Türkiye İş Bankası (IST: ISCTR), Refik Anadol ve MEXT iş birliğiyle Türkiye’nin doğal mirasını dijital sanat ve yapay zeka ile buluşturuyor.
Türkiye’nin doğal ritimleri dijital veriyle buluşuyor
Türkiye İş Bankası’nın (IST: ISCTR) 100. yılı kapsamında, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’nın teknoloji merkezi MEXT ve dijital sanatın öncüsü Refik Anadol iş birliğiyle geliştirilen Büyük Doğa Modeli: Türkiye projesinin saha çalışmaları tamamlandı. 33 milli parktan toplanan veri, akademik araştırmalarla zenginleştirilerek bir yapay zeka modeline dönüştürüldü.
Veri temelli sanat ve bilimin birleşimi
Proje, Türkiye’nin farklı ekosistemlerinden bitki ve hayvan türlerini, kuş seslerini, doğanın ritmini görselleştirerek, sanatçılar, akademisyenler, araştırmacılar ve doğa tutkunları için bir Yaşayan Ansiklopedi oluşturmayı amaçlıyor. Büyük veri ve yapay zeka ile doğal veriler yeniden şekillendirilerek sanata dönüştürülüyor.
Yaşayan ansiklopedi: Doğayı keşfetmenin interaktif yolu
Proje kapsamında geliştirilen etkileşim portalı Yaşayan Ansiklopedi, üç ana modülden oluşuyor:
- Research (Araştırma): Akademik bilgilere ulaşım
- Create (Yaratıcılık): Doğal yaşamın görsel temsillerinin üretimi
- Dream (Rüya): Yapay zekânın öğrenilmiş imgelerinden doğanın değişen görsel temsillerinin oluşturulması
Bu modüller, popüler dil modellerine benzer bir yapıda çalışarak kullanıcıların yeni içerikler üretmesine, doğayı keşfetmesine ve bilimsel verilere ulaşmasına olanak tanıyor.
Sanat ve veri: Türkiye’nin doğal mirası dijitalleşiyor
Sanatçı Refik Anadol, proje kapsamında oluşturulan büyük veri tabanı ve yapay zeka modelini kullanarak, ülkemizin doğal yaşamını temsil eden bir veri heykeli tasarlıyor. Anadol, projeye dair görüşlerini şu şekilde dile getirdi:
“Büyük Doğa Modeli: Türkiye, ülkemizin zengin ve çoğu zaman gözden kaçan doğal ritimlerini yapay zeka aracılığıyla görünür kılmayı amaçlıyor. Türkiye’nin farklı ekosistemlerinden toplanan veriler, dijital sanatın diliyle yeniden yorumlanarak insan ve doğa arasındaki bağı güçlendiriyor.”
İş Bankası: Sanat, bilim ve teknolojiyi doğa için bir araya getirmek
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, projenin tanıtım toplantısında, sanat ve yapay zekayı doğaya saygı çerçevesinde birleştiren bu projeye destek vermekten gurur duyduklarını belirtti:
“Büyük Doğa Modeli’nin en heyecan verici yanı, sanata yönelik doğa temalı ilk yapay zeka projesi olması. 100 yıldır sürdürülebilir kalkınmanın öncüsü olarak, ülkemizin doğal mirasını geleceğe taşımayı amaçlayan bu projeye katkı sağlıyoruz.”
Yapay zeka projeleri iş dünyasında nasıl kalıcı bir dönüşüm yaratabilir?
“Büyük Doğa Modeli: Türkiye” gibi projeler, yapay zekanın sanat, veri bilimi ve çevreyle nasıl birleşebileceğini gösteriyor. Ancak bu tür girişimlerin gerçekten etkili olabilmesi için iş dünyasında **kalıcı dönüşüm yaratacak şekilde** uygulanması gerekiyor.
Magrus ve Yeşil Haber olarak, yapay zekayı yalnızca bir trend olarak değil, iş süreçlerini dönüştüren stratejik bir unsur olarak görüyoruz. Bu noktada şu sorular kritik hale geliyor:
- Yapay zeka projeleri, şirketlerin uzun vadeli stratejilerine nasıl entegre ediliyor?
- Bu projeler yalnızca PR değeri mi taşıyor, yoksa gerçek anlamda veri odaklı karar alma süreçlerini etkiliyor mu?
- Yapay zekanın etik kullanımı, şeffaflık ve sürdürülebilirlik prensipleriyle nasıl uyumlu hale getirilebilir?
Bugün birçok şirket, yapay zekayı entegre ettiklerini göstermek için büyük kampanyalar ve projeler duyuruyor. Ancak bu projelerin kurumsal yapıya ne kadar entegre edildiği, iş süreçlerini gerçekten ne ölçüde dönüştürdüğü ve uzun vadeli stratejilere nasıl katkı sunduğu belirsiz.
Yapay zeka, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında ve veri odaklı kararlar almasını sağlamada** büyük bir potansiyele sahip. Ancak, bu potansiyelin **gerçek bir dönüşüme dönüşmesi için AI’nin operasyonel süreçlere entegrasyonu ve karar alma mekanizmalarının bir parçası haline gelmesi gerekiyor.
Sonuç olarak, Büyük Doğa Modeli gibi projeler, AI ve iş dünyasının kesişiminde yeni fırsatlar sunuyor. Ancak gerçek etki yaratmaları için sürdürülebilir ve kurumsal stratejilerle desteklenmeleri gerekiyor. Aksi halde, yapay zeka projeleri yalnızca dönemsel pazarlama kampanyaları olarak kalır ve gerçek dönüşüm fırsatları kaçırılır.
İlgili Makaleler
- Dünya Ekonomik Forumu sanat ve teknolojiyi birleştirdi
- Borsa İstanbul’da takip edilecek yeşil hisseler
- Döngüsel etki ekonomisi ile doğa merkezli şehirler mümkün mü?