Çinli bilim insanlarından alarm: küresel ısınma tehlikesi devam ediyor.
Dünya genelinde iklim değişikliği ve küresel ısınma endişeleri giderek artıyor. Çinli araştırmacılar, yayınladıkları son çalışma ile 2023’ün kayıtlara geçen en sıcak yıl olabileceğini ve 2024’ün ise daha da sıcak olabileceğini öngörüyorlar. Bu önemli uyarı, Çin’in Guangzhou kentindeki Sun Yat-sen Üniversitesi Atmosfer Bilimleri Okulu’ndan araştırmacılar tarafından güncel bir veri kümesinin analizinin sonuçlarına dayanıyor.
2023’te sıcaklık rekorları kırdı
Araştırmacılar, Çin Küresel Birleştirilmiş Yüzey Sıcaklığı veri seti 2.0’ı (CMST 2.0) inceledi ve 2023’ün kayıtların başlamasından bu yana en sıcak üçüncü ilk yarı yılını yaşadığını belirledi. Bu dönemde küresel deniz yüzeyi sıcaklıkları nisan ayında tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Aynı şekilde, küresel kara hava sıcaklıkları da haziran ayında ikinci en yüksek aylık seviyeye ulaşarak bu rekorları takip etti. Bu durum, mayıs ayının tarih boyunca kaydedilen en sıcak ay olarak kayda geçmesine neden oldu.
El Nino ve orman yangınları etkisi
Araştırma, El Nino ve yaygın orman yangınları gibi faktörlerin etkisiyle küresel sıcaklıkların 2023’ün ikinci yarısında da artmaya devam ettiğini ortaya koyuyor. Hem küresel deniz yüzeyi sıcaklıkları hem de kara hava sıcaklıkları temmuz ayında benzeri görülmemiş yüksek seviyelere ulaştı.
Daha yüksek sıcaklık beklentisi
Araştırmacılar, El Nino’nun mevcut yörüngesi ve kısa vadeli tahmin sonuçlarına dayanarak 2023’ün kayıtlara geçen en sıcak yıl olma yolunda ilerlediğini, 2024’ün ise daha da yüksek küresel yüzey sıcaklıklarına tanık olabileceği öngörüsünde bulundu. Bu uyarı, küresel ısınmanın hızlandıkça aşırı hava olayları ve felaket olasılığının arttığına dikkat çekiyor ve acil eylem çağrısını vurguluyor.
Bilim insanlarından iklim değişikliği uyarısı
Makalenin yazarlarından biri olan Sun Yat-sen Üniversitesi akademisyeni Prof. Dr. Li Qingxiang, “Küresel sıcaklıklar rekor kırmaya devam ederken, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini azaltmak için acil ve sürekli çabalara ihtiyaç olduğu açık” yorumunu yaptı. Li’nin ekibi tarafından geliştirilen CMST 2.0 veri seti, yüzyılı aşkın küresel kara-hava sıcaklığı verilerini birleştirerek iklim bilimcileri ve politika yapıcılar için paha biçilmez bir kaynak sağlıyor.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda yapılan bu son araştırma, Türkiye’nin de içinde bulunduğu dünya genelindeki tüm toplumları, çevresel sorumluluklarını daha ciddiye almaya ve sürdürülebilir çözümler aramaya itmeli. Unutmayalım ki, iklim değişikliği hepimizin sorumluluğunda ve bu sorunu çözmek için hep birlikte hareket etmeliyiz.