Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yeni, temiz enerji teknolojilerinin üretim ve ticaretindeki büyüme potansiyelini ve bu sektörlerin küresel enerji dönüşümünde oynadığı kritik rolü inceliyor.
Rapor, güneş, rüzgar, elektrikli araçlar, bataryalar ve ısı pompaları gibi teknolojilerin on yıl içinde üç kat büyüyerek 2 trilyon doları aşmasını bekliyor ve bu rakam dünya fosil yakıt pazarının son yıllardaki değerine denk geliyor. Raporda ayrıca, Çin’in sektörde liderliğini sürdüreceği ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için önemli fırsatlar sunulacağı öngörülüyor.
Temiz enerji teknolojileri pazarında hızlı büyüme
Küresel temiz enerji pazarı 2023 yılında 700 milyar dolar olarak kaydedilirken, IEA bu pazarın 2035’e kadar 2 trilyon dolara ulaşmasını bekliyor. Elektrikli araçlar, bataryalar, güneş enerjisi, rüzgar türbinleri ve elektrolizörler gibi teknoloji türleri bu büyümede öncü rol oynuyor. Rapor, temiz enerji teknolojilerinin mevcut büyüklüğünün önümüzdeki on yılda üç katına çıkacağına işaret ederek, fosil yakıt sektörünün pazar değerine yaklaşacağını belirtiyor.
Temiz teknoloji ticareti: Doğal gazı geride bırakacak
Raporda öngörüldüğü üzere, temiz teknoloji ticareti de 2035 yılına kadar 575 milyar dolara ulaşarak bugünkü doğal gaz ticaretinin %50 üzerine çıkacak. Bu ticaret artışı, ülkelerin enerji güvenliğini artırma ve emisyonları azaltma çabalarının yanı sıra, ekonomik büyümeyi desteklemek için büyük bir fırsat olarak öne çıkıyor. Özellikle elektrikli araç ticareti son üç yılda ikiye katlanarak temiz teknoloji ticaretinin en büyük kısmını oluşturur hale geldi.
Yatırımlar: Çin liderliğini sürdürüyor
Temiz teknoloji üretiminde düşük maliyet avantajları sayesinde Çin’in dünya pazarında lider konumunu koruyacağı öngörülüyor. Çin’in 2035 yılına kadar temiz enerji ihracat gelirlerinin 340 milyar dolara ulaşacağı ve bu rakamın Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin yıllık petrol ihracat gelirine denk geleceği belirtiliyor. Bu, Çin’in yalnızca mevcut maliyet avantajı değil, aynı zamanda ölçek ekonomisi ve entegre tedarik zinciri yapısı sayesinde elde ettiği bir konum.
Türkiye ve diğer gelişen pazarlar için fırsatlar
IEA raporuna göre, gelişmekte olan pazarların temiz enerji ekonomisinde daha büyük bir rol oynaması mümkün. Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisi altyapısına yönelik yatırımlarının hızla artması, hem iç pazarda talebi karşılamada hem de dış pazarlara açılmada önemli fırsatlar sunabilir. Rapor ayrıca, uygun maliyetli üretim olanaklarıyla Güneydoğu Asya’nın güneş paneli üretiminde önemli bir rol oynayabileceğini belirtiyor. Benzer şekilde, Kuzey Afrika, Avrupa Birliği için potansiyel bir elektrikli araç üretim merkezi haline gelebilir.
Enerji teknolojilerinde kritik istatistikler ve öngörüler
Yıl | Küresel Temiz Teknoloji Pazarı (Milyar $) | Ticaret Hacmi (Milyar $) | Çin İhracat Tahmini (Milyar $) |
---|---|---|---|
2023 | 700 | 200 | 275 |
2035 (Öngörülen) | 2000 | 575 | 340 |
IEA Başkanı Birol’un görüşleri: Büyük bir ekonomik fırsat
IEA Başkanı Dr. Fatih Birol, temiz enerji dönüşümünün önümüzdeki on yılda hızla büyüyeceğini ve dünya genelinde büyük bir ekonomik fırsat sunduğunu belirtiyor. Birol, hükümetlerin yalnızca enerji ve iklim hedeflerinde değil, aynı zamanda rekabet, yenilik ve maliyet düşüşlerinde de istikrarlı bir ilerleme sağlamaları gerektiğine dikkat çekiyor.
IEA Enerji Teknolojisi Perspektifleri 2024 raporunu İnglizce dilinde indirmek için tıklayınız.
Yeşil Haber’den
Türkiye için stratejik öneriler
Temiz enerji ekonomisinin yükselişi, Türkiye gibi gelişen ülkeler için benzersiz fırsatlar sunmakta. Türkiye, yenilenebilir enerji teknolojilerinde kapasitesini artırarak ve altyapısını geliştirerek yalnızca enerji güvenliğini sağlamakla kalmayıp, ekonomik kazanç da sağlayabilir. Bu rapor, Türkiye’nin enerji sektöründe stratejik planlamaya yönelmesi ve gerekli yatırımları yapması gerektiğini gösteriyor.
Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki geleceğe dönük planları, Enerji Bakanlığı tarafından açıklanan 2030 Yenilenebilir Enerji Yol Haritası ile desteklenmekte. Bu yol haritası, ülkenin enerji altyapısını güçlendirmek, yeni yatırımları teşvik etmek ve yeşil enerji projelerini artırmak amacıyla belirlenen stratejik hedefleri içeriyor. Türkiye’nin 2030 yılına kadar enerji üretiminin önemli bir kısmını yenilenebilir kaynaklardan elde etme planı, raporda belirtilen fırsatlar doğrultusunda atılacak adımların önemini vurgulamakta.
Ayrıca, 2035 Yenilenebilir Enerji Yol Haritası çerçevesinde, Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesini genişletme ve elektrikli araçlar için altyapı yatırımlarını artırma hedefleri bulunmakta. Bu hedefler, Türkiye’nin temiz enerji teknolojileri üretim kapasitesini artırarak küresel pazarda daha güçlü bir oyuncu olmasına zemin hazırlayabilir.
Son olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamış olduğu HİT-30 Programı ile yüksek teknoloji ve yenilenebilir enerji projelerine yönelik teşvikler devreye alınmakta. Bu teşviklerin, Türkiye’nin düşük karbonlu ekonomi yolunda ilerlemesine katkı sağlarken, aynı zamanda ekonomik büyümeyi destekleyen bir faktör olarak öne çıkması hedefindeyiz.
Türkiye, bu stratejik planlar ve teşvikler sayesinde, temiz enerji ekonomisindeki fırsatlardan faydalanarak hem enerji güvenliğini artırabilir hem de sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilir. Uluslararası Enerji Ajansı’nın bu raporu, Türkiye’nin atacağı adımların hem yerel hem de küresel enerji ekonomisine olumlu katkılar sağlayacağını vurgulamış oluyor.