Yenilenebilir enerji kaynakları arasında güneş ve hidrojenin birleşimi, geleceğin enerji ihtiyaçlarına çözüm sunuyor. CW Enerji’nin Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, bu iki kaynağın önemini vurguluyor.
Güneş ve hidrojen, temiz enerji çözümlerinde öne çıkıyor
Dünya genelinde iklim krizi etkisini artırırken, yenilenebilir enerji kaynaklarına olan talep hızla artıyor. Bu noktada, güneş ve hidrojen enerjisi geleceğin temiz ve sürdürülebilir enerji çözümleri arasında kritik bir yer tutuyor. CW Enerji (IST: CWENE) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, bu iki kaynağın çevre dostu yapılarıyla ön plana çıktığını belirtiyor. Sarvan, “Güneş enerjisi, dünyanın en bol bulunan yenilenebilir kaynaklarından biri. Hidrojen ise enerji depolama çözümlerinde güneşin mükemmel bir tamamlayıcı olarak kabul ediliyor.”
Hidrojen enerji yatırımları büyük artış gösteriyor
Son yıllarda hidrojen enerji pazarı önemli bir büyüme kaydetti. 2020 yılında dünya genelinde temiz hidrojen projelerine yapılan yatırımlar 10 milyar dolar seviyesindeyken, bu rakam 2024 itibarıyla 75 milyar dolara yükseldi. Sarvan, dünya genelinde 1.500’den fazla hidrojen projesinin yürütüldüğünü, bu projelerin üretimden altyapıya kadar geniş bir yelpazede yer aldığını belirtiyor.
Fosil yakıtların çevresel etkilerine karşı çözüm
Güneş ve hidrojen enerjisi, fosil yakıtların yol açtığı çevresel sorunlara karşı etkili bir çözüm olarak öne çıkıyor. Hidrojen, yakıt hücrelerinde kullanıldığında sadece su buharı açığa çıkarıyor ve karbon emisyonlarını sıfıra indirme potansiyeline sahip. Sarvan’a göre, bu özelliği hidrojen enerjisini sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada ideal bir seçenek haline getiriyor.
Türkiye’nin yeşil hidrojen potansiyeli
Yeşil hidrojen, çevresel açıdan en sürdürülebilir hidrojen türlerinden biri olarak kabul ediliyor. Avrupa Birliği bu alanda önemli yatırımlar yaparken, Türkiye’nin de bu konuda büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Sarvan, ülkenin yenilenebilir enerji altyapısının geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. “Yeşil hidrojenin önemi önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Türkiye bu alanda akademik ve endüstriyel olarak büyük adımlar atmalı,” diyor.
CW Enerji’nin katkıları ve yerli teknolojiler
CW Enerji, yerli ve milli teknolojilerle dünya çapında enerji çözümleri sunmaya devam ediyor. Sarvan, şirketin hidrojen üretimi ve depolama sistemlerine odaklandığını, bu alandaki çalışmalarla enerji sektöründe devrim yaratma potansiyeline sahip olduklarını vurguluyor. Hidrojenin enerji depolama çözümlerinde önemli bir rol oynadığını belirten Sarvan, şirketlerinin bu alanda bilimsel araştırmalar yürüttüğünü söylüyor.
Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkı
Sarvan, CW Enerji’nin projeleriyle sadece sürdürülebilir enerji çözümleri sunmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin enerji bağımsızlığına da katkıda bulunduğunu belirtiyor. Yaklaşık 1500 kişiye istihdam sağlayan şirket, yüksek ihracat kapasitesiyle ülke ekonomisine de katkı sağlıyor. Sarvan, “Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmak için yatırımlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz,” diye ekliyor.
Yeşil Haber’den
Güneş panelleri ve hidrojenin birlikte çalışması: Geleceğin enerji sistemi
Güneş enerjisi ve hidrojen teknolojileri, birbirini tamamlayan iki önemli yenilenebilir enerji kaynağıdır. Güneş panelleri, güneşten aldıkları ışığı elektrik enerjisine dönüştürür. Bu elektrik enerjisi, doğrudan kullanılamadığında veya ihtiyaç fazlası olduğunda hidrojen üretiminde kullanılabilir. Bu süreçte, suyun elektrikle ayrıştırılması sonucu hidrojen elde edilir. Elde edilen hidrojen, depolama sistemlerinde saklanarak daha sonra enerji ihtiyacı olduğunda elektrik üretmek için kullanılabilir.
