Düşük enerjili nükleer reaksiyonlar (LENR) yada daha bilinen adıyla “soğuk füzyon”, fosil yakıtlara olan bağımlılığı sona erdirme potansiyeline sahip mi? Bilim insanları ve şirketler, bu yenilikçi enerji kaynağına yatırım yaparken, teknolojinin geleceği tartışılıyor.
Düşük enerjili nükleer reaksiyonlar (LENR – Low Energy Nuclear Reactions), uzun yıllar boyunca tartışılan bir konu olmuştu. Ancak son yıllarda, bu teknolojiye olan akademik ve ticari ilgi yeniden artıyor. ABD Enerji Bakanlığının, LENR araştırmalarına yönelik çeşitli projelere önemli miktarda fon ayırdığı bilinmekte. Desteklenen projeler arasında, LENR reaksiyonlarının mekanizmalarını anlamaya yönelik deneysel çalışmalar, enerji üretim verimliliğini artırmaya yönelik mühendislik çözümleri ve potansiyel ticari uygulamaların değerlendirilmesi yer alıyor. Bu kapsamlı araştırmalar, soğuk füzyonun uygulanabilirliği konusunda daha somut veriler sunmayı hedefliyor. Bu destek, LENR’nin gerçek potansiyelini ortaya koymaya yönelik daha kapsamlı çalışmalar yapılmasını sağlayabilir.
Geleneksel nükleer enerjiye kıyasla soğuk füzyon
LENR’nin en büyük avantajlarından biri, geleneksel nükleer reaktörlerde oluşan yüksek seviyeli radyoaktif atıkların bu sistemde oluşmaması. Konvansiyonel nükleer enerji santrallerinde, radyoaktif atıkların bertaraf edilmesi büyük bir maliyet ve risk oluştururken, LENR teknolojisinin bu sorunu ortadan kaldırma potansiyeli bulunuyor.
Ayrıca, LENR reaktörleri, daha düşük ısı ve basınç seviyelerinde çalıştığı için geleneksel nükleer santrallere göre daha az güvenlik riski taşıyor.
LENR teknolojisine yatırımlar artıyor
LENR alanında en büyük ticari girişimler Amerikalı Brillouin Energy Corporation ve Hindistan merkezli Hylenr Inc. tarafından yürütülüyor. Brillouin Energy, nikel bazlı reaktörler aracılığıyla hidrojenle çalışan LENR sistemleri geliştiriyor ve enerji üretim verimliliğini optimize etmeye odaklanıyor. Şirketin çalışmaları, kontrollü düşük enerjili nükleer reaksiyonları tetikleyen özel bir katalizör sistemine dayanıyor.
Öte yandan, Hylenr Inc. düşük sıcaklıkta çalışan LENR reaktörlerinin güvenilirliğini test ediyor ve ticari olarak uygulanabilirliğini ölçmeye çalışıyor. Hylenr Inc. 2024 yılında dünyada ilk kez ticari bir LENR reaktörünü başarıyla devreye aldığını öne sürüyor. Bu iki şirket çalışmalarıyla, LENR’nin gelecekte nasıl bir enerji kaynağına dönüşebileceğine dair önemli veriler sunmaya devam ediyor.
LENR fosil yakıtların sonunu getirebilir mi?
LENR teknolojisinin geleceği, bilimsel belirsizliklere rağmen umut vadediyor. Bu belirsizlikler arasında reaksiyonların temel fiziksel mekanizmalarının tam olarak anlaşılamaması en önemlisi, ayrıca istikrarlı enerji çıkışı ve ölçeklenebilirlik gibi konular da var. Güvenilir ve tekrar edilebilir deney sonuçlarının elde edilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor. Bu alanlarda ilerleme sağlanması, LENR’nin ticari bir enerji kaynağına ve fosil yakıtlara alternatife dönüşmesini mümkün kılabilir. Bu teknolojinin endüstriyel mühendislik açısından uygulanabilirliği halen kesinleşmemiş durumda. Yine de dünya genelinde devletler ve özel şirketler, LENR potansiyelini değerlendirmek ve yeni yatırımlar yapmak için harekete geçmiş bulunuyor.