Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından hazırlanan Küresel Enerji ve Karbondioksit Emisyonları Statü Raporu’na göre, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarının artışı, kömürden gaza geçiş ve nükleer santraller 640 milyon tonluk karbondioksit emisyonunun oluşmasını engelledi.
Enerji sektörü kaynaklı küresel karbondioksit emisyonları geçen yıl yüzde 1,7 artarak tarihin en yüksek seviyesine ulaşırken, toplam enerji talebindeki büyümenin 45’ini doğal gaz oluşturdu.
Enerji talebi dünya çapında yüzde 2,3 büyüyerek 2010’dan beri en yüksek hıza ulaştı. Talep artışında güçlü küresel ekonomi, ısıtma ve soğutma araçlarının özellikle bazı bölgelerde daha fazla kullanılması etkili oldu.
Elektrik, geleceğin yakıtı olarak pozisyonunu korudu ve geçen yıl küresel elektrik talebi yüzde 4 artış gösterdi. Doğal gaz en fazla tercih edilen yakıt olarak öne çıkarken, toplam küresel gaz talebi yüzde 4,6 büyüdü. Ayrıca, doğal gaz enerjideki toplam talep artışının yüzde 45’ini oluştururken, bu artış en fazla Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Çin’de görüldü.
FOSİL YAKITLAR TALEBİN YÜZDE 70’İNİ KARŞILADI
ABD’nin başı çektiği petrol talebinde küresel artış yüzde 1,3 olarak hesaplandı ve Çin ile Hindistan da talepteki büyümenin en fazla yaşandığı ülkeler olarak öne çıktı. Geçen yıl tüm yakıtlar için talep arttı, fosil yakıtlar söz konusu talep artışının neredeyse yüzde 70’ini karşıladı. Güneş ve rüzgar enerjisindeki çift haneli büyüme rakamlarına rağmen, bu büyüme dünyadaki elektrik talebini karşılamakta yeterli olmadı ve kömür kullanımı da yükseldi.
Sonuç olarak, enerji sektörü kaynaklı küresel karbondioksit emisyonları 2018’de yüzde 1,7 artarak 33 gigatona ulaştı. Elektrik üretiminde kömür kullanımı tek başına 10 gigatonluk karbondioksit emisyonuna sebep olurken, emisyonların çoğu Asya bölgesindeki daha genç kömür santrallerinden kaynaklandı.
ELEKTRİK SEKTÖRÜ 3’TE 2’SİNDEN SORUMLU
Böylece, artan enerji talebine bağlı olarak sektör kaynaklı karbondioksit emisyonları tarihin en yüksek seviyesine çıktı. Bütün fosil kaynaklardan emisyon artışı görülmesine rağmen, elektrik sektörü emisyonlardaki artışın üçte ikisinden sorumlu oldu.
Çin, Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri emisyonlardaki net artışın yüzde 85’ini oluşturdu. Almanya, Japonya, Meksika, Fransa ve Birleşik Krallık’taki emisyonlarda ise düşüş görüldü.