Ayazağa’daki eski bir tekstil fabrikası, IGLO Architects tarafından Backhaus’un gıda üretim ve yönetim tesisine dönüştürüldü. Proje hijyenik tasarımı ve sürdürülebilir yaklaşımıyla dikkat çekiyor.
Ayazağa’da endüstriyel mirasın çağdaş dönüşümü
Zafer Karoğlu ve Esen Akyar liderliğindeki IGLO Architects, İstanbul Ayazağa’da bölgenin sanayi mirasını çağdaş bir işleve kavuşturan bir projeye imza attı. Eskiden tekstil fabrikası olarak kullanılan yapı, kapsamlı bir yenileme sürecinin ardından Backhaus firmasının gıda üretim ve yönetim tesisine dönüştürüldü.
Ofis ve konut projelerinin hızla arttığı Ayazağa’da bu tesis, endüstriyel geçmişi hatırlatan çarpıcı bir dönüşüm örneği olarak dikkat çekiyor. Tasarım sürecinde yapıya minimum müdahale edilerek gıda sektörünün gerektirdiği yüksek hijyen standartlarını karşılayan modern bir üretim ortamı oluşturuldu.
Yüksek hijyen standartlarına uygun tasarım
Gıda üretiminde büyük önem taşıyan hijyen koşullarını sağlamak için iç mekanda özel malzemeler ve sistemler tercih edildi. Zemin, duvar ve tavan yüzeylerinde kolay temizlenebilen, kimyasal direnci yüksek ve antibakteriyel özellikli kaplamalar kullanılarak sağlık ve güvenlik gereksinimleri eksiksiz karşılandı.
Ayrıca tesisin havalandırma ve iklimlendirme sistemi de hijyenik şartlara uygun şekilde tasarlandı. Özel filtre donanımlı HVAC sistemi, ortamdaki partikül yoğunluğunu en aza indirerek sürekli temiz hava dolaşımı sağlıyor. Bu sayede üretim alanlarında hijyen koşulları kesintisiz korunurken, çalışanlar için hijyen geçiş bölgeleri, giyinme odaları ve steril çalışma alanları da yapıya entegre edildi.
Doğal ışık ve sosyal alanlarla çalışan konforu
24 saat hizmet veren bir üretim tesisinde, çalışanların dinlenme ve sosyalleşme ihtiyaçları da ön planda tutuldu. Backhaus tesisinde vardiyalı personelin konforu düşünülerek yatakhane ve ortak kullanım alanları tasarlandı; böylece gece gündüz çalışan ekip için rahatça dinlenebilecek sosyal mekanlar yaratıldı. Bu sayede personelin motivasyonu ve verimliliği desteklenirken, iş ortamı daha insancıl ve yaşanabilir hale getirildi.
Yapının idari katında tasarlanan geniş çatı ışıklığı, gün boyu doğal ışığı mekanın derinliklerine ulaştırarak içeriye ferah bir atmosfer kazandırıyor. Bu çatı ışıklığı, bina içerisinde “iç sokak” niteliğinde merkezi bir toplanma ve etkileşim alanı oluşturuyor. Ofisler ve toplantı odaları iç sokağın etrafında yer alıyor. Bu düzenleme idari katın dolaşım aksını tanımlıyor.
Hem çalışanlar hem de ziyaretçiler için kolayca yön bulunabilen ve etkileşimi teşvik eden bu ortak alan, kısa molalar ve sosyal iletişim için ideal bir ortam sunuyor. Gökyüzünden süzülen doğal ışıkla aydınlanan iç sokak, tesisin ruhunu ve estetik kimliğini tanımlayan en önemli tasarım öğelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Sanayi kimliğini koruyarak sürdürülebilir dönüşüm
IGLO Architects, yapının mevcut taşıyıcı sistemini ve dış kabuğunu büyük oranda koruyarak gereksiz yıkım ve yeniden yapımı önledi. Böylece hem maliyet tasarrufu sağlandı hem de yapının endüstriyel kimliği muhafaza edildi. Tasarımda kentsel çevreye uyum ve işlevsellik de gözetildi.
Sevkiyat ve mal kabul alanlarının ana yol üzerinde konumlandırılmasıyla araç trafiği rahatlatıldı ve yükleme-boşaltma süreçleri verimli hale getirildi. Bu sayede yoğun saatlerde dahi operasyonlar aksama olmadan sürdürülebiliyor.
Kullanıcı ve ziyaretçi girişleri ise daha sakin bir nokta olan Ayazağa Deresi kıyısına alındı. Böylece üretim süreçlerinden ayrı, huzurlu bir karşılama mekanı yaratıldı. Bu strateji, doğal çevre ile ilişkiyi güçlendirirken ziyaretçilere ve kullanıcılara daha keyifli bir deneyim sunuyor.
Tesisin cephelerinde tercih edilen endüstriyel malzemeler, çevredeki modern konut ve ofis yapıları arasında dikkat çekerek binanın sanayi kimliğini vurguluyor. Bölgenin dönüşüm sürecine uyum sağlarken kökenindeki endüstriyel ruhu da kaybetmeyen Backhaus Üretim ve Yönetim Tesisi, Ayazağa’da endüstriyel kimliğin görünür kalmasına katkı sağlayan mimari bir odak noktası haline geliyor.
Bu sürdürülebilir dönüşüm projesi hakkındaki görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!
İlgili Makaleler
- İstanbul Modern’in yeşil binası LEED Altın Sertifikası aldı
- 8 Kasım Uluslararası Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi için geri sayım
- Geleneksel ile moderni birleştiren yeni mimari