NewsIgnifer
NewsIgnifer Menu
  • Çerezler ve Gizlilik İlkeleri
  • Checkout
  • Cookie Policy (EU)
  • Hakkımızda
  • Kullanım Koşulları
  • Login/Register
  • My account
  • Reklam & İletişim
  • Sample Page
  • Sürdürülebilirlik
  • Takip et
  • Teşekkürler
  • Yeşil Enerji, Enerji Hisseleri, Yeşil Endeks, Sürdürülebilirlik, Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Haber Ekip
  • Yeşil Haber Yazarlar
  • Yeşil Haber’de en çok okunan 100 makale
  • Yeşil Haber’de öne çıkanlar
NewsIgnifer Logo

Search

Japon bilim insanları sonsuz kimyasalları yok eden yeni bir yöntem geliştirdi Bu düşük enerjili teknik çevre kirliliğiyle mücadelede devrim yaratıyor

Bilim insanlarından devrim: Sonsuz kimyasallar artık sonsuz değil

Japon araştırmacılar, “Sonsuz kimyasalları” oda sıcaklığında tamamen yok ederek, çevre kirliliğiyle mücadelede etkili bir çözüm geliştirdi.

Bu yöntem, düşük enerji tüketimi ve hızlı etkisiyle devrim niteliğinde bir çözüm sunuyor. Aynı zamanda, bu yaklaşım kimyasal geri dönüşüm süreçlerinde önemli bir yenilik olarak öne çıkıyor.

“Sonsuz kimyasallar” (PFAS) neden tehlikeli?

Sonsuz kimyasallar, bilimsel olarak per- ve polifloroalkil maddeler (PFAS) olarak biliniyor ve çevre ve insan vücudunda bozunmaya karşı dayanıklılık sağlayan güçlü karbon-flor bağlarıyla karakterize edilen sentetik bileşikler. PFAS’ların “sonsuz kimyasallar” olarak adlandırılmasının sebebi, kimyasal yapılarındaki son derece güçlü karbon-flor bağları. Bu güçlü bağlar, doğada çözünmelerini neredeyse imkansız hale getiriyor, bu da bu kimyasalların çevrede ve insan vücudunda uzun süre bozulmadan kalmasına yol açıyor.

Per- ve polifloroalkil maddeler (PFAS), suya, yağa ve ısıya karşı dirençli olmaları nedeniyle 1940’lardan bu yana tüketici ürünlerinde ve sanayide yaygın olarak kullanılıyor. Ancak bu kimyasalların doğada çözünmeden kalması, çevresel kirliliğe ve ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. PFAS’lar vücutta biriktiğinde, karaciğer hasarı, bağışıklık sistemi bozuklukları, hormon dengesizlikleri, doğurganlık sorunları ve bazı kanser türleriyle ilişkilendiriliyor.

Yeni yöntem büyük fark yaratıyor

Japonya’daki Ritsumeikan Üniversitesi’nden bilim insanları, PFAS’ları hızlı ve etkili bir şekilde parçalamak için yeni bir yöntem geliştirdi. Kadmiyum sülfür (CdS) yarı iletken nanokristalleri içeren özel bir çözelti kullanan araştırmacılar, LED ışığı altında PFAS moleküllerinin tamamen parçalandığını gözlemledi.

Geleneksel yöntemler, PFAS’ları parçalamak için genellikle 400°C gibi yüksek sıcaklıklara ihtiyaç duyarken, bu yeni teknik yalnızca 38°C’de çalışıyor. Yapılan deneylerde, perflorooktansülfonat (PFOS) adlı bir PFAS türü sekiz saat içinde %100 oranında parçalandı. Nafion adlı bir başka PFAS türü ise 24 saatte %81 oranında bozundu.

Japon bilim insanları sonsuz kimyasalları yok eden yeni bir yöntem geliştirdi Bu düşük enerjili teknik çevre kirliliğiyle mücadelede devrim yaratıyor

PFAS kirliliğini azaltmada önemli bir adım

Bu yeni yöntem, PFAS’ların neden olduğu çevresel kirliliği azaltmada büyük bir potansiyele sahip. Üstelik süreç sonunda açığa çıkan flor iyonları geri kazanılarak sanayide tekrar kullanılabiliyor. PFAS’ları parçalamak için geliştirilen başka yöntemler de var. Bunlar arasında ultraviyole ışık, süperkritik su, manyetik parçacıklar ve hidrojen bazlı çözümler bulunuyor. Ancak Japon bilim insanlarının geliştirdiği bu yeni teknik, daha düşük enerji tüketimiyle yüksek verimlilik sunarak dikkat çekiyor.

