Copernicus’a göre 2023 Yazı, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’yı etkileyen aşırı sıcak dalgalarla küresel olarak kaydedilen en sıcak yıl oldu.
2023 yılı yaz ayları, Avrupa’nın uzay gözlem ajansı Copernicus’un verilerine göre, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’yı etkileyen aşırı sıcak dalgalar nedeniyle tarihsel olarak kaydedilen en sıcak yaz olarak kaydedildi.
Ayrıca NASA’nın New York’taki Goddard Uzay Çalışmaları Enstitüsü’nde bulunan bilim insanlarına göre, Temmuz 2023, küresel sıcaklık kaydındaki en sıcak aydı. Temmuz 2023, diğer Temmuz aylarına göre 0.24 °C daha sıcaktı ve 1951-1980 ortalama Temmuz’a göre 1.18 °C daha sıcaktı. NASA’nın verilerine göre, son dört on yılda özellikle sera gazı emisyonlarından kaynaklanan insana bağlı ısınma eğilimi devam ediyor ve 1880’den bu yana kaydedilen en sıcak Temmuzlar son beş yılda yaşandı.
Sıcaklık rekorları Kırıldı
Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarındaki sıcaklıklar, 1991 ile 2020 arasındaki ortalamanın 0.66 °C üzerindeydi. Ağustos ayı tek başına küresel olarak kaydedilen en sıcak aydı ve sadece Temmuz 2023’ten sonra ikinci sıcak ay olarak tarihe geçti.
Copernicus İklim Değişikliği Servisi Müdür Yardımcısı Samantha Burgess, “Bilimsel kanıtlar ezici bir şekilde gösteriyor ki, sera gazları salımını durana kadar daha fazla iklim rekoru ve toplum ve ekosistemleri etkileyen daha yoğun ve sık ekstrem hava olaylarını görmeye devam edeceğiz” dedi.
Sera gazları ve iklim değişikliği
Sera gazlarının insan kaynaklı salımları, sanayi devrimi öncesi döneme göre gezegeni yaklaşık olarak 1.1 °C ısıttı. Şiddetli sıcaklık artışları ve ani yağışlar her kıtada on binlerce ölüme ve milyarlarca dolarlık kayba yol açtı. Sera gazlarının salınımını azaltma çabaları, küresel sera gazı salımlarının 2022’de rekor kırmasına rağmen, iklim değişikliğinin hızını yavaşlatmak için hala yetersiz kalıyor.
Paris Anlaşması ve ısınma eşiği
Ağustos ayı, 1850 ile 1900 arasındaki ortalamanın yaklaşık olarak 1.5 °C üzerindeydi. Bu, dünyanın lider emisyon üretici ülkelerinin 2015 yılında Paris Anlaşması’nı imzaladıklarında yüzyılın sonuna kadar hedefledikleri ısınma eşiğine kısa bir süreliğine ulaşıldığı anlamına geliyor.
Bu yıl, tarihsel olarak kaydedilen en sıcak yıllardan biri olma yolunda ilerliyor. Yılın ilk sekiz ayı, tarihsel olarak kaydedilen en sıcak yıl olan 2016’nın sadece 0.01 °C altında, ikinci sıcak yıl olarak sıralanıyor.
Atmosferdeki sıcaklık artışı
Yaz aylarındaki bu sıcaklık, Nisan ayında başlayan olağanüstü yüksek sıcaklıkların uzun bir dönemi tarafından kötüleştirildi. Ağustos, 1970’lerde kayıtların tutulmaya başladığı tüm önceki aylar için deniz sıcaklık rekorlarını kırdı ve aylık tarihsel ortalamaya göre 0.55°C daha yüksek sıcaklıklara ulaştı. En dikkat çekici olanı ise Kuzey Atlantik’teki sıcaklıklardı, 31 Ağustos’ta yeni bir rekor olan 25.19 °C’yi aştı.
Kutup Deniz Buzları ve kaynaklar
Copernicus’un raporuna göre, Antarktika deniz buzlarının büyüklüğü tarihsel ortalamaların %12 altında düştü. Arktik deniz buzlarının konsantrasyonu ise tarihsel minimuma ulaşılan Ağustos 2012’den %10 daha düşük. Bu veriler, kutup bölgelerindeki deniz buzlarının ciddi bir azalma yaşandığını gösteriyor.
2023 yazı, küresel ısınmanın etkilerinin ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Sıcaklık rekorları kırılmaya devam ederken, iklim değişikliği ile mücadelede daha fazla adım atma zorunluluğumuz açıkça ortada. Küresel ölçekte sera gazı salımlarını azaltmak ve sürdürülebilir çözümlere odaklanmak, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma sorumluluğumuzu yerine getirmek için önemlidir.
Copernicus: bir bakış
Copernicus, genellikle Copernicus Programı olarak adlandırılan, gezegenimizin çevresini izlemeye ve anlamaya yönelik bir Avrupa girişimidir. Bu program, iklim, hava durumu, arazi kullanımı ve deniz koşulları gibi çeşitli çevresel faktörler üzerinde önemli verileri toplamak için uydular ve yer tabanlı sensörlerin bir ağından yararlanır. Copernicus, iklim izlemesi, felaket yönetimi ve küresel çapta çevre koruma için vazgeçilmezdir. Copernicus, iklim değişikliğini ve etkilerini izlemeye ve analiz etmeye yardımcı olarak, değişen bir dünyanın zorluklarıyla başa çıkmak için kolektif çabalarımıza katkıda bulunur.