Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 2015’te imzalanan ve iklim kriziyle mücadele etmeyi hedefleyen Paris İklim Anlaşması’ndan 4 Kasım 2020 tarihi itibarıyla resmen çekildi. Böylece 200 ülkenin imza attığı anlaşmanın dışında kalan tek ülke ABD oldu.

ABD, 2017 yılının haziran ayında Başkan Donald Trump tarafından alınan söz konusu anlaşmadan çekilme kararı için geçtiğimiz sene kasım ayında başvuruda bulunmuştu. Ayrılık için başvuru tarihinden itibaren geçmesi gereken bir yıllık sürenin dolmasının ardından ABD, iklim değişikliği ile mücadele etmeyi amaçlayan Paris İklim Anlaşması ile bağını tamamen koparmış oldu.

“SON DERECE ÜZÜNTÜ VERİCİ”

Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, ABD Başkanı Trump’ın bu konudaki tavrının “Uluslararası iklim politikası açısından son derece üzüntü verici” olduğunu ve bundan sonra gerek Almanya’nın, gerekse Avrupa’nın “iyi birer örnek” olmalarının daha da önemli hale geldiğini dile getirdi.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu ve Almanya, 2030 yılına dek karbondioksit salımını en az yüzde 55 azaltmayı hedefliyor. ABD’nin anlaşmadan ayrılma kararını eleştiren, Almanya’daki muhalefet partilerinden Yeşiller‘in iklim uzmanı Lisa Badum, bu kararla Paris İklim Anlaşması’nın, “küresel iklim koruma çabaları adına çok önemli bir ortağını ve dünyanın en fazla sera gazı üreten ikinci ülkesini kaybettiğini” dile getirdi.

“MİLLİYETÇİ VE BİLİMİ İNKAR EDEN SİYASETİN SONUCU”

Badum açıklamasında, “Bu, küresel ısınmaya hala tereddütle bakan Donald Trump tarafından yürütülen milliyetçi, egoist ve bilimi inkar eden siyasetin sonucu ve acı bir kayıptır” ifadesini kullandı.

2015 yılının sonunda, Fransa’nın başkenti Paris’te yapılan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Konferansı’nda imzalanan anlaşma bir yıl sonra yürürlüğe girmişti. Söz konusu anlaşma, küresel ısınmayı endüstrileşme çağı öncesine oranla en fazla iki dereceden daha aşağı çekmeyi amaçlıyor.