NewsIgnifer
NewsIgnifer Menu
  • Çerezler ve Gizlilik İlkeleri
  • Checkout
  • Cookie Policy (EU)
  • Hakkımızda
  • Kullanım Koşulları
  • Login/Register
  • My account
  • Reklam & İletişim
  • Sample Page
  • Sürdürülebilirlik
  • Takip et
  • Teşekkürler
  • Yeşil Enerji, Enerji Hisseleri, Yeşil Endeks, Sürdürülebilirlik, Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Haber Ekip
  • Yeşil Haber Yazarlar
  • Yeşil Haber’de en çok okunan 100 makale
  • Yeşil Haber’de öne çıkanlar
NewsIgnifer Logo

Search

Yer altı jeokimyası kullanılarak sıfır enerjili amonyak üretimi mümkün hale geliyor Bu yenilikçi yöntem fosil yakıt bağımlılığını azaltabilir

Enerji harcamadan, yer altında amonyak üretimi

ABD’li bilim insanları, yer altındaki doğal jeokimyasal süreçleri kullanarak, dış enerjiye ihtiyaç duymadan amonyak üretmenin mümkün olduğunu keşfetti. Bu yenilikçi yöntem, sıfır karbon emisyonu ile çalışıyor ve fosil yakıt bağımlılığını azaltıyor.

ABD’den Massachusetts Teknoloji Enstitüsü – MIT (Massachusetts Institute of Technology) araştırmacıları, doğal jeotermal süreçleri kullanarak, dışarıdan enerji gerektirmeyen ve sıfır emisyonlu bir amonyak üretim yöntemi geliştirdi. Mevcut yeşil amonyak üretim yöntemleri genellikle yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanırken, MIT’nin yöntemi tamamen doğal süreçlere dayanıyor. Hem maliyetleri düşürerek ölçeklenebilirliği artırıyor, hem de üretim için enerji ihtiyacını ortadan kaldırıyor.

Dünyada amonyak üretimi

Amonyak, tarım sektöründen enerji depolamaya kadar birçok alanda kritik bir bileşen olarak kullanılıyor. Dünya genelinde, yılda milyonlarca ton amonyak üretiliyor ve bunun %80’i tarımsal gübre üretiminde kullanılıyor. Ancak bu geleneksel üretim süreçleri, küresel ölçekte fosil yakıt tüketiminin %2’sini oluşturuyor ve insan kaynaklı sera gazı salımının %1’ine sebep oluyor. Her bir ton amonyak üretimi için, yaklaşık 2,4 ton CO2 atmosfere salınıyor. Bu nedenle, sürdürülebilir bir amonyak üretim yöntemi geliştirmek, karbon ayak izini azaltmada son derece önemli bir adım.

Yeni yöntemle üretim

MIT araştırmacıları, Batı Afrika’nın Mali bölgesinde, 1980’lerde keşfedilen hidrojen açısından zengin bir kuyudan ilham aldı. Bu kuyudaki hidrojen gazının, yer altındaki kaya ve suyun kimyasal tepkimesiyle oluştuğu tespit edildi. Araştırmacılar, bu doğal süreci taklit edebilecek bir sistem tasarlayarak, demir açısından zengin minerallere, azot açısından zenginleştirilmiş su enjekte etti. Sonuç olarak, dışarıdan herhangi bir enerji kaynağı kullanılmadan amonyak üretildiği görüldü.

Elde edilen ilk sonuçların ardından, ekip sentetik demir yerine doğada yaygın olarak bulunan, olivin mineralini kullandı. Buna ek olarak, bakır bazlı bir katalizör ekleyerek 300°C’ye kadar ısıttılar. Bu sıcaklık, yer altındaki doğal koşulları taklit etmek için seçildi. Bakır katalizörün eklenmesi, hidrojen üretim sürecini hızlandırarak, azot ile daha etkili bir şekilde birleşmesini mümkün kıldı. Reaksiyon hızını artırarak, sürecin daha verimli hale gelmesini sağladı. Yapılan deneylerde, azot açısından zengin suyun demir ile tepkimeye girerek hidrojen ürettiği, ardından hidrojenin azot ile birleşerek amonyak oluşturduğu gözlemlendi. Olivin minerali ve bakır katalizörü ile yapılan deneylerde, her ton olivinden 1,8 kg amonyak elde edildi.

Yer altı jeokimyası kullanılarak sıfır enerjili amonyak üretimi mümkün hale geliyor Bu yenilikçi yöntem fosil yakıt bağımlılığını azaltabilir

Geleneksel amonyak üretimiyle farkı

Geleneksel amonyak üretimi, küresel sera gazı emisyonlarının %1’ini oluşturuyor ve büyük miktarda fosil yakıt tüketiyor. Alternatif olarak yeşil amonyak tesisleri, yenilenebilir enerji kullanarak üretim yapıyor, ancak bu tesislerin maliyetleri çok yüksek ve uygulanabilirliği sınırlı.

MIT’nin geliştirdiği yeni yöntem, yer altındaki kaya ve suyun kimyasal tepkimesini kullanarak, enerji girişi olmadan amonyak üretiyor. Süreci daha verimli ve düşük maliyetli hale getirme potansiyeline sahip.

