Su ekosistemlerinde alg patlamalarını önlemeye yardımcı olabilecek yenilikçi bir malzeme geliştirildi.
Zararlı alg patlamaları (HAB – Harmful Algal Blooms), su kaynaklarında aşırı alg çoğalması sonucu ekosistemlere ve ekonomiye zarar veren ciddi bir çevre sorunu. Amerika Birleşik Devletleri’nde Florida Atlantic Üniversitesi’nden (FAU) bilim insanları, zararlı alg patlamalarını önlemek amacıyla alg bazlı yeni nesil adsorban bir malzeme geliştirdi. Bu yenilikçi malzeme, su ekosistemlerinden fazla fosforu etkin şekilde uzaklaştırarak su kalitesinin korunmasına katkı sağlıyor.
Alg patlamaları ve su ekosistemlerine etkisi
Zararlı alg patlamaları (HAB) olayları dünya genelinde yaygınlaşırken, araştırmalar bunun temel nedenlerinden birinin yüksek fosfor seviyeleri olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle tarımsal drenajlar, endüstriyel atıklar ve evsel atık sular, su ekosistemlerine yüksek miktarda fosfor yükleyerek HAB’leri tetikleyebiliyor.
Alg biyokütlesinden üretilen yeni adsorbanlar nasıl çalışıyor?
Florida’nın Lake Okeechobee bölgesinden toplanan siyanobakteri biyokütlesi, enerji verimli mikrodalga yöntemiyle işlenerek fosforu su kaynaklarından uzaklaştırabilen özel adsorban malzemelere dönüştürüldü.
Adsorbanın etkinliğini artırmak için lanthanum klorür veya çinko klorür ile kimyasal modifikasyon yapıldı. Araştırmalara göre, lanthanum klorür ile işlenen malzemeler, su içindeki fosforun %99’undan fazlasını giderme kapasitesine sahip.
Su kirliliğiyle mücadelede devrim niteliğinde bir adım
FAU Mühendislik Fakültesi Dekanı Stella Batalama, bu teknolojinin göller, nehirler ve kıyı şeritleri gibi HAB riski taşıyan bölgelerde su kalitesini artırmada büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtiyor. HAB kaynaklı toksinlerin azaltılması, su ekosistemlerini ve insan sağlığını koruma açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Dünyada benzer çalışmalar
Çin ve Avrupa’daki araştırmalar da lanthanum bazlı adsorbanların yüksek fosfor bağlama kapasitesine sahip olduğunu doğruluyor. Çin’de gerçekleştirilen bir çalışmada, bu malzemelerin göl ve nehirlerde fosfor kirliliğini azaltmada büyük bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koydu.
Türkiye’de bu teknoloji nasıl uygulanabilir?
Türkiye’de özellikle tarımsal sulardan kaynaklanan fosfor kirliliği büyük bir sorun teşkil ediyor. Göletler, barajlar ve tatlı su kaynaklarında benzer adsorban teknolojilerinin kullanılması, su kalitesinin artırılmasına önemli katkı sağlayabilir.
Örneğin, TÜBİTAK destekli projeler kapsamında geliştirilen biyoteknoloji tabanlı su arıtma yöntemleri ve belediyeler tarafından yürütülen fosfor giderme çalışmaları, bu alandaki potansiyeli ortaya koymakta. Ayrıca, İstanbul, İzmir ve Konya gibi tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu bölgelerde, bu teknolojinin entegrasyonu su kaynaklarının korunmasına önemli katkılar sağlayabilir.
Besin yönetimi stratejileri ile HAB önleme
Zararlı alg patlamalarının önlenmesi için kapsamlı bir besin yönetimi stratejisi gerekli. Türkiye’de bu kapsamda, su kaynaklarına yönelik fosfor yükünü azaltmak amacıyla çeşitli politikalar uygulanmalı:
Tarımsal gübre kullanımının denetlenmesi
Kimyasal gübrelerin bilinçsiz kullanımı fosfor yükünü artmasına sebep oluyor. Çevre dostu uygulamalar ve gübre kullanımında kısıtlamalar, HAB oluşumunu azaltabilir.
Atık su arıtma sistemlerinin geliştirilmesi
Atık su arıtma tesislerinde fosfor giderme kapasitelerinin artırılması, HAB’lerin önlenmesine büyük katkı sağlayabilir.
Sanayi kaynaklı besin yüklerinin kontrol edilmesi
Sanayi bölgelerinde daha sıkı denetimler ve fosfor giderme teknolojilerinin entegrasyonu, su kaynaklarının korunmasına yardımcı olabilir.
HAB mücadelesinde adsorbanlar
FAU araştırmacılarının geliştirdiği lanthanum bazlı adsorbanlar, dünya genelinde HAB’leri kontrol altına almak için büyük bir adım olabilir. Bu yenilikçi yöntemin, geleneksel su arıtma teknolojilerine çevre dostu ve ekonomik bir alternatif sunduğu aşikar. Türkiye’de de bu tür bilimsel gelişmelerin yakından takip edilmesi ve uygulanabilir çözümlerin hayata geçirilmesi, su kaynaklarının korunması açısından kritik öneme sahip.