“Türkiye İçin Batarya Enerji Depolama Seçenekleri” raporunu indirmek için tıklayınız
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin yayımladığı “Türkiye İçin Batarya Enerji Depolama Seçenekleri” raporu, Türkiye’nin batarya enerji depolama sistemleriyle enerji arz güvenliğini nasıl sağlayabileceğini ve yenilenebilir enerji entegrasyonunu nasıl hızlandırabileceğini ele alıyor.
Bu rapor, Türkiye’nin 2024-2028 Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi’ne ve HIT elektrikli araç ve batarya çağrılarının hemen ardından yayınlanmış olup, enerji sektöründe günümüz ve geleceği ele alıyor.
Geçtiğimiz günlerde Mehmet Fatih Kacır’ın duyurduğu HIT Elektrikli Araç Çağrısı ve HIT Batarya Çağrısı ile Türkiye, enerji ve teknoloji yatırımlarında önemli adımlar atacağını duyurmuştu. Bu çağrıların hemen ardından yayımlanan SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin raporu, Türkiye’nin enerji depolama kapasitesini artırarak yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşabileceğini gösteriyor. “Türkiye İçin Batarya Enerji Depolama Seçenekleri” raporu enerji sektöründe yatırımcıların ilgisini çekecek önemli bilgiler sunuyor.
Batarya enerji depolama teknolojileri ve Türkiye’deki durum
Mevcut teknolojiler ve küresel durum
Batarya enerji depolama sistemleri (BEDS), dünya genelinde hızla yaygınlaşmakta ve maliyetleri düşmektedir. Küresel olarak 2023 yılında toplam 40 gigavat (GW) batarya kapasitesi eklenmiş ve bu kapasitenin büyük bir kısmı şebeke ölçeğinde kullanılıyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, bu kapasitenin %65’i şebeke ölçeğinde ve geri kalan %35’i sayaç arkası kurulumlar olarak gerçekleşti.
Türkiye’deki potansiyel ve gelişmeler
Türkiye’de henüz şebeke ölçeğinde kurulu bir bataryalı enerji depolama tesisi bulunmuyor. Ancak, yenilenebilir enerji santrali kurma hakkı tanıyan mevzuat değişiklikleri ile birlikte, depolamalı elektrik üretim tesisi kurmak için başvurular artıyor. Haziran 2024 itibarıyla önlisanslı depolama kapasitesi başvuruları 32 GW seviyesine ulaşmış durumda. Bu gelişme, Türkiye’nin depolama kapasitesinin yenilenebilir enerji santrallerine bütünleşik olarak artacağını gösteriyor.
Lityum-iyon batarya teknolojilerinin şarj/deşarj prensibi
SHURA raporunun öne çıkan bulguları
Yenilenebilir enerji entegrasyonu
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin raporuna göre, 2035 yılına kadar Türkiye’nin batarya enerji depolama kapasitesinin 7,2 GW/28,8 GWh seviyesine ulaşması bekleniyor. Bu kapasite, 6,9 TWh yenilenebilir enerji kesintisini önleyebilir ve doğalgaz tüketiminde 11,7 TWh’lik bir azalma sağlayabilir. Böylece, 369 milyon ABD doları değerinde doğal gaz ithalatı engellenmiş olacak ve 2035 yılında toplam 2,3 milyon ton karbon emisyon azaltımı sağlanıyor.
Şebeke ve iletim sistemlerine etkileri
Batarya enerji depolama sistemlerinin elektrik sisteminde optimum şekilde konumlandırılması, toplam şebeke kayıplarında azalmalar meydana getiriyor. SHURA’nın analizine göre, doğru yerlere konumlandırılan bataryalar sayesinde, 400kV hat yüklenmeleri belirli seviyelere kadar azaltılabilir.
