden sorumlu G20 ülkeleri COP27 öncesi neler yapacak? Finansal kuruluşlar fosil yakıtlara finansman sağlamaya devam edecek mi?  Yeşil kalkınma yolundaki Türkiye, net sıfır karbona giden yolda bir basamak olan ‘İklim Dostu Karbon Nötr Şehirler Projesi’ni başlatabilecek mi?

Kömürden yenilenebilir enerjiye yumuşak ve adil bir geçiş sağlanabilecek mi?

Net sıfır hedefine giderken en kritik noktalardan biri de enerjide kömüre bağımlılık. Küresel CO2 salımlarında, yüzde 42 ile en büyük pay kömüre ait. Kömür kullanmayı bırakmak söylendiği kadar kolay olmayan bir konu ama imkansız da değil elbette.

Başta elektrik olmak üzere, küresel enerjinin yüzde 25’i kömüre bağlı. Bir yandan da hala neredeyse      760 milyon insan elektriğe erişim sıkıntısı içinde. Öte yandan 7 milyar kişi kömür sektöründen geçimini sağlıyor. Dolayısıyla temiz enerjiye geçişte bu insanlara destek verilmediği takdirde yeni iş bulmaları zor olabilir.

Kasım 2021’de yayınlanan Karbon Nötr Türkiye Yolunda İlk Adım: Kömürden Çıkış 2030 raporuna göre, 2021 Eylül sonu itibarıyla Türkiye’de 68 kömürlü termik santrali işletiliyor. Kömürlü termik santral kurulu gücü bakımından da dünyada 15. sıradayız. Ve TEİAŞ’a (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.) göre, toplam elektrik üretiminde kömür kaynaklı elektrik üretiminin payı 2020’de yüzde 34,9 seviyesine ulaştı. İstihdam açısından da Afşin-Elbistan, Zonguldak-Bartın, Yatağan, Milas, Soma gibi kömür bölgeleri, kömür madenciliği ve termik santrale dayalı yerel ekonomiler haline geldi.

2022’de COP26’da temiz enerjiye geçiş taahhüdünde bulunan 39 ülke kömür finansmanını sonlandırmak için adım atacak mı? Maalesef anlaşmaya imza atanlar arasında Türkiye yok. Ancak net sıfır taahhütlerini gerçekleştirmek için Türkiye’nin hiç vakit kaybetmeden, ancak geçimini kömürden sağlayanları da mağdur etmeden, yumuşak ve adil bir geçiş yapması şart.

Karar alma ve finans alanındaki değişiklikler iklim adaletini sağlayabilecek mi?

İklim değişikliği tüm gezegeni ilgilendirse de krizden herkes eşit derecede etkilenmiyor. Hatta ülkeler, emisyonlarıyla doğru orantılı olarak bile iklim değişikliğinden etkilenmiyor. Ekonomik açıdan zayıf ve küresel emisyonlarda çok az payı olan ülkeler bu krizin etkilerini en ağır yaşayanlardan.

İklim adaleti de bu eşitsizlikle ilgili şu soruları ortaya koyuyor: Etkilenen kim? Sorumlu kim? Kaynaklar kimde? Güç kimde?

İklim adaletine ilişkin farkındalık giderek artsa da, kaynak ayırma ve karar verme süreçleri geriden geliyor. Peki 2022’de, iklim adaletinde vites değişikliği olacak mı? Örneğin yerelde geliştirilen uyum çalışmaları ile ekosistemin yeniden inşa edilmesine ve iklim değişikliğinin sebep olduğu kaybın finansmanına öncelik verilebilir mi?

2022 yılı ormansızlaşma konusundaki gidişatı tersine çevirebilecek mi?

COP26’daki ormansızlaşmanın önlenmesine ilişkin bugüne kadarki en büyük taahhütle, 2021 ormanlarımız için bir dönüm yılı oldu. Türkiye dahi 141 ülke, 2030’a kadar ormanlarla ilgili olumsuz gidişatı tersine çevirmeyi taahhüt etti. Ayrıca, ormanların korunup yeniden oluşturulması için ülkeler ve vakıflar 19,2 milyar dolar ayırma, finansal kuruluşlar da portföylerinden ormansızlaştırma çalışmalarını kaldırma sözü verdi.

Öte yandan 2021 yılında tropik bölgelerde 12.2 milyon hektar orman örtüsü kayboldu, yani dünyadaki üç ana tropik ormandan artık sadece bir tanesinin karbon yutağı işlevi kaldı. Türkiye’deki orman yangınları açısından değerlendirdiğimizde de tablo karanlık. 2008-2020 arasında Türkiye’de her yıl ortalama yaklaşık 21 bin hektarlık alan yanarken, 2021’de sadece ilk 8 ayda yaklaşık 178 bin hektarlık alan kül oldu.

Tek başına taahhüt yetmiyor. Ormansızlaştırmayla ilişkili emtia piyasaları ivedilikle kapatılmalı, şirketler tedarik zincirlerinden ormansızlaştırmayı gerektiren faaliyetleri çıkartmalı. Ayrıca ülkeler de ormansızlaştırmama taahhütlerini gerçek politikalara dönüştürmeli. Son olarak da orman projelerine yönelik finansal mekanizmalarla ormanlar için fon ayrılmalı.