Yöntemin uygulanabilirliği

Bu yenilikçi teknoloji, olivin gibi yaygın bulunan mineraller kullanılarak, küresel ölçekte uygulanabilir görünüyor. Ekonomik açıdan bakıldığında, bu yöntemin mevcut hidrojen bazlı amonyak üretimine kıyasla, daha düşük maliyetli olabileceği öne sürülüyor. Geleneksel üretim süreçlerinde büyük ölçekli altyapılar ve yüksek enerji girdisi gerektiğinden, MIT’nin jeotermal tabanlı yaklaşımı, uzun vadede daha düşük işletme maliyetleri sunabilir. Diğer taraftan, yer altına azot açısından zengin suyun enjekte edilmesi ve sondaj süreçlerinin yönetimi gibi teknik zorluklar da mevcut. Derin sondaj ve yer altı kimyasal süreçleri içeren bu teknoloji, çevresel yönetmeliklere uyumlu olmak zorunda. Jeotermal kaynakların kullanımıyla ilgili düzenlemeler ve yer altı su kaynaklarının korunması gibi faktörler, uygulanmayı karmaşık hale getiriyor. İlk yatırım maliyetleri ve saha uygulanabilirliğinin kanıtlanması gerektiğinden, bu yeni teknolojinin sanayi paydaşlarının ilgisini çekebilmesi için, daha fazla pilot proje ve ekonomik fizibilite çalışması yapılması gerekiyor. Araştırmacılar, yöntemin önümüzdeki bir ila iki yıl içinde saha testlerine başlanabileceğini öngörüyor.

Yer altı jeokimyası kullanılarak sıfır enerjili amonyak üretimi mümkün hale geliyor Bu yenilikçi yöntem fosil yakıt bağımlılığını azaltabilir

Sürdürülebilir bir gelecek

MIT ekibi, geliştirdikleri sistem için patent başvurusu yaptı ve sürecin sanayi ölçeğine taşınabilmesi için çalışmalarına devam ediyor. Eğer başarılı olunursa, bu teknoloji küresel amonyak üretimini karbon salınımından arındırarak, enerji sektöründe yeni bir çağ başlatabilir.

MIT’nin sıfır enerjili amonyak üretim yöntemi, tarım ve enerji sektörlerinde devrim yaratabilecek potansiyele sahip. Eğer saha testlerinden olumlu sonuçlar alınırsa, bu yöntem fosil yakıt bağımlılığını azaltan ve karbon emisyonlarını düşüren bir çözüm olarak dünya çapında yaygınlaşabilir.

İlgili Makaleler

  • Tekfen Holding’in Yeşil Amonyak Yatırımı ve Sürdürülebilirlik Adımları
  • Türkiye’nin İlk Hidrojen Vadisi’nde Yeşil Hidrojen Üretimi
  • Suudi Arabistan’da Dünyanın En Büyük Yeşil Hidrojen Projesi
  • Dünyanın İlk 30 MW Saf Hidrojen Gaz Türbini Başarıyla Test Edildi

Recent Posts

  • IKEA 2030 döngüsel ekonomi vizyonu: Türkiye için ne vadediyor?
  • ESG’nin evrimi: Ricoh ve Unilever örnekleriyle sürdürülebilirliğin yeni yüzü
  • Türkiye’de her ilçeye bir gıda bankası hedefi: TİDER’den israfla mücadelede 15. yıl vizyonu
  • TÜREB, WindEurope 2025’te Türkiye’nin rüzgar gücünü tanıtacak
  • Trump’tan küresel ticarete tarife darbesi: Yeşil ekonomi ve Türkiye nasıl etkilenecek?

Recent Comments

  1. Seyfullah Pandır - Alfa Solar Enerji 2024 2. çeyrek finansal performansı
  2. Baha Ata - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  3. İbrahim Günel - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  4. Murat Türkmen - Türkiye’nin ilk yerli batarya enerji depolama sistemi
  5. Sadan KUCUKLER 0032 0476 400 480 Belcika - Türkiye’de güneş enerjisinde yeni dönem: Hücre entegrasyonu şartı ile gerçek üreticilere destek

Archives

  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019
  • Eylül 2019
  • Ağustos 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Eylül 2016
  • Ağustos 2016
  • Ocak 2016

Categories

  • AI
  • Biyokütle
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji Depolama
  • Etkinlikler
  • Güncel
  • Güneş
  • Hidroelektrik
  • Hidrojen
  • Jeotermal
  • Nükleer
  • Öne Çıkanlar
  • Röportaj
  • Rüzgar
  • Sürdürülebilirlik
  • Yazarlar
  • Yenilenebilir Enerji
  • Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Endeks
  • Yeşil Haber'den
  • Yeşil İK
  • Yeşil Sanat
  • Yeşil Sözlük
  • Yeşil TV
NewsIgnifer

© 2025 NewsIgnifer - A Magrus project.

  • Bluesky
  • Facebook
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Pinterest
  • TikTok
  • X
  • YouTube