Almanya’da hidrojen üretim kapasitesindeki artış yavaşlıyor.
Alman enerji şirketi E.ON’un yaptığı bir çalışmaya göre, Almanya’da yeşil hidrojen üretimi için planlanan kapasite 2030 yılına kadar 8.7 gigavata ulaşmasına rağmen, bu hız hükümetin en az 10 gigavatlık hedefinin gerisinde kalıyor. Sektördeki yavaşlama, daha etkin düzenlemeleri gerekli kılıyor.
Şu anda Almanya’da 33 elektrolizer faaliyette ve toplamda 62 megavat kapasiteye sahip. Bu sayının 2030 yılına kadar 111 tesis ile 8,712 megavata çıkması bekleniyor. Ancak, planlanan bu tesislerin gerçekten hayata geçirilip geçirilmeyeceği belirsizliğini koruyor.
Hidrojen altyapısındaki gelişmeler
Hidrojen boru hatları ağının planlanan uzunluğu neredeyse iki katına çıkarak 5,708 kilometreye ulaşmış durumda. Bu, Almanya’nın hidrojen ekonomisine dair ciddi adımlar attığının ve hidrojen altyapısının güçlendirilmesi için çalıştığının bir göstergesi.
Politika ve regülasyonların rolü
E.ON, politik ve düzenleyici çerçevelerin hızlandırılmasının, teknoloji ve altyapı risklerini sınırlayarak yeşil hidrojenin maliyet rekabetçiliğini artıracağına inanıyor. Bu kapsamda, E.ON tarafından Frontier Economics’e bir dizi hidrojen dönüşümünde hızlandırma seçeneği incelemesi yaptırıldı.
Hızlandırma için önerilen yollar
Frontier Economics tarafından yapılan çalışmada, yeşil gaz kotası, karbon kontratları, sabit teşvikler, yeşil gaz üretimi için değişken teşvikler ve vergi indirimleri gibi çeşitli araçlar analiz ediliyor. Yeşil gaz kotası, doğrudan kamu finansmanı olmaksızın yeşil gazların güvenilir bir biçimde artırılmasını sağlayabilecek bir politika aracı olarak öne çıkıyor.
Uygulamadaki zorluklar ve potansiyel riskler
Ancak, yeşil gaz kotasının uygulanması, yeşil hidrojenin yeterli miktarda sağlanamaması riskini taşımakta ve ek maliyetler getirebilir. E.ON, bu aracın finansal yükü ve riskleri minimize etmek amacıyla başlangıçta dikkatli kullanılması gerektiğini vurguluyor.
Geleceğe bakış
Almanya, yeşil hidrojen üretimi konusunda dünya lideri olmayı hedefliyor ve bu süreçte “yarının petrolü” olarak adlandırılan bu teknolojiye büyük yatırımlar yapıyor. Hidrojen, özellikle ağır sanayi ve havacılık gibi emisyon azaltımının zor olduğu sektörlerin dekarbonizasyonunda kilit bir rol oynayacak.
Türkiye’nin hidrojen piyasasında yeni fırsatlar
Türkiye, stratejik konumu ve yenilenebilir enerji kaynaklarına olan zengin erişimi ile yeşil hidrojen üretimi ve ticareti için önemli bir potansiyele sahip. Almanya’daki gelişmeler, Türk hidrojen pazarı için de örnek teşkil edebilir ve yerel yeniliklerle entegre edilebilir. Türkiye, bu global enerji dönüşüm trendini takip ederek, hem iç piyasada hem de ihracat kapasitesinde hidrojen ekonomisini büyütebilir. Türkiye’nin yeşil hidrojen üretimi, sadece çevresel avantajlar sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda ekonomik büyüme ve enerji bağımsızlığı açısından da önemli bir katalizör olabilir.