Gelecekteki olası salgınları önlemek için liderler bir adım atacak mı?

Salgının hayatımıza girmesiyle tüm dünyanın normali sarsıldı. Ne var ki, insanlığın yaşadığı bu ne ilk, ne de son salgın.

Ancak salgın sağlık boyutuyla olduğu kadar çevre boyutuyla da ele alınmalı. Çünkü bulaşıcı hastalıkların yayılmasında bir faktör de ormansızlaşma. Bulaşıcı hastalıkların yüzde 75’i, hayvandan insana patojen geçişiyle gerçekleşiyor. Ormansızlaşmayla doğal yaşam alanını kaybeden vahşi hayvanlar, insanlara daha yakın yaşamaya mecbur kalıyor. Yani ormansızlaşmanın önüne geçmek için ayrılan kaynaklar, aynı zamanda olası salgınların önüne geçmek için önlem.

2022 yılında sağlık ve çevre sektörleri birlikte çalışıp gelecekteki salgınları daha başlamadan önleyebilir. Nitekim bu yıl mart ve ağustos aylarında Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) düzenleyeceği forumlarda uluslararası pandemi anlaşması taslağı hazırlanacak.

Ulaştırmayı karbonsuzlaştıracak yöntemler benimsenecek mi?

Elektrikli araçlarda dünyada yoğun bir hareketlenme var. 2021’de elektrikli araç satışları 2020’ye kıyasla neredeyse yüzde 83 daha fazlaydı. Bugün 12 milyon elektrikli araç yollarda, 500’ü aşkın sıfır emisyonlu araç modeli de kataloglarda yerini aldı.

Türkiye’de de elektrikli ve hibrit otomobillerin satışları her yıl bir öncekini katlıyor. TEHAD’ın (Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği) verileri uyarınca, sadece 2021’de 2 bin 849 elektrikli araç, 20 bin 915 de hibrit araç satışı yapıldı.

Ne var ki, tüm elektrikli araçlar, mevcuttaki otomobil filosunun sadece yüzde 1’ine denk. Net sıfır emisyon hedefleri için elektrikli araçların payı ciddi şekilde artmalı. Ama burada doğru bir okuma yapmalı. Tek başına araçların elektrikli olması ulaşım sektörünü karbonsuzlaştırmaya yetmez. Nitekim ulaştırma sektörü, enerji sektöründen kaynaklanan CO2 salımının dörtte birinden sorumlu. 1,5 derece hedefi için de ulaştırma sektörü emisyonlarını 2050’ye kadar yüzde 90 oranında azaltmak şart.

Ulaştırma sektörünü karbonsuzlaştırabilmek cesur hamleler gerektiriyor. Tüm araçların elektriklenmesinden tutun da bu araçlar için alt yapının ve temiz enerjinin teminine kadar. Ama daha da kritik hamle, otomobili esas alan planlama yaklaşımından uzaklaşmak. Liderler toplu taşıma, yürüme ve bisiklet alt yapısını da teşvik ederek daha erişebilir ve kompakt şehirleri önceliklendirmeli.

Recent Posts

  • IKEA 2030 döngüsel ekonomi vizyonu: Türkiye için ne vadediyor?
  • ESG’nin evrimi: Ricoh ve Unilever örnekleriyle sürdürülebilirliğin yeni yüzü
  • Türkiye’de her ilçeye bir gıda bankası hedefi: TİDER’den israfla mücadelede 15. yıl vizyonu
  • TÜREB, WindEurope 2025’te Türkiye’nin rüzgar gücünü tanıtacak
  • Trump’tan küresel ticarete tarife darbesi: Yeşil ekonomi ve Türkiye nasıl etkilenecek?

Recent Comments

  1. Seyfullah Pandır - Alfa Solar Enerji 2024 2. çeyrek finansal performansı
  2. Baha Ata - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  3. İbrahim Günel - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  4. Murat Türkmen - Türkiye’nin ilk yerli batarya enerji depolama sistemi
  5. Sadan KUCUKLER 0032 0476 400 480 Belcika - Türkiye’de güneş enerjisinde yeni dönem: Hücre entegrasyonu şartı ile gerçek üreticilere destek

Archives

  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019
  • Eylül 2019
  • Ağustos 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Eylül 2016
  • Ağustos 2016
  • Ocak 2016

Categories

  • AI
  • Biyokütle
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji Depolama
  • Etkinlikler
  • Güncel
  • Güneş
  • Hidroelektrik
  • Hidrojen
  • Jeotermal
  • Nükleer
  • Öne Çıkanlar
  • Röportaj
  • Rüzgar
  • Sürdürülebilirlik
  • Yazarlar
  • Yenilenebilir Enerji
  • Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Endeks
  • Yeşil Haber'den
  • Yeşil İK
  • Yeşil Sanat
  • Yeşil Sözlük
  • Yeşil TV
NewsIgnifer

© 2025 NewsIgnifer - A Magrus project.

  • Bluesky
  • Facebook
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Pinterest
  • TikTok
  • X
  • YouTube