Elektroliz ve katalizör: H₂O’dan hidrojen üretimi nasıl gerçekleşir?
Hidrojen üretimi, elektroliz adı verilen bir süreçle gerçekleştirilir. Elektroliz, suyu (H₂O) hidrojen (H₂) ve oksijen (O₂) gazlarına ayırır. Ancak bu ayrışmanın verimli olması için bir katalizör kullanılır. Katalizörler, kimyasal reaksiyonları hızlandıran maddelerdir ve elektroliz sırasında suyun daha az enerji ile ayrışmasını sağlar.
Proton Değişim Membranı (PEM) elektroliz cihazları, bu işlem için yaygın olarak kullanılır. PEM elektrolizinde, platin veya iridyum gibi değerli metallerden yapılmış katalizörler kullanılarak, suyun protonlara ayrılması sağlanır. Bu protonlar, PEM aracılığıyla geçerek elektrik yardımıyla hidrojen gazına dönüşür.
Katalizör, elektroliz sürecinin verimliliğini artırarak enerji tüketimini azaltır. Güneş enerjisi ile elde edilen elektrik, katalizör yardımıyla suyu etkili bir şekilde hidrojen ve oksijene ayırır. Bu, hidrojen üretimini sürdürülebilir ve ekonomik bir çözüm haline getirir.
Hidrojenin depolanması ve enerjiye dönüşümü
Elektroliz sürecinde üretilen hidrojen gazı, özel depolama tanklarında saklanır. İhtiyaç duyulduğunda bu hidrojen, tekrar elektrik üretmek için kullanılabilir. Bu işlem yakıt hücreleri adı verilen sistemlerle gerçekleştirilir. Yakıt hücrelerinde hidrojen, oksijenle reaksiyona girer ve bu süreçte elektrik üretilir. Bu üretim sırasında çıkan tek yan ürün ise su buharıdır, yani tamamen temiz bir enerji çözümü sunulur.
Güneş ve hidrojenin avantajları: Enerji sürekliliği ve çevresel faydalar
Güneş enerjisi ve hidrojen birlikte çalıştığında, enerji sürekliliği sağlanır. Güneş ışığının olmadığı veya elektrik talebinin düşük olduğu dönemlerde, depolanan hidrojen güvenli bir enerji kaynağı olarak kullanılır. Bu sayede kesintisiz ve temiz enerji elde edilir. Ayrıca, hidrojen üretimi sırasında karbon emisyonu oluşmadığı için çevreye zarar verilmez. Fosil yakıtların yerini alacak bu temiz enerji kombinasyonu, gelecekte enerji sistemlerinde devrim yaratma potansiyeline sahiptir.
Yatırım Tavsiyesi Değildir
Bu makalede yer alan bilgiler, genel bilgilendirme amaçlıdır ve kesinlikle yatırım tavsiyesi olarak kabul edilmemelidir. Burada sunulan veriler ve görüşler, herhangi bir finansal yatırım kararı almadan önce bağımsız bir finansal danışmanlık hizmeti almanız gerektiğini vurgulamak için sunulmaktadır. Yatırım kararları kişisel durumunuz, risk toleransınız ve finansal hedefleriniz göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.
Bu içerik, okuyucuları piyasa trendleri ve sektörel gelişmeler hakkında bilgilendirmeyi amaçlar, ancak yesilhaber.com.tr ve editörleri bu içeriğin doğruluğu, eksiksizliği veya güvenilirliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Yazarlar ve yayıncılar, bu makalede sunulan bilgilerin kullanımından kaynaklanabilecek doğrudan veya dolaylı herhangi bir zarar veya kayıptan sorumlu tutulamaz.
Okuyucular, yatırım kararları almadan önce kendi araştırmalarını yapmalı ve bağımsız finansal danışmanlarla görüşmelidir. Burada bahsedilen hisse senetleri ve finansal ürünler hakkında alım-satım kararı almadan önce, ilgili finansal ürünlerin risklerini ve getiri potansiyellerini kapsamlı bir şekilde değerlendirmeniz önemlidir