Kadın sanatçıların çevresel projelerine verilen destek, topluluklara ilham veriyor, toplumsal bilinci artırıyor ve doğaya duyarlı bireysel eylemleri teşvik ederek çevre sorunlarına yaratıcı çözümler sunuyor
Kadın sanatçılara yönelik destek çalışmalarıyla tanınan Anonymous Was A Woman (AWAW) ve New York Foundation for the Arts (NYFA), çevresel sanata odaklanan projeleri desteklemek amacıyla 2024 yılında toplam 308.000 dolar hibe verdi. Bu hibeler, daha önce belirlenen kriterlere göre, yaratıcılık, projelerin çevresel etki potansiyeli ve topluluk katılımına odaklanan bir değerlendirme sürecinden geçen 19 kadın sanatçıya, çevre koruma ve farkındalık çalışmaları için verildi.
Geleneksel hikayelerden toksik sahalara, dikkate değer projeler
Kadınların gözünden geleneksel yaratılış hikayesi
Dara Friedman’ın Sky Woman Women Project isimli filmi, Kuzey Amerika’nın Yerli halklarından oluşan ve “Altı Ulus” olarak anılan Haudenosaunee Konfederasyonun yaratılış mitolojisini, kadınların gözünden anlatıyor. Film, yaratılış hikayesini yansıtmak için doğanın güzelliklerini ve sembolleri etkileyici sinematografi ile birleştirirken, kadın katılımcıların öykülerini duygu yüklü diyaloglarla güçlendiren bir anlatı sunuyor. Hikaye, doğayla dengenin nasıl kurulabileceğine dair önemli mesajlar içeriyor.
Toksik alanların yeniden canlandırılması
Loren Waters ve Rebecca Jim tarafından hazırlanan Meet Me at the Creek, Oklahoma’daki Tar Creek’in iyileştirilmesi için yürütülen çalışmalara odaklanıyor. ABD’nin en zehirli alanlarından biri olarak kabul edilen Tar Creek, 1980’lerden beri Superfund listesinde yer alıyor. Superfund listesi, Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından belirlenen, ciddi kirlilik sorunları yaşayan ve temizlenmesi öncelikli alanları kapsayan bir program. Proje, Quapaw Kabilesi’ne ait olan ve çinko ile kurşun madenciliği nedeniyle kirlenen bu bölgenin tekrar doğaya kazandırılmasını hedefliyor.
Tekstil atıkları ve sürdürülebilir moda çözümleri
Victoria-Idongesit Udondian’ın Gana’daki ‘Okrika’ Reclaimed! projesi, tekstil atıklarının Afrika’daki etkilerini gözler önüne seriyor. Afrika genelinde, Kantamanto Pazaryeri gibi alanlar her yıl 15 milyon ton kadar tekstil atığının biriktiği merkezler haline geliyor. Bu proje, atıkları sanat eserlerine ve mobilyalara dönüştürmek için temizlik kampanyaları düzenlerken, yerel halkı bu sorunla ilgili bilinçlendirmeyi ve geri dönüşüm çözümleri yaratmayı amaçlıyor. Kantamanto Pazaryeri gibi büyük tekstil döküm alanlarının sorunlarını ele alan bu projede, atıkları yeniden kullanılabilir sanat eserlerine ve mobilyalara dönüştürmek için atölyeler ve temizlik kampanyaları düzenleniyor.
Toplum katılımlı sanatsal su koruma
Sarah Kavage’ın Water Bearers projesi, Seattle’daki Duwamish Nehri’nin kenarında topluluk katılımıyla oluşturulan bir sürdürülebilir heykel projesi olarak dikkat çekiyor. Söğüt dallarından yapılan heykeller, yerel halkın katıldığı çevre düzenlemeleri ve yeşil alan çalışmalarıyla birleştirilmiştir.
Moda sektöründe sıfır atık
Rebekah Joy’un Flux Bene 10k Garment Project adlı çalışması, 2021’den bu yana 10.000’den fazla ikinci el giysiyi yeniden kullanılabilir moda parçalarına dönüştürdü. Proje kapsamında düzenlenen etkinliklerde katılımcılar, eski giysilerini boyayarak, onararak ve dönüştürerek sürdürülebilir moda yöntemlerini deneyimlediler.
Çevresel sanatın toplumsal etkisi
AWAW kurucusu Susan Unterberg, çevresel sanat projelerinin toplumda eylem yaratma gücünü vurguluyor. Örneğin, Sarah Kavage’ın Water Bearers projesi sadece sanat eseri oluşturmakla kalmayıp, yerel halkı yeşil alan düzenlemesi ve çevre bilincine yönelik etkinliklere dahil etti. Benzer şekilde, Loren Waters’ın Meet Me at the Creek projesi, hem toplumu Tar Creek bölgesindeki çevresel sorunlar konusunda bilgilendirdi hem de bölgenin iyileştirilmesi için yerel katılımı teşvik etti. 900’den fazla başvurunun alındığı 2024 programı, sanatçıların iklim krizi gibi meselelerde farkındalık yaratma konusunda ne kadar istekli olduklarını göstedi. Unterberg, benzer hibelerin artması gerektiğine dikkat çekerek, sanatın çevreye olan etkisini genişletmeyi hedefliyor.
Çevresel sanat projeleriyle sürdürülebilir bir gelecek
Çeşitli kuruluşlar tarafından verilen bu tarz hibeler, hem sanatsal çalışmalara destek oluyor hem de çevresel sorunlara dikkat çekiyor. Bu projeler, aktif topluluk katılımı ve yenilikçi çözümlerle geleceğe umut dolu bir bakış sunuyor. Türkiye’de de benzer çalışmaların desteklenmesi, hem yerel hem de küresel çevre sorunlarına çözüm yollarını aramak ve kitlesel farkındalığı artırmak adına önemli olacaktır.