İtalya, yaklaşık 40 yıl önce terk ettiği nükleer enerjiye geri dönme kararı aldı. Hükümet, enerji güvenliği, karbon salınımının azaltılması ve sanayi rekabetçiliğini koruma amacıyla yeni nesil nükleer reaktörlere yatırım yapmayı planlıyor. Peki, İtalya neden bu dönüşümü yapıyor ve Türkiye için nasıl bir ders çıkarılabilir?
İtalya’nın nükleere dönüş nedenleri
İtalya’nın nükleer enerjiye dönüş kararını etkileyen üç temel faktör var: enerji güvenliği, ekonomik sürdürülebilirlik ve iklim hedefleri.
- Enerji güvenliği ve siyasi dönüşüm: Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Avrupa ülkelerinin enerji bağımsızlığı ihtiyacı arttı. İtalya, dışa bağımlılığı azaltmak ve arz güvenliğini artırmak için nükleeri yeniden gündemine aldı.
- Ekonomik ve sanayi sürdürülebilirliği: Sanayi üretiminde istikrarlı ve düşük maliyetli enerjiye ihtiyaç duyan İtalya, nükleer enerjiyi sanayisinin rekabetçiliğini artırmak için bir fırsat olarak görüyor. Küçük modüler reaktörler (SMR) ile sanayinin enerji ihtiyacını karşılamayı hedefliyor.
- İklim değişikliği ve karbon azaltımı: Avrupa Birliği’nin 2030 ve 2050 karbon nötr hedeflerine ulaşmak için sadece rüzgar ve güneş yeterli olmayabilir. İtalya, yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleyen düşük karbonlu baz yük üretimi için nükleeri bir çözüm olarak görüyor.
Hükümetin nükleer planı: Yeni nesil reaktörler ve ortaklıklar
İtalya, bu dönüşüm için küçük modüler reaktörler (SMR) ve ileri nesil reaktörlere odaklanacak. Hükümetin açıkladığı planın temel unsurları şunlar:
- İlk yeni nesil reaktörlerin 2030’da devreye girmesi hedefleniyor.
- Yeni devlet destekli nükleer şirketi kuruluyor. Enel, Ansaldo Energia ve Leonardo ortaklığıyla bir konsorsiyum oluşturuldu.
- Uluslararası iş birlikleri: Fransa’nın EDF’si ve ABD’li Westinghouse ile görüşmeler sürüyor.
- Atık yönetimi ve güvenlik önlemleri: Yeni düzenlemelerle radyoaktif atık yönetimi ve bağımsız bir denetim mekanizması oluşturulacak.
İtalya’nın yenilenebilir enerji yatırımları nasıl etkileniyor?
İtalya, nükleere yönelse de yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırmaya devam ediyor:
- 2030’a kadar 131 GW yenilenebilir enerji kapasitesi hedefleniyor.
- 2023’te rekor 5,8 GW güneş ve rüzgar kapasitesi devreye alındı.
- Şebeke modernizasyonu ve pil depolama yatırımları ile yenilenebilir enerji sistemde daha etkin hale getiriliyor.
İtalya, nükleer ve yenilenebilir enerjiyi birlikte kullanarak yeşil dönüşümü hızlandırmayı hedefliyor. Böylece baz yük sağlayan güvenilir nükleer enerji, kesintili güneş ve rüzgar üretimini dengeleyecek.
Türkiye bu süreçten ne öğrenebilir?
Türkiye, Akkuyu Nükleer Santrali ile ilk nükleer adımını attı. Sinop ve Trakya projeleri gündemde. Ancak, İtalya’nın izlediği yol Türkiye için önemli dersler içeriyor:
- Daha hızlı hareket etmek gerekiyor. İtalya’nın 2030’da ilk reaktörünü devreye alma hedefi, Türkiye için de daha hızlı ilerleme gerekliliğini gösteriyor.
- SMR ve ileri nesil reaktörlere yönelmek mantıklı olabilir. Türkiye’nin büyük ölçekli santrallerin yanında SMR projelerini de değerlendirmesi avantaj sağlayabilir.
- Nükleer ve yenilenebilirin entegrasyonu sağlanmalı. Rüzgar ve güneşin baz yük ihtiyacını karşılamak için nükleer ile desteklenmesi, enerji sisteminin daha güvenilir olmasını sağlar.
İtalya’nın stratejisi, kontrollü ve sürdürülebilir bir nükleer politika ile yeşil dönüşümü hızlandırabileceğini gösteriyor. Türkiye’nin de bu dönüşümü hızlandırması, SMR gibi yeni nesil teknolojilere yatırım yapması ve uluslararası iş birliklerini artırması gerekecek.
Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’ın Moskova görüşmesi ve Türkiye-Rusya iş birliği
Bugün, Türkiye’nin nükleer enerji vizyonu açısından önemli bir gelişme yaşandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Rusya’nın başkenti Moskova’da Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak ve Rusya Enerji Bakanı Sergey Tsivilev ile görüştü.
Bakan Bayraktar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Görüşmemizde bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, enerjinin küresel dengelerdeki rolünü ele aldık. Türkiye ile Rusya arasında doğalgaz ve nükleer enerji başta olmak üzere stratejik enerji iş birliğinin önemine vurgu yaparak, mevcut projelerdeki gelişmeleri ve gelecekteki iş birliği imkânlarını ele aldık” dedi.
Rusya Enerji Bakanı Tsivilev ile yaptığı görüşmede ise enerji alanındaki iş birliğini daha da ileriye taşıyacak konuların ele alındığını belirten Bayraktar, “Halihazırda devam eden ortak projeleri ve yeni iş birliği imkanlarını değerlendirdik. Türkiye ve Rusya arasındaki enerji alanındaki güçlü iş birliğini karşılıklı fayda temelinde geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
Bu gelişme, Türkiye’nin nükleer enerji alanındaki stratejik ortaklıklarını güçlendirdiğini ve yeşil enerji hedeflerine ulaşmak için uluslararası iş birliklerine hız verdiğini gösteriyor.
İlgili Makaleler
- Bakan Bayraktar’dan Sinop Nükleer Santral Projesi’nin detayları
- Türkiye’nin nükleer enerji hedefleri: Trakya ve Sinop’ta yeni santraller
- 2025 uranyum piyasası: Fırsatlar ve riskler
- Kristal destekli nükleer pil ile 8.000 kat daha verimli enerji
- Türkiye’nin ilk iklim kanunu teklifi ve yeşil dönüşüm planı