2035 yılında devreye alınması öngörülen yeni 400 kV’luk trafo merkezlerinin (kırmızı) şebekedeki konumları
Yatırımcıya yönelik hizmetler
Bataryalar, gün içinde elektrik fiyatlarının düşük olduğu saatlerde elektriği depolarken, elektrik fiyatlarının yüksek olduğu saatlerde depolanan elektriği şebekeye vererek yatırımcılar için ek gelir sağlayabilir. Özellikle rüzgar ve güneş enerjisi santrallerine entegre edilen bataryalar, bu tesislerin dengesizliklerini yönetme imkanı da sunuyor.
SHURA “Türkiye İçin Batarya Enerji Depolama Seçenekleri” raporu Türkiye için gerçek bir rehber mi?
SHURA’nın raporu, Türkiye’nin enerji sektöründe atması gereken adımlar için kapsamlı bir yol haritası sunmaktadır. Rapor, Türkiye’nin enerji depolama kapasitesini artırarak sürdürülebilir enerji hedeflerine ulaşmasına yönelik stratejik önerilerde bulunmakta. Türkiye’nin enerji depolama teknolojilerinin yaygınlaşmasının enerji arz güvenliği ve yenilenebilir enerji entegrasyonu açısından kritik öneme sahip olduğu vurgulanmakta. Rapor, enerji sektöründe yatırımcıların ilgisini çekecek önemli bilgiler sunmakta ve Türkiye’nin uluslararası yatırım stratejisi ile uyumlu bir yol haritası çizmekte.
Türkiye’nin mevcut durumu ve gelecek stratejileri
Türkiye’de enerji depolama teknolojilerinin yaygınlaşması, enerji arz güvenliği ve yenilenebilir enerji entegrasyonu açısından kritik öneme sahip. Elektrikli araçlar ve batarya teknolojileri konusundaki HIT çağrıları sonrası yayımlanan bu rapor, enerji sektöründe önemli bir rehber niteliğinde. Türkiye’nin enerji geleceği için atılması gereken adımlar ve stratejilerin belirlenmesinde bu tür raporlar yol gösterici olacak.
Yeşil Haber’in yorumu
Yeşil Haber olarak, Türkiye’de enerji depolama teknolojilerinin yaygınlaşmasının enerji arz güvenliği ve yenilenebilir enerji entegrasyonu açısından kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Elektrikli araçlar ve batarya teknolojileri konusundaki HIT çağrıları sonrası yayımlanan bu rapor, enerji sektöründe önemli bir rehber niteliğinde. Türkiye’nin enerji geleceği için atılması gereken adımların ve stratejilerin belirlenmesinde bu tür raporların yol gösterici olacağına inanıyoruz.
Önemli İstatistikler ve veriler (Tablolar)
| Yıl | Kurulu Batarya Kapasitesi (GW) | Yenilenebilir Enerji Kesintisi Önlenmesi (TWh) | Doğalgaz Tüketimi Azaltılması (TWh) | Karbon Emisyon Azaltımı (Milyon Ton) |
|---|---|---|---|---|
| 2023 | 0 | 0 | 0 | 0 |
| 2035 | 7.2 | 6.9 | 11.7 | 2.3 |
| Batarya Türü | Kullanım Alanı | Avantajlar | Dezavantajlar |
|---|---|---|---|
| Lityum-iyon (Li-iyon) | Konut, ticarethane, dağıtım ve iletim sistemleri | Yüksek enerji yoğunluğu, uzun ömür, düşük maliyet | Düşük çevrim ömrü, yüksek üretim maliyeti |
| Kurşun-asit | Kesintisiz güç kaynağı (UPS), itici güç | Düşük maliyet, yüksek güç kapasitesi | Düşük enerji yoğunluğu, çevresel etkiler |
| Sodyum-Kükürt (NaS) | Şebeke ölçeğinde enerji depolama | Yüksek enerji yoğunluğu, uzun ömür | Yüksek çalışma sıcaklığı, yüksek maliyet |
| Akış Bataryalar | Şebeke ölçeğinde enerji depolama | Uzun ömür, düşük çevrim maliyeti | Düşük enerji yoğunluğu, yüksek kurulum maliyeti |
Bu makale, SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin raporlarına ve yapılan araştırmalara dayanarak hazırlanmıştır.