Bu yeni yöntem kullanılarak geliştirilecek teknolojiler, Türkiye’de özellikle sanayi bölgelerinde atık su arıtma tesislerine entegre edilebilir ve içme suyu kaynaklarının korunması için belediyeler tarafından kullanılabilir. Ayrıca, yangın söndürme köpüklerinden kaynaklanan PFAS kirliliğini önlemek için geliştirilecek uygulamalar, itfaiye envanterine eklenebilir.

Türkiye’de PFAS kirliliği

Türkiye’de özellikle tekstil, gıda ambalajı, elektronik, otomotiv ve yangın söndürme köpükleri sektörlerinde bu kimyasallar yoğun olarak kullanılmakta. Atık su arıtma tesisleri, yangın söndürme köpükleri ve bazı endüstriyel prosesler, PFAS’ların doğaya salınımında başlıca kaynaklar arasında yer alıyor.

Türkiye’de PFAS kirliliği özellikle sanayi bölgeleri, içme suyu kaynakları ve tarım alanları açısından önemli bir risk oluşturuyor. Bu yeni teknolojinin Türkiye’de uygulanması, içme suyu kaynaklarının korunması ve endüstriyel atık yönetiminin iyileştirilmesi açısından kritik bir rol oynayabilir. Çevre politikalarında PFAS kullanımını kısıtlayan ve atık yönetimini daha sürdürülebilir hale getiren düzenlemeler, bu kimyasalların çevreye zararını azaltmada önemli bir adım olacaktır.

İlgili Makaleler

  • Mikroplastik üretmeyen bitki kaynaklı biyobozunur plastik
  • Küresel Riskler Raporu 2025: Türkiye için yol haritası
  • Bakterilerle hidrojen üretimi temiz enerjiye yepyeni bir yaklaşım

Recent Posts

  • IKEA 2030 döngüsel ekonomi vizyonu: Türkiye için ne vadediyor?
  • ESG’nin evrimi: Ricoh ve Unilever örnekleriyle sürdürülebilirliğin yeni yüzü
  • Türkiye’de her ilçeye bir gıda bankası hedefi: TİDER’den israfla mücadelede 15. yıl vizyonu
  • TÜREB, WindEurope 2025’te Türkiye’nin rüzgar gücünü tanıtacak
  • Trump’tan küresel ticarete tarife darbesi: Yeşil ekonomi ve Türkiye nasıl etkilenecek?

Recent Comments

  1. Seyfullah Pandır - Alfa Solar Enerji 2024 2. çeyrek finansal performansı
  2. Baha Ata - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  3. İbrahim Günel - Metan emisyonlarını azaltan teknolojiler: Uydu ve iş birliğinin gücü
  4. Murat Türkmen - Türkiye’nin ilk yerli batarya enerji depolama sistemi
  5. Sadan KUCUKLER 0032 0476 400 480 Belcika - Türkiye’de güneş enerjisinde yeni dönem: Hücre entegrasyonu şartı ile gerçek üreticilere destek

Archives

  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023
  • Haziran 2023
  • Mayıs 2023
  • Nisan 2023
  • Mart 2023
  • Şubat 2023
  • Ocak 2023
  • Aralık 2022
  • Kasım 2022
  • Ekim 2022
  • Eylül 2022
  • Ağustos 2022
  • Temmuz 2022
  • Haziran 2022
  • Mayıs 2022
  • Nisan 2022
  • Mart 2022
  • Şubat 2022
  • Ocak 2022
  • Aralık 2021
  • Kasım 2021
  • Ekim 2021
  • Eylül 2021
  • Ağustos 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Şubat 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Eylül 2020
  • Ağustos 2020
  • Temmuz 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Ekim 2019
  • Eylül 2019
  • Ağustos 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Şubat 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Eylül 2016
  • Ağustos 2016
  • Ocak 2016

Categories

  • AI
  • Biyokütle
  • Elektrikli Araçlar
  • Enerji Depolama
  • Etkinlikler
  • Güncel
  • Güneş
  • Hidroelektrik
  • Hidrojen
  • Jeotermal
  • Nükleer
  • Öne Çıkanlar
  • Röportaj
  • Rüzgar
  • Sürdürülebilirlik
  • Yazarlar
  • Yenilenebilir Enerji
  • Yeşil Ekonomi
  • Yeşil Endeks
  • Yeşil Haber'den
  • Yeşil İK
  • Yeşil Sanat
  • Yeşil Sözlük
  • Yeşil TV
NewsIgnifer

© 2025 NewsIgnifer - A Magrus project.

  • Bluesky
  • Facebook
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Pinterest
  • TikTok
  • X
  • YouTube