Allianz’ın 2025 İklim Krizi ve Kurumsal Değerleme Raporu, iklim kaynaklı fiziksel ve geçiş risklerinin varlık değerlerini hızla eritebileceğini ortaya koyuyor. Erken ve planlı yeşil dönüşüm ise uzun vadeli ekonomik dayanıklılığın anahtarı.
İş dünyası çifte tehdit altında: Fiziksel ve geçiş riskleri birleşiyor
Allianz’ın yayımladığı İklim Krizi ve Kurumsal Değerleme Raporu 2025‘e göre yatırımcılar, önümüzdeki yıllarda hem sürdürülebilir ekonomiye geçiş sürecindeki hızlı politika ve teknolojik değişikliklerin getirdiği geçiş riskleriyle hem de aşırı hava olayları, yükselen deniz seviyeleri ve uzun süreli kuraklık gibi fiziksel risklerle karşı karşıya kalacak. Bu iki tür risk, varlıkların beklenenden erken değer kaybetmesine ve ekonomik kayıplara yol açabilir.
Sektör bazlı değerlendirmede en kırılgan sektörler: Gayrimenkul, otomotiv, tarım ve ağır sanayi
Rapora göre özellikle gayrimenkul, otomotiv, tarım, enerji ve ağır sanayi sektörleri, yeni düzenlemeler, yüksek enerji standartları ve teknolojik yeniliklerin baskısı altında daha kırılgan hale geliyor. Avrupa’da gayrimenkul sektörünün değerlemelerinde %40’a varan kayıplar öngörülüyor.
Net Sıfır 2050 senaryosu altında sektörlere göre tahmini değer kayıpları
Sektör | ABD (%) | Avrupa (%) |
---|---|---|
Gayrimenkul | -10% | -40% |
Telekomünikasyon | -10% | -26,3% |
Zorunlu Tüketim | -13% | -24,8% |
Kamu Hizmetleri | -11% | -23% |
Sağlık | -16% | -16% |
Ertelenmiş geçiş senaryosu altında beklenen sektörel değer değişimleri
Sektör | ABD (%) | Avrupa (%) |
---|---|---|
Gayrimenkul | +0,3% | +12,2% |
Enerji | +2,5% | +3,8% |
Temel Kaynaklar | +3,3% | +12,8% |
Kamu Hizmetleri | +3,7% | +7,2% |
Teknoloji | -2,9% | +2,1% |
Dirençli sektörler: Teknoloji ve sağlık öne çıkıyor
Raporun dikkat çeken bir diğer bulgusu ise teknoloji ve sağlık sektörlerinin, tüm iklim senaryolarında hem Avrupa’da hem de ABD’de diğerlerine kıyasla daha dirençli bir yapı sergilemesi. Teknoloji sektörünün düşük karbonlu altyapılara ve inovatif çözümlere yaptığı yatırımlar, bu direncin temelini oluşturuyor.
Döngüsel ekonomiye geçiş ve finansal etkileri
Raporda döngüsel ekonomiye geçişin önemine dikkat çekilirken, ekonomik sistemlerin sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda yeniden şekillendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Döngüsel ekonomi kapsamında kaynakların daha etkin kullanımıyla uzun vadede sektörlerin değer kayıplarının azaltılması hedefleniyor. Ancak geçiş sürecinde özellikle enerji ve sanayi sektörlerinde yüksek adaptasyon maliyetlerinin ve finansal risklerin ortaya çıkabileceği belirtiliyor.
Kapsamlı senaryo analizleriyle proaktif risk yönetiminin önemi
Allianz raporu, iklim risklerine karşı korunmanın ve uzun vadeli değeri güvence altına almanın yolunun, kapsamlı senaryo analizlerine dayalı proaktif risk yönetiminden geçtiğini belirtiyor. Şirketlerin ve yatırımcıların, iklim politikalarındaki ve piyasa dinamiklerindeki değişimlere hızla adapte olabilecek stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Erken adaptasyon, sadece potansiyel kayıpları sınırlamakla kalmaz, aynı zamanda hızla büyüyen yeşil ekonominin sunduğu fırsatlardan yararlanma imkanı da sunar.
Bu noktada, kaynakların daha verimli kullanıldığı, atığın en aza indirildiği ve ürünlerin ömrünün uzatıldığı döngüsel ekonomi modellerine geçiş de kritik önem taşıyor. Döngüsel ekonomi, uzun vadede sektörlerin değer kayıplarını azaltmaya yardımcı olabilir, ancak özellikle enerji ve sanayi gibi sektörler için bu geçişin başlangıçta yüksek adaptasyon maliyetleri getirebileceği de unutulmamalı.
Allianz’dan iş dünyasına yatırım tavsiyeleri
- İklim uyumlu yatırım stratejileri geliştirin: Sürdürülebilir ekonomiye geçişte öncü olun.
- Kapsamlı risk değerlendirme sistemleri oluşturun: Sektörel kırılganlıkları erken tespit edin ve önlemler alın.
- Portföylerinizi iklim politikalarına göre şekillendirin: Ani düzenlemelerden kaynaklanan kayıpları minimize edin.
- Yeşil ekonominin sunduğu yatırım fırsatlarını erken değerlendirin: İnovatif ve sürdürülebilir teknolojilere yatırım yaparak uzun vadeli kazanç sağlayın.
Allianz Türkiye’nin rolü ve Türkiye pazarı için önemi
Allianz, Türkiye’de sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm ve müşteri odaklı yenilikçilik gibi alanlarda sektör lideri konumunda. 1923 yılından bu yana faaliyet gösteren Allianz Türkiye, özellikle iklim risklerine karşı iş dünyasının dönüşüm sürecinde kritik bir rol oynuyor. Allianz Türkiye’nin sürdürülebilirlik yatırımları ve dijital dönüşüm girişimleri, Türkiye iş dünyası için de önemli bir referans oluşturuyor.
Allianz İklim Krizi ve Kurumsal Değerleme Raporu 2025, Allianz Research
Sizce Türkiye’deki şirketler iklim risklerine karşı yeterince hazırlıklı mı? Şirketlerin sürdürülebilir dönüşümü için hangi adımlar öncelikli olmalı? Görüşlerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!
İlgili Makaleler
- Temiz Enerji İçin Hayati Mineraller ve Sürdürülebilir Madencilik
- Allianz Türkiye’den ilk sürdürülebilir sertifikalı kasko
- Sürdürülebilirlikte Pazarlama ve İletişimin Artan Önemi
- ÇEVKO Vakfı CAF America Sertifikası Aldı: Uluslararası Güvence
- Yenilenebilir Enerji, Temiz Enerji, Yeşil Enerji ve Türkiye
- Biotrend Enerji, Aliağa Piroliz Tesisi İçin Sermaye Yatırımı Teklifleri